Bu ünlüler de pandemide ne yapacağını şaşırdı!

Son dönemlerde sıkça denk geldiğim cümle. Neredeyse her magazin haberinin altında bu ya da buna benzer yorumlar var. “Bu ünlüler de pandemide iyice şaşırdı. Fazla paradan ne yapacağını şaşırdılar. Bunun haber değeri nedir?...” gibi mesajlar yağıyor. Herkes normal ama ünlüler şaşırdı, öyle mi?

Ünlüler ne yapmalı ya da ne yapmamalı? Bu soruya gelecek cevapları çok merak ediyorum. Nasıl bir ünlü isterdiniz efendim? Gelelim mevzuya...

Oyuncu Seda Bakan Bollywood dansı yapmış ve Instagram hesabından videosunu paylaşmış. Magazin siteleri de doğal olarak bu dansı haber diye servis etmiş ki şahane bir haber bence. İzleyince acayip keyiflendim ve birkaç kere daha izledim. Hemen hemen bütün magazin haberlerinin altında olumsuz yorumlar görmek mümkün. Olumsuz demek hafif kalır, adeta yermek için orada bekleyen bir güruh var, “Bir haber düşse de eleştirsem, günün stresini atsam” diye bekliyorlar resmen. Olabilir, insanların kişisel fikridir, fikirlerini beyan edebilirler ancak bir kere de beğenin yahu, taktir edin!

Neyse… Seda Bakan’ın bu dansına “Bu ünlüler de pandemide ne yapacağını iyice şaşırdı” gibi yorumlar görünce merak ettim. Siz ne bekliyorsunuz bu ünlülerden? Dans etmiş kadın, dans! Son derece enerjik, keyifli; kendi kendine dans ettiği ve son derece şahane bir dans. Kadın mutlu ve pozitif, enerji saçıyor; nasiplenin bence.

İnsanları eleştirmeyi, yermeyi, yerin dibine sokmayı çok seviyoruz. Ne sevinçleri ve mutlulukları tatmin ediyor bizi; ne de acıları bu ünlülerin.

Ebru Şallı’nın anneliğini sorgulamaya doymadık

Acı demişken Ebru Şallı’dan da bahsedelim biraz. Oğlu Pars’ı geçen yıl kaybeden Ebru Şallı ile ilgili de söylenmedik söz kalmadı. Ne anneliğini bıraktık ne yas tutmadığını. Hala da konuşuyoruz. Anasın sen ana! Ölenle ölünmez ama yaşama. Böyle mi yapmalıydı gerçekten? Zor olan acıyla baş edebilmek biliyorsunuz değil mi? Kafanızı toprağa gömüp yas tutmak, hayata küsmek, acıdan kıvranma çok kolay. Ebru Şallı da en zoru seçmiş, hayatına kaldığı yerden devam ediyor. Peki ya görmediklerimiz, bilmediklerimiz! Onlar ne olacak? Yorumlara bakılırsa Ebru Şallı, oğlu öldüğü için hiç üzülmedi.

“Oğlu öldüğü için” yazarken bile bir an duraksadım. Elim varmadı yazmaya bu cümleyi ve ben bu cümleyi yazamazken, bir annenin oğlunun ölümünden hiç üzüntü duymadığı sonucuna nasıl varabiliyorsunuz anlayamıyorum. İstiyorsunuz ki acı çeksin, televizyon kanallarına çıksın hüngür hüngür ağlasın, verdiği röportajlarda “Ah çok kötüyüm, yaşamak istemiyorum bu acıyla. Hayat benim için artık bitti” desin. O zaman inanacak mısınız acı çektiğine peki?

Ebru Şallı son röportajında duygularını şöyle ifade etmiş: Sevgiye inanmaya devam ederek iyileşmeye çalışıyorum. Benim bir oğlum daha var. Bir eşim var. Ailem var. Onları hiçe sayarak kendimi yok etmem bence çok büyük bir egoistlik olur.

Bırakın insanlar mutlu olsun! Mutlu insanları görmek beni de mutlu ediyor çünkü.

Sevgiyle kalın!