Giriş
Dün bir haber gözüme çarptı. "Nasıl yani?" dedim, “Bir komşum benim de evimi bu kadar net görüyor mudur acaba?” diye bir endişe kapladı içimi. Düşünsenize; biri sizi gözetliyor! Allah komşunun da normal gözlü olanını nasip etsin. Gözü göz değil radar mübarek.
Boşuna dememişler “Ev alma komşu al” diye.
Murat Boz’un evde ne yediğinden tutun da ne giydiğine kadar anlatan komşusundan bahsediyorum.
Türkan Şoray’a olan benzerliğiyle tanınan Caroline Yılmaz… Murat Boz’un komşusuymuş kendileri. Boz’un evdeki yaşantısıyla ilgili birtakım açıklamalar yapmış.
İfadesi de aynen şu: "17. kattayım. Komşumu arada pencereden izliyorum. Murat Boz evde arkadaşlarıyla sık sık parti veriyor. Üstü çıplak dolaşıyor. Buzdolabının kapısını açıp elma yiyor. Üstüne kahve içiyor. Geriniyor, esniyor…"
Caroline Yılmaz bu kadar detayı nasıl gördü?
Düşünüyorum, bir komşu bu kadar detayı nasıl görebilir?
Evde parti vermesini görebilir; bunda sorun yok. Müzik sesi, kalabalık…
Camlarda perde olmadığını ya da akşamları ışık yandığında perdelerin kapatılmadığını düşünürsek Murat Boz’un üstünün çıplak olduğunu görmesi de normal.
Anlayamadığım “Buzdolabının kapısını açıp elma alıp yiyor” kısmı. Nasıl bir gözdür ki Caroline Yılmaz’daki, dolaptan aldığı yiyeceğin elma olduğunu bile seçebiliyor.
Üzerine yoğunlaşalım haydi.
Murat Boz dolabın kapısını açtı, eline bir yiyecek aldı, acaba bu ne? Evet evet bir meyve, dolaptan aldığı gibi hatır hutur ısırdı, belli ki kabuksuz bir meyve. Ne olabilir? Buldum elma!
Bu mevsimde kabuğu soyulmadan yenebilecek başka meyveler de var. Mesela armut da olabilir. Nasıl bu kadar net seçebildi yediği meyvenin elma olduğunu? Ayva da olabilir mesela. Meyvenin rengine ve şekline kadar görebilen komşuyu ayakta alkışlıyorum.
Durun durun! Bir alkış daha yapacağım.
Komşunun gözü göz değil gerçekten. Peki ya “Üstüne kahve içiyor” demesi…
Dürbünle baksam göremem bardağın içindekini. Neden çay değil, neden meyve suyu değil?
Neden kahve olduğu izlenimi verdi bardağın ya da kupanın içindeki içecek?
Çok derin duygular içerisindeyim!
Murat Boz’dan açıklama geldi
Komşu Caroline Yılmaz’ın Murat Boz’un ev yaşantısını ifşa etmesinin hemen ardından Murat Boz açıklama yaptı. Instagram hesabının hikaye bölümünden “Bugün hakkımda çıkan asılsız birtakım haberlerle ilgili açıklamamdır. Oturduğum apartmanın kat sayısı 17 veya üzeri değil, toplam 5 kattır. Yan komşum çok değerli bir müzisyen arkadaşım ve ailesi. Yine apartmanımızda benim de çok sevdiğim Beşiktaş’ın bir futbolcusu arkadaşım ve ailesi oturuyor, komşularımızın hepsini tanıyorum. Maksatlı ve baştan sona yalan olan bu açıklamalara lütfen itibar etmeyiniz.” diye yazdı Murat Boz.
Hadi biraz gıybet yapalım!
Şimdi gelelim yeniden Caroline Yılmaz’a…
Caroline, Murat Boz’la aynı apartmanda değil, karşı apartmanında oturuyormuş. Karşı apartmandan Boz’un evini nasıl bu kadar net görebiliyor? Ya da Caroline Yılmaz, Murat Boz’un evini mi gözetliyor? Cevapsız sorular kafamda!
Bu arada Murat Boz’un hayranları Caroline Yılmaz’ın bu açıklamalarına çok kızmış, sosyal medyada “röntgenci” diye de lakap takılmış şarkıcıya.
Mevzu çok derin, kafam karıştı. Bir atasözüyle açmıştım konuyu o zaman bir özlü sözle de kapatalım bu konuyu “Kapının önünde aşk yapma. Aşkın gözü kördür ama komşunun ki asla.”
Yeri gelmişken komşu ile ilgili atasözlerine de bir bakalım mı?
- Komşu komşunun külüne muhtaçtır.
- Komşuda pişer, bizede düşer.
- Komşunun tavuğu komşuya kaz görünür.
- Kötü komşu insanı (adamı) hacet (mal) sahibi eder.
- Sırça köşkte oturan, komşusuna taş atmamalıdır.
- Yakın (hayırlı) dost (komşu) hayırsız akrabadan (hısımdan) yeğdir (iyidir).
- Ev alma komşu al.
- Gülme komşuna, gelir başına.
- Hayır dile komşuna, hayır gele başına.
- Aç kurt bile komşusunu dalamaz.
- Düğün olur iki kişiye, kaygısı düşer deli komşuya.
- Yaman komşu, yaman avrat, yaman at; birinden göç, birin boşa, birin sat.
- Kötü komşu insanı mal sahibi eder
Sanırım bu atasözlerinden benim nasibime düşen de;
“Düğün olur iki kişiye, kaygısı düşer deli komşuya.” Murat Boz ve Caroline Yılmaz’ın kaygısı da düştü bana.
