DM’den yürüyenler (!) bitmeden Instagram canlı yayınına bağlanıp orasını burasını gösterenler mi türeyecek şimdi de? Her gün yeni olaylara şahit oluyoruz. Son olarak dün gece Instagram canlı yayınında Selin Ciğerci’nin yaşadığı talihsiz olayı duymayan kaldı mı?
Selin Ciğerci canlı yayındayken bir takipçisinin “Abla çok önemli bir şey soracağım” diyerek yayına bağlanma isteğini geri çevirmedi. Tüm iyi niyetiyle yayına aldığı takipçisinin yaptığı karşısında şoka giren Ciğerci, takipçisini hemen yayından aldı.
Bu insanlar neyin kafasını yaşıyor! İnsan demeye utanıyorum inanın. Bu kadar sapkınlık böyle bir sapıklık... İnanılır gibi değil gerçekten. Yaşadıklarımızdan biraz ders çıkarırız diye düşünürken... Corona virüs dedik, karantina dedik. Yaşadığımız hayata karşı eksiklerimizi, yanlışlarımızı tartarken; evlerimizden rahatça çıkıp korkmadan, sokaklarda yürümenin hayalini kurarken yeniden hatırladım bu olayla birlikte çirkinlikleri.
Biz bu insanlarını soluduğu havayı solumanın özlemiyle mi bekliyoruz o günleri! Onlarla aynı sokakta, aynı kaldırımda yürümek için mi... Güzel günler göreceğiz! Bu insanlarla mı gelecek güzel günler! Bir izin verin ya Allah aşkına. İzin verin de umutlanalım, izin verin de umudumuza tutunup hayallerimize odaklanalım. Corona virüs kadar tehlikelisiniz. Temiz bir dünyada yaşamak, çocuklarımıza güzel bir dünya bırakmak telaşına düşmüşken biz, siz bitmek bilmediniz. Taciziniz, tecavüzünüz bitmedi.
Yaşadığı şoku atlatamadığını söyleyen Selin Ciğerci o sapığın peşine düştü. “Bu yaptığını burnundan fitil fitil getireceğim” dedi. “Namusum ve şerefim üzerine söz veriyorum ki bulacağım” dedi. Umarım bir an önce bulunur da gereken cezayı alır. Ama öyle bir ceza alsın ki bir daha böyle bir şeyi aklından bile geçiremesin.
Hayran kaldım Ebru Şallı’nın anneliğine
Ebru Şallı’nın oğlu Pars lenfoma kanserine yenik düştü. 2 yıllık tedavinin ardından geçtiğimiz haftalarda hayatını kaybetti.
Ebru Şallı’nın yaptığı her paylaşım, söylediği her söz yüreğimi acıtıyor. Ayşe Arman’ın Ebru Şallı’yla yaptığı röportajı ağlayarak okuyorum, ok gibi saplanıyor her kelimesi kalbime. Sonra oğluma sarılıp bin şükür edip uyuyorum. Bencillik gibi geliyor sonra bu yaptığım. Ne büyük bir acı! Kendimi onun yerine koyuyorum ve herkesin sorduğu soruyu soruyorum: Bu acıyla nasıl yaşanır?
Ebru Şallı "Hayatta hep güçlü durmaya çalıştım, küçüklükten beri güçlü bir yapım var. Ama bu, başka bir şeymiş… Hiçbir acıya benzemiyormuş! Bitiyorsun! Üstelik daha çok başındayım her şeyin. Bugün 22. gün. Hayatta olmadığını, nefes almadığını, bana, “Güzel annem” diyemeyeceğini, o tatlı gözleriyle derin derin bakamayacağını kabul edemiyorum. Ben Ponçik’le yaşıyorum hala…" demiş röportajın bir bölümünde. Allah’ım dayanma gücü versin.
Normalde pek de takip etmediğim bir isimdi Ebru Şallı ama anlattıklarını okuyunca hayran kaldım anneliğine. O çok güzel bir anneymiş meğer. İçinde fırtınalar koparken, yaz gününde içinde kış yaşarken belli etmemiş kimseye acısını.
Meğer cennette yaşıyor dediğimiz insanların cehennemiymiş aslında bizim cennet olarak gördüğümüz.
Allah kimseye evlat acısı yaşatmasın.