Erkut CanAleyküm selam, Bu ne güzel kelam

HABERİ PAYLAŞ

Aleyküm selam, Bu ne güzel kelam

Son yıllarda 7/24 diye bir tanımlama var ya, geçen hafta o tanımlamanın hakkını, şaşırıp üzülerek verdik milletçe. Diyorum ki, ötekileştirmeyen, gerçekten milli, sımsıcak, şefkat dolu bir el Türkiye haritasının üzerinde gezinse de kendimizi bulsak ne güzel olur. Ama nerdeee… Bir hayal. Bakalım mı geçen günlerde neler olmuş?

14 Mart Tıp Bayramı bu yıl da kutlandı ama buruk. Çünkü sağlıkçılar, hem kaybettikleri 400’e yakın meslektaşlarının acısı nedeniyle eğlenemediler hem de hâlâ alamadıkları özlük hakları için üzgündüler. Çünkü, “Sizlerin hakkını ödeyemeyiz” demek yetmiyordu. Neyse ki, Bakan Fahrettin Koca açık yeşil bir ışık yaktı hafta ortasında. “Bu konuda çalışıyoruz” dedi.

Haberin Devamı

NEDEN, NİÇİN, NE GEREKÇEYLE?

15 Mart’ta, Danıştay 8’inci Dairesi’nin, 2018’de “Kaldırılamaz” dediği Andımız, Danıştay 10’uncu Dairesi tarafından götürüldüğü İdari Dava Daireleri Kurulu’nun önüne geldi ve 8’inci Daire’nin kararı iptal edildi. Yani okutulmaması kesinleşti. Irkçılık ve tek tipleştirme saikasıyla... 1932’den beri bütün nesiller okudu bu andı. Irkçı ve tek tip olmadı ama neyse... Andımız yasaklanırken, sosyal medyada bir video dönmeye başladı. Bir ilkokulda, “Aleyküm selam… Bu ne güzel kelam… Yaşasın İslam…” diye başlayan. Şimdi soruyorum; Bu okul neresi? Bu sözde andın okunmasına kim izin verdi? İzin verilmediyse okul yetkilileri hakkında soruşturma açıldı mı?

Bu arada Danıştay 10’uncu Dairesi bir karar daha verdi ve devlet madalyalarından Atatürk kabartması çıkarıldı. Hepimiz bir tane takmayacağız ama neden, niçin, ne gerekçeyle?

YETER ARTIK

16 Mart, İstanbul’un işgalinin yıldönümüydü. 1453’den beri bizim olan İstanbul’u iyi ki, Mustafa Kemal Atatürk diye bir kurtarıcımız varmış ki, 6 Ekim 1923’de geri alabilmişiz. Nurlarda uyusun.

Andımız yasaklandı tamam da, Aydın İl Milli Eğitim Müdürü

Seyfullah Okumuş, COVID-19 salgını nedeniyle İstiklal Marşı’nın bağırarak değil, kısık sesle, hatta içten okunması talimatını bütün ilçe müdürlerine göndermiş ve “Okullara duyurun” demiş. Gerekçe, bağırınca virüs daha çok yayılırmış. İnşallah, bir süre sonra da “Gerekli değil, söylenmese de olur” diye devamını getirmez. Hem de, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Milli Andımız İstiklal Marşı’dır” demesine rağmen.

Haberin Devamı

TEZKERE OKUNUNCA…

17 Mart. HDP Kocaeli milletvekili Ömer Gergerlioğlu’nun bir Retweet nedeniyle aldığı iki yıl altı ay hapis cezasının kesinleşmesi için Cumhurbaşkanlığı tezkeresi Meclis’te okundu ve vekilliği düştü. Meclis karışınca da tatil edildi. Bu karışıklık sırasında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, HDP’nin kapatılması istemiyle Anayasa Mahkemesi’nde dava açtı. PKK ve bağlı örgütlerle birlikte hareket ettikleri gerekçesiyle. Şimdi birkaç haftalık karar sürecine girildi. Çabuklaştırılır mı bilemem. 15 üyenin 10’unun oyu gerekli. Ama tahminim, mahkemenin önündeki seçeneklerden, 2023 seçimlerini de içine alan, “Beş yıl süreyle 687 HDP’liye siyasi yasak getirilmesi seçeneği” yönünde. Göreceğiz.

ÜZÜM HOŞAFI GÖZLERİMİ YAŞARTTI

18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü, çeşitli etkinliklerle kutlandı. Ama beni en çok, Ankara Yenimahalle Merkez Lokantası’nın sosyal medyadaki videosu etkiledi. Görmeyenlere anlatayım: Şık, temiz bir lokanta. Gelen müşterilerin siparişleri alınıyor. Bir süre sonra da, misafirlerin önüne bir kase üzüm hoşafı ile ekmek konuyor. “Bugünkü menümüz Çanakkale’deki Mehmetçiklerin menüsü” denilerek. Herkes duygu fırtınası yaşarken, inanın benim de gözlerim yaşardı. Bravo Merkez Lokantası! Bravo Yenimahalle Belediye Reisi!

Haberin Devamı
Sıradaki haber yükleniyor...
holder