Dehşet verici bir rakam! Bakan Fahrettin Koca’nın, perşembe akşamı açıkladığı tabloda 220 vefat sayısı var. Çarpın, bölün; altı buçuk dakikada bir canımızı kaybettiğimiz ortaya çıkıyor. Belediyelerin rakamlarına bakarsanız diyeceğim ama bakmayın. Bu kadar acı yeter! Vaka sayılarının açıklanmasının durdurulmasıyla, rehavete dönüşen algı, iktidarı da rahatsız edince, yeniden açıklamak zorunda kaldılar. Mutlaka doğrudur. 1.748.567 vaka sayımız olmuş bu güne kadar, 15.751 de vefat…
COVID-19 hastalarının yüzde 5’ine yoğun bakım gerekiyormuş. Sağlık Bakanı, “Yoğun bakım doluluk oranı yüzde 70’lerde” derken, sağlıkçılar “Yerimiz kalmadı” diye feryat ediyor. Kime inanacağız. Yine Bakan Koca’ya göre, ağır hasta sayımız üç ayda dokuz kat artmış. Uzmanlara göre ise, bu hastalıkla hastanede mücadele edilmez. Çözüm, hastane öncesindeymiş. Zaten sağlıkçılarımızın da gücü kalmamış.
HOCALAR BİLİM KURULU’NA KARŞI
Hal böyleyken, dikkat ettiniz mi bilmem. Bilim Kurulu üyelerinin hiç biri, ekranlarda kapatmadan söz etmiyor. Bilim Kurulu’na üye olmayan hocalar ise, tek çarenin üç-dört hafta kapatma olduğunu üstüne basa basa söylüyor. Sonunda devreye iktisat hocaları da girdi ve genel kapatmanın maliyetinin, böyle kısmi tedbirlerden daha az olduğunu açıkladı. Peki, tablodaki sayıların her gün arttığı görülürken, vaka ve ölümlerde kaçı bulmalıyız ki kapatma olsun? Sorum budur.
GELELİM AŞIYA
Müjde, galiba yeni yılın ilk günlerini bulacak. Çünkü ilk parti 3 milyon doz daha gelecek ve iki hafta da biz inceleyecekmişiz. Vurulması ondan sonra. Siparişimiz olan 50 milyon doz ne zaman tamamlanırsa, demek oluyor ki, bir kişiye iki doz olduğuna göre 25 milyon kişi aşılanacak. Ancak, mültecilerle beraber 90 milyona yaklaşan Türkiye nüfusunun 65 milyonu ne olacak? Çin, 130 milyon doz daha verebilecek mi? Birçok ülkenin, başta Pfizer olmak üzere diğer iki aşıdan nüfuslarına yakın veya çok üstünde anlaşma yaptıklarını artık öğrendik. Biz ise hâlâ görüşme halindeymişiz. Ayrıca unutmayalım; aşı ile herkes güvende olana kadar kimse güvende olmayacak. Bir de korkum var: Toplumun aşıya güvenip, disiplini elden bırakması. Bu felaket olur.
Yatırıma değer mi?
Şimdi bir de, aşıyla çip yerleştirme safsatası çıktı. Hiç korkmayın. Bill Gates bizdeki alternatif tıbbın ne kadar ileri olduğunu mutlaka biliyordur. Koskoca ‘cin’i çıkaran hocalarımıza, çipin mesele olmayacağını da… Ayrıca buna inananlara söylüyorum. Yahu bir sürü masraf edip sizin beyninize niye çip taksınlar. İçinde yatırıma değecek ne var ki… Öte yandan, bu çipçi Pfizer ise, 20 yıldır Viagra’sı ile çipi çoktan takmıştır zaten.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: AB’nin herhangi bir yaptırım kararı Türkiye’yi çok fazla ırgalamaz. Zaten 1963’ten beri uyguluyorlar.