Yunanistan’la başlayalım… Türk savunma sanayisindeki hızlı ilerleyişe, ABD’den aldığı yardımlara rağmen yetişemeyen Yunanistan, son dönemde gözünü Türkiye’den ayırmıyor. “Türkiye kendisini küresel bir güce dönüştürme planını istikrarlı bir şekilde yürütüyor. Biz ise izliyor ama dramatik bir şekilde geride kalıyoruz” diyorlar. Doğru. Bayraktar TB2 gelişmiş silahlı insansız hava araçlarımız için talebe yetişemiyoruz. En son balistik füzemiz Tayfun’un deneme atışı yapıldı. Yeni seyir füzemiz Çakır’la beraber 15 yerli ve milli füzemiz var. Geçen hafta da, Havelsan’ın geliştirdiği, zırh delici silah sistemine sahip, ağır sınıf insansız kara aracı KAPGAN da komşuyu fazlasıyla korkuttu.
*
Putin’den övgü
Batılı ülkelerin Ukrayna sorununa çözümden yana tavır almak yerine Kiev’i desteklediğini söyleyen Kremlin sözcüsü Dmitri Peskov, “Türkiye bu konuda arabuluculuk çabalarıyla yapıcı bir pozisyon alıyor. Putin bu çabaları defalarca övdü” derken, Putin de, “Türk halkı, ekonomisi ve Türkiye’nin çıkarları doğrultusunda hareket ediyor” dedi.
*
114 YIL SONRA
Dünyanın en büyük barosu olarak nitelendirilen İstanbul Barosu’nda 144 yıl sonra ilk kez bir kadın başkan seçildi. Dokuz adayın yarıştığı seçimde Filiz Saraç, en çok oyu alarak asırlık geleneği yıktı. Böylece Türkiye’de 13 baronun başkanı kadın oldu. Yaşasın adalet, yaşasın kadınlar!
Ağabeye veda
Sonbaharını yaşayan dost dünyamdan bir yaprak daha düştü. 55 yıldır tanıdığım Halit Kıvanç ağabeyim, eşi Bülbin ablama, oğlu Ümit ve Türkiye’ye, bizlere veda etti. Ona yetişmeyen nesiller bile günlerdir yazılanlarla onun büyüklüğünü tanıdı. Kuruluşumuzun davetlerine, “Siz bana bırakın” diyerek asalet ve neşe katan Halit Kıvanç, hakkını helal et. Tabutuna Türk Bayrağı örtülmemesine hayret ettiğim Türkiye’nin sembol ismi, nurlar altında uyu artık.
Şenol Hoca yuvasında
Beşiktaşlılar, spor yazarları, “Ismael Beşiktaş’ın hocası değil” derken, Başkan Ahmet Nur Çebi ise “Arkasındayım” diyordu ama daha fazla duramadı. Alanya maçı payandayı yıktı, kariyersiz hocaya “Güle güle” denildi. Peki kim dedi? Taraftar. “Ben gönülden Beşiktaşlıyım” diyen Şenol Hoca da yuvasına döndü.
Geçen yıldan beri aklıma takılan sorunun artık cevabını öğrenmek istiyorum. Ismael’i Beşiktaş’a kim getirdi? Ben sordukça “Ceyhun Kazancı” diyorlardı. Şayet öyleyse bu arkadaş bu öngörüsü ve futbol mantalitesiyle Beşiktaşlı olamaz. Şimdi bu vizyonsuz hocayı, Çebi’yi ve yönetimini ikna ederek aldıran Kazancı da istifa etmeli. Kadro olarak son yılların en iyi Beşiktaş’ının bu hallere düşmesine neden olduğu için… Hele hele Şenol Hoca, “Ben Kazancı ile çalışmam” dediyse eğer, gitmeli.