POSTA’nın, ses getiren röportaj fabrikatörü Alev Gürsoy Cimin, bu sefer en tepeden ses getirdi.
Rutkay Aziz’e, Cumhurbaşkanı’nın Fazıl Say’ın konserine gidecek olmasını “Sizce de önemli bir adım değil mi” diye sormuş. Aldığı cevap da gayet ılımlı.
“Tabii” diyor Rutkay Aziz. Devamı da var. “Cumhurbaşkanı,bir Mozart,bir Beethoven dinlesin. Belki iyi gelir.” Ancak bu cevap, Cumhurbaşkanı’nın öfkesine neden oldu.
Dedi ki:“Bu ülkenin, meşrebi ve duruşu belli olan Cumhurbaşkanı’nı, Mozart dinlemeye zorlamak faşistliğin dikalasıdır.”
Cumhurbaşkanı’m; padişahlar, halifeler, sonradan Türkiye Cumhuriyeti’nin tepesinden aşağıya herkes Mozart dinledi. Çünkü, Türklere olan özel ilgisi bestelerine yansıyan Mozart’ı, herkes Türk dostu olarak biliyor.
Sadece birini yazmam yeter. “Saraydan Kız Kaçırma” operasının çıkış noktası Osmanlı’da yaşanan bir olaydır. Dünya böyle bilir.
Tamam da, mehter müziği ritmini bando enstrumanları ile seslendirdiği ‘TürkMarşı’na neden ‘Osmanlı Marşı’ demediğini ben bilmiyorum. Günümüzde Osmanlıcılık oynayanlar biliyorlardır belki de.
‘Çukur’ dizisiyle gündeme getirdiklerine göre. Ve onun için diyeceğim odur ki, faşist yakıştırmasını Mozart’la bağdaştırmak biraz ağır kaçtı galiba Sayın Erdoğan.
Onun Türk dostluğunun, sevgisinin karşılığı değildi.
Bu yazıyı da, sizin “Son 16 yılda hayata geçirilen reformlar, Türk basınının demokratik ve özgürlükçü bir yapıya kavuşmasına vesileo ldu” sözünüze dayanarak yazdım. Biline.
Spagat haa…
Ayasofya Müzesi bir süredir özel şartlarla gece de ziyaret edilebiliyor. 50 kişilik bir grup da bundan istifade etmiş. Gruptaki bir balerin de espri olsun diye ‘spagat’ bale figürünü yapmış.
Vay efendim nasıl olurmuş. Ortalık karıştı. Peki bu estetik fotoğraftan niye rahatsız olundu ki? O balerin kızımız parende atsaydı ya da yerde şınav çekseydi aynı tepki gösterilecek miydi? Tabii ki hayır.
Bale bir güzel sanat ya, onun bir figürünü yapmak da suç. Daha doğrusu böyle bir suç olduğunu öğrenmiş olduk.
Baksanıza, müze yönetimi bu konuda inceleme başlatmış. Ama birileri de bazı yurtlarda, kurslarda olan rezaletleri incelesin lütfen.
Bu kez adam çok
CHP İstanbul’da Genel Başkan Yardımcısı Onursal Adıgüzel ve İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, bilişimden sorumlu kişilerle seçim güvenliğine ilişkin toplantı yaptılar.
Aynı ekip 24 Haziran’da da Adil Seçim Platformu kurmuş, “YSK’dan önce neticeleri açıklayacağız” demişlerdi. Ama sistem gümleyince herkes ortadan yok olmuş ve netice “Adam kazandı” olarak açıklanmıştı.
İnşallah sistem bu sefer çalışır. Çünkü bu defa adam çok. Hangi birisine kazandı diyecekler. Ayrıca Adıgüzel acemiliğini de üstünden atmıştır herhalde.
Niro çıtayı yükseltti
RobertDe Niro, 2016’da seçimlerde karşısında olduğu Trump’a“Domuz,köpek,berduş” demişti. Ara seçim sonrası Niro, çıtayı daha yükseltti.“Obirırkçı”dedi ve Hitler benzetmesi yaptı. Sonrada“Üçkağıtçı, dolandırıcı, madrabaz. Beni asıl rahatsız eden şey ise,insanların bunu görmemesi” dedi. Yok yok. Savcılar hakkında ne soruşturma açtı,ne de tutuklanmasını istedi.Biliyorsunuz RobertDe Niro Amerika’da yaşıyor.
Dikkat ! Like
İlahiyatçı Nihat Hatipoğlu buyurmuş. “Ahirette like’larınızın da hesabını vereceksiniz.”Demek ki bu like’lar oraya kadar gidiyormuş. Nasıl gider demeyin çarpılırsınız. Hem siz Hoca’nın otelinden ahirete internet bağlattığını nereden bileceksiniz.