Serpme kahvaltı

Bugün Pazar. Benim de yazı günüm. Ama önce sizi kahvaltıya götüreyim. Bal kaymak da var, acılı sucuklu omlet de. Hadi buyurun serpme kahvaltıya...

■ Cumhurbaşkanı Erdoğan: ”Devletin içinde kişi, ekip veya grubun paralel yapılanmaya gitmesine izin vermeyiz. Kalkışanlar hangi gruba mensup olurlarsa olsunlar karşısında bizi bulur” dedi. Ona ne şüphe bulur tabii.

■ Yedi ayda 21 milyar açık. Çare. Tut kazı. Yol gitsin. Yetmedi mi? Ümüğünü sıkıver. Playboy imparatorluğunun sahibi 91 yaşında hayatını kaybetti. Üç nesil büyüten Hugh Hefner, zaten cennette yaşıyordu. Ya şimdi cennetle cehennem arasında kalırsa? Adam hücceten ölür valla.


İşte hayat ve Türkiye aşkının mutlu sonu: Aşk olsun. Dört duvardan çıkıp aramıza hoş geldin Kadri kardeş. Darısı diğer meslektaşlarımızın başına. O da inşallah 17 Ekim’de. Çoğu gitti azı kaldı.

■ Ünlü mimar Doğan Hasol ağabeyim diyor ki: “X Kuşağı: 1965-79 arası, Y Kuşağı: 1980-99 arası, Z Kuşağı: 2000 ve sonrası doğumlular. Harfler bitti; peki yeni kuşaklar ne olacak?” İşte hayat ve Türkiye aşkının mutlu sonu: Aşk olsun. Dört duvardan çıkıp aramıza hoş geldin Kadri kardeş. Darısı diğer meslektaşlarımızın başına. O da inşallah 17 Ekim’de. Çoğu gitti azı kaldı.

■ Davutoğlu ve Topbaş aynı kaderi paylaştılar. Artık belli ki, bu ne ilk ne de son olacak.


Playboy imparatorluğunun sahibi 91 yaşında hayatını kaybetti. Üç nesil büyüten Hugh Hefner, zaten cennette yaşıyordu. Ya şimdi cennetle cehennem arasında kalırsa? Adam hücceten ölür valla.

■ Neyin nesiyse, vatandaşlığı en değerli ülkeleri sıraya koymuşlar. Türkiye 88’inci sırada. Türkiye’yi kıskanmaktan başka bir özelliği olmayan Almanya ise 1’inci sırada. Komikliğe bakın.

Ya herro ya merro

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TEOG ve üniversiteye giriş sistemini beğenmediğini söyledi. Tabii emir telakki edildi. Alelacele yeni sistemler üzerinde çalışılıyor. Erdoğan, bir de futbolumuzdaki yabancı sayısına takıldı. Çok dedi. Milli Takım’a yansımasından dolayı. Haklı da. Ama her dediğine “Peki” denemiyor işte. Yabancılarla yapılan uzun süreli mukaveleler büyük engel. Ancak kademeli olarak isteği yerine getirilebilecek. Öyle mi, o zaman gelecek yıldan itibaren kulüplerin ödeyeceği vergi 15’den, 35’e çıkarılıyor. Düşünün.

Yetişen alıyor

Aleyna Tilki için, “Şu kızı rahat bırakın” demiştim ünlü ablalarına. Beni mahcup etmedi. Şimdi onlar kadar şöhret oldu. Baksanıza on binlerce kişilik alan bile konserine yetmemiş. Yani hem kazanıyor hem de kazandırıyor. Pijaması bile meşhur olmuş. Bir açıkgöz de fırsatı kaçırmamış tabii.



Come to Beşiktaş

Dünya yıldızı Ronaldo, yüz binlerce kişiye seslendiği canlı yayında “Come to Beşiktaş” diyen bir Beşiktaşlı taraftara “Come to Beşiktaş ama Pepe ve Q7 oradalar. Bana ihtiyacı yok Beşiktaş’ın” diye espri yaptı. Come to Beşiktaş markasının geldiği noktayı görmek açısından muhteşemdi. Yanındaki oğluna “Beşiktaş’ta Quaresma var, başka?” diye sordu çocuk, “Pepe” diye cevap verdi. Evet Beşiktaş markası büyüyor. Bu gurur önce Beşiktaşlıların, sonra da tabii ki Türkiye’nin.

Vay be...

Geçen hafta Fenerbahçe Kulübü’nün “Cehennem donana dek Kocaman’la beraberiz” lafını çok sevdiğimi yazmıştım. Bu hafta da Bahçeli benzer bir cümle kurdu. “Barzani’ye bedelini ödetiriz” deyip devam etti: “Gerekirse güneşe ateş taşırız, gerekirse buzdan ateş yakarız.” Vay be. Metin yazarları aynı olmasın. Sonra da devamı geldi. Ateşi yakmak için 5 bin ülkücü hazırmış.

Peki bu nedir?

Türkiye pasaportu verdik. Bayrağını göndere çektik. Altına halı serip, “İlelebet kardeşimizsin” dedik. Dombra eşliğinde, “Türkiye seninle gurur duyuyor” dedik. Irak’a, “Sen girme aramıza” dedik. Dedik de dedik. Şimdi ise, “Otur oturduğun yerde. Bir gece ansızın gelebiliriz” diyoruz Barzani’ye. Abi sözü dinlemediği için. Ciddi yaptırımlar uygulayacakmışız. Ama Habur açık. Petrol akıyor. Onun için de “Kandırıldık” yerine, “Yanılmışız” diyoruz. 5,5 milyar dolarlık ihracatın yüzü suyu hürmetine.

ŞERO'NUN KARİZMASINI ÇİZİLDİ

CHP genel merkezinin bir kedisi var. Artık herkes tanıyor onu. Şero. Ama 1 metre boyunda ve 7,5 kilo ağırlığındaki Şevki, geçen hafta Şero’nun karizmasını çizdi. Norveç orman kedisi ile Ankara kedisinin kırmasıymış. Kükremeye yakın miyavlaması varmış ama çok uysalmış. Şevki’nin heybetini görünce anası Ankara kedisine acıdım.