Türkevi izlenimlerim

Başlığı okuyunca hemen, “Ooo, sen de mi oradaydın” diyeceksiniz ama değildim valla. Kaç uçak dolusu davetli gitti bilmiyorum. Ancak gidenler öyle bir anlattılar ki açılışı, gitmiş kadar oldum, gördüm, bilgilendim. Gelin anlatayım.

Önce dönemin Dışişleri Bakanı İhsan Sabri Çağlayangil ve ona onay veren Adnan Menderes’in ruhlarına Fatiha okumak lazım. Çağlayangil, 1977’de IBM’den 3 milyon dolara almış buradaki binayı. Yaklaşık 40 yıl sonra da Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu binanın yapılmasına onay vermiş ve çalışmalar başlamış. Proje çalışmaları iki yıl, içerideki çalışmaların henüz yüzde 70’i tamamlanan inşaatı da dört yıl sürmüş. Tamamen bittiğinde 291 milyon dolar harcanmış olacak.

GÖĞE UZANAN LALE

Buraya kadar her şey güzel de, ‘Göğe uzanan lale’ yakıştırması yapılan 35 katlı, 171 metre yüksekliğindeki bu binanın Amerikan Perkins Eastman firmasına ve mimar Jonathan Stark’ın projelendirmesine neden verildiğine anlam veremedim. Dünya çapında üne ve ödüllere sahip onlarca mimarımız dururken. Üzüldüm doğrusu. Proje ağırlıklı olarak Selçuklu mimarisinin özelliklerini taşıyormuş. Evet, yenilenen eski binanın cephesi Selçuklu motifleri taşıyor. 55 sene önce de olsa güzel sanatlar okuyan bendeniz başka Selçuklu izi göremedim. Bir de göğe uzanan lale varmış. Tepedeki elips kesim nasıl laleyi andırıyor? Açıkçası ben benzetemedim.

GURURLUYUZ MUTLUYUZ

New York gibi dünyanın merkezinin merkezinde, BM binasının tam karşısındaki, cam yüzeyi gece ışıklandırıldığında pırıl pırıl parlayan Türkevi’miz, bence de uluslararası yerimizin yansıması oldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni evimizde birçok ikili görüşme yaptı.

Ancak tarihi haftalardır beklenen Biden buluşması gerçekleşemedi. Afganistan kaçışı sonrası kamuoyunda güven sarsıntısına uğrayan Biden da kendi dertleriyle meşgul anlaşılan. Zaten Erdoğan da, “Ben 19 yıllık siyasi hayatımda önceki Amerika başkanları ile iyi çalıştım ama Sayın Biden’la iyi başladık diyemem” diyerek konuyu kapattı. İşte bu kadar.

Kış çok ağır geçecek

“İnsanlar artık kurallara uymuyor. Sanki pandemi yokmuş gibi bir yaşam kurulmaya başlandı. Kış çok ağır geçecek. Önlemlerimizi almaz, vaka sayılarını düşüremezsek kapanmak zorunda kalacağız.” Yukarıdaki satırlar Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıbbi Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Faruk Aydın’a ait.

Sağlık Bakanı Koca da, “Vaka sayıları bu seyrinde devam ettiği sürece can kayıplarımızın önüne geçemeyeceğiz. Tedbirler ve aşıyla istikrarlı bir düşüş sağlamalıyız. Son bir hafta bizi uyarıyor” diyor zaten. Aşı karşıtları ve kurallara uymayanlar, siz bilirsiniz artık…