Amerika’dan gelen oğlum Burçin özlemiştir diye, Sultanahmet Köftecisi’ne götürdük. Neyse sonunda doydu. Hesabı ödedim.
Sonra, birer küçük poşet içinde tedavülden kalkan eski iki buçuk liralar verildi hepimize. İçindeki kartta yazanlar ise şunlardı: “Bereket parası. Cüzdan, kese ve cepte harcamadan saklanan, uğur ve bereket getirdiğine inanılan para.”
“Diş kirası. Osmanlı İmparatorluğu zamanında, yemeğe davet edilen misafire verilen para.”
Biz biliyorduk bunları ama, Sultanahmet Köftecisi ile bağlantısını da öğrendik. Kuruculardan İsmail Tezçakın’ın oğlu Mehmet Bey’den. O da köfteci ama dünyadaki en kapsamlı Osmanlı kağıt paraları koleksiyonunun da sahibiymiş.
Dünyadaki 12 bin Osmanlı parasının 7 bin 500’ü onun koleksiyonunda. 30 yıl içinde topladığı bu paralara yaklaşık 6 milyon dolar ödemiş.
1840 yılında Tanzimat Fermanı için basılan para ise koleksiyonunun en eski parasıymış. “Benim tapum yok. Yatım yok. Arabam da sıradan bir araba. Bütün varlığım bu koleksiyon”diyor.
Tek üzüntüsü ise, ailesinde bu işe meraklı kimsenin olmaması. Bunun için de en büyük idealinin bunları bir müzede toplamak olduğunu söylüyor. Sekiz senedir uğraşıyormuş, “Başaracağım” diyor.
Bir gün aklına kendi dükkanı için böyle bir espri gelmiş ve hemen uygulamış. “Bize önemli bir maliyeti yok. Çünkü verdiğimiz nikel paralar şimdi çok ucuz. Misafirlerimizi şaşırtıp, sevindiriyoruz ya o bize yeter”diyor.
Haa. Bu arada bir şey daha öğrendik. Yolunuz, Sultanahmet’teki Selim ve İsmail ağabeylerin kurduğu ilk dükkana düşerse, cebinizde mutlaka para bulunsun. Çünkü, sadece o dükkanda kredi kartı hâlâ geçmiyormuş.
Lafının üstüne
Profesör Burhan Kuzu, artık ‘siyasal su’ haline gelen Hamidiye için, damacanaların ve pet şişelerin pis, suyun da sağlıklı olmadığına dair twit atınca, “Hoca be, damacanaları İmamoğlu mu kirletti.
Bir kere de, helal olsun hocaya diyeceğimiz bir twit at da şaşırt” diye yazacaktım ama, “Trump, bu millet tek yumruk olduğunda başaramayacağı hiçbir şey yoktur”diye twitleyince caydım. Çünkü hoca şaşırtmıştı.
İnşallah
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupalılara dedi ki: “Operasyonumuzu ‘İşgal hareketi’ diye nitelendirmeye çalışırsanız, işimiz kolaylaşır. Kapıları açar, 3.6 milyon mülteciyi sizlere göndeririz.”
Dileğim
Ordumuzun başlattığı harekatın, ülkemizin güvenliği ve huzuru için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Dualarım Mehmetçiklerimiz için. Birilerinin stratejik derinliği sizi oralara gönderdi. Allah yar ve yardımcınız olsun. Sağ salim dönün inşallah evlatlarım.