Giriş
İki gün sonra, hayat trenindeki yolculuğumuzda, 2019 istasyonundan, 2020 istasyonuna doğru hareket edeceğiz. Bir yıllık karanlık tünelden, inşallah, huzura, umuda, güzelliklere çıkar yolumuz.
★ ★ ★
Adettir, yeni bir yıl için dileklerde bulunuruz. Benim de, siz POSTA okurları ve milletim için dileklerim var tabii. Ancak öyle günler yaşıyoruz ki, bu dilekleri sıralamaya kalksam bu köşe değil, bu sayfa yetmez. İsterseniz, siz sıralayın yeni yıldan beklediklerinizi.
Bakalım bitecek mi? Vallahi bitmez. Bir yerde, “Öff sıkıldım” diyeceğinizden eminim. İyisi mi, siz bir Milli Piyango alın önce. Çeyrek de yeter. İnşallah ondan sonra sıralarsınız. İşte benim dileğim bu noktada. Yukarıda da dediğim gibi güzelliklere açılsın yeni yılınız.
Çeşni olsun
TOGO Kuleleri’nden bakıyoruz bir haftadır olan bitene. Sinan Aygün’ün karıştırdığı çorbaya. Eskiler ‘çalı taşlamak’ derler. Benimkisi de öyle. İnce’nin günahını alanlar, “Bulduuum” diye bağırıyorlar mıdır acaba?
Birer cümle ile Erdoğan
Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın enerjisine şaşırıyorum. Hemen hemen her gün oluşturulan üç toplantıda konuşuyor. Hafta içinde olduğu gibi 1 gün için Libya ve Tunus’a gidebiliyor ama aksatmıyor oralardan da Türkiye’ye mesaj veriyor. Yani her gün saatlerce konuşuyor. Akşamları araya nikah şahitlikleri de sıkıştırıyor Emine hanımla birlikte. Eh, yaşı da pek genç sayılmaz. İki ay sonra 66 yaşına basacak. Neyse. Bravo.
★ ★ ★
Biz köşeciler için ona yetişmek zor olduğu için, ben de her konuşmasından birer cümle aldım. Gelin sıralayayım.
● “Ekonomide her şey iyi demekle çarklar dönmüyor, tencere kaynamıyor. Somut gelişmelere ihtiyaç var.”
● “Eskiden yurt dışına giden bilim insanlarımızın göçü, artık tersine dönmüş durumda.”
● “Madem Libya’nın bizimle ilgisi yok, Gazi Mustafa Kemal orada ne arıyordu?”
● “Nasıl oldu da bugün ilmin neredeyse her alanında böylesine geriye düştük, bizden ilham alarak yola çıkanlar, şimdi fersah fersah önümüze geçmişken, nasıl oldu da mirasımızın bile farkına varamaz hale geldik?”
● “Biz İslama göre hareket edeceğiz.”
● “Ne derseniz deyin, ne yaparsanız yapın, Kanal İstanbul’a başlayacağız.”
● “Davet olduğuna göre icabet eder, Libya’ya asker göndeririz.”
● Ve son. “İstanbul seçimini Ak Parti kazanmıştır.” Benden bu kadar. İttifakınıza göre yorumlamak ise size ait.
YAKIŞMADI
Bir hafta geçti ama, yazmazsam içimde ukde kalır. Derbilerde küfür olur. Küfür içeren pankartlar da. Artık normal diyoruz, cezasına katlanılıyor. Ancaaak, Fenerbahçe-Beşiktaş maçında, belki de en saygın Beşiktaşlı olan Süleyman Seba’ya küfür içeren o kötü tezahürat beni çok üzdü.
Hele hele o tezahüratın melodisinin stat hoparlörlerinden sonuna kadar açılarak çalınması, stat müdürünün yüzkarası olmalı. Fenerbahçe’ye yakışmadı. Ben stadın önünden geçerken duydum ama, Çakır’la, VAR yok Kalkavan’ın görmediği gibi TFF müşahidi, gözlemcisi de duymamışlar demek ki. Beşiktaş, suç duyurusunda bulunursa bunu da eklesin bari.
