Rumuz: Çaresiz İlişki durumu: İlişkisi yok
Reddetmeye çalıştığın duygular katlanarak büyür
Soru: Merhaba Esra Hanım. Bir yıla yakın bir süredir aynı iş yerinde çalıştığım arkadaşımla yaşadığımız aşırı samimiyetten dolayı aşık oldum. Ben daha önce bir evlilik yaşadım. Bu arkadaşımla önce farklı bir yakınlaşmamız oldu. Tıpkı iki sevgili gibi samimi olduk fakat ben kendisine aşık olduğumu itiraf edince bana dönüp ben seninle aynı duygular içinde değilim fakat benim için çok değerlisin dedi. Çok iyi dostuz, arkadaşız, sırdaşız hatta. Fakat ben hala duygularımı tam olarak yenemedim. Gözüm ondan başkasını görmüyor. Sizce ne yapmalıyım?
Cevap: Sevgili okurum kadın erkek ilişkilerinde kurulan yakınlık zaman zaman kişileri yaşadığın yanılgılara düşürebilir. Duygularını yenmekle mücadele edersen daha çok içine çekilirsin. Bununla birlikte hislerini de iyice tahlil etmen lazım. Bu kişiye karşı hislerin özel hayatında boşlukta olduğun için mi? Yoksa özellikleriyle senin birlikte olmak istediğin kişi mi? Değerli okurum bazen şu yanılgıya düşeriz. İletişimimiz iyidir, birçok konuda karşı tarafla konuşabiliriz. Ancak ilişki boyutu farklıdır. Şimdi ilk yapman gereken duygularınla mücadele etmeyi bırak. Önce kabul et ve zihnini rahatlat. Sonra gerçek hislerini gözden geçir. İlişki boyutuyla birlikte bunu düşünmelisin. Birliktelik yaşamak sadece konuşmak sırdaş olmak değil. Bu çok önemli belki ama ilişki söz konusu olunca yeterli değil. Bunları yaptıktan sonra yine aynı düşüncede isen yapacağın tek şey karşındakinin verdiği cevabı kabullenmek. Demek ki senin için hayırlısı bu kişi değilmiş. Hiçbir şey zorlamayla değerli olmaz. Karşındaki kişiden bu cevabı aldıktan sonra sana tavsiyem kalben mesafe koymandır. Birinin üstüne ne kadar düşersen karşı taraf eğer duygularından emin değilse kaçar.
Rumuz: Güven İlişki durumu: İlişkisi Var
Soru: Esra Hanım ben kimseye güvenemiyorum. Arkadaşlarıma, beraber olduğum kişiye. Hep tetikteyim bir zarar gelecek diye. Bazen yalanlarını yakalamaya çalışıyorum. Nasıl güvenebilirim insanlara?
Cevap: Sevgili okurum, başkalarına güven aslında fantezi güven. Allah ile irtibatımız tam olduğunda karşındaki kişi için ona güvenebilir miyim diye sormana gerek yok. Zarar gelmesini insanlardan kaçarak önleyemesin ki. Ve şunu unutma hangi tür ilişki olursa olsun kötüye odaklanırsın onu da çekersin. Bu enerji işi. Sözle söylemesen de karşındakine olumsuz enerjiyi gönderiyorsun. Tabi bu şekilde korkularının altında muhtemelen geçmişte yaşadığın bir ya da birkaç olay yatıyor. Yapmamız gereken bu olayları bulmak, orada ötelediğin acıyı yaşamanı sağlamak. Geçmişi düşündüğünde senin güvenini sarsacak ne oldu? Hangi olaylar sen de hayal kırıklığı yarattı? Sevgili okurum bunları sakin bir ortamda ayrıntılarıyla düşün ve bana yaz. Temeldeki olayı bulduğumuz zaman bu durumu düzeltmemiz çok kolay. Tabi öte yandan inanç sistemini de güçlendirmemiz gerekiyor.
Rumuz: Değiştiremiyorum: İlişkisi Var
Kimseyi değiştiremeyiz
Soru: Esra Hanım bir yıldır devam eden bir ilişkim var. Sorunum onun bazı huylarından hoşlanmıyorum. Bunları söylememe rağmen hiçbir düzelme olmadı. Değiştirmek için nasıl bir yol izlemeliyim? Lütfen yardım edin ne yapmam gerekiyor?
Cevap: Sevgili okurum şunu kabul etmen gerekiyor. Karşındaki istemedikçe hiçbir şekilde huyunu değiştiremezsin. Şu ana kadar onu değiştirmekte başarılı olamamanın nedeni de bu gerçek. Ancak şu olur karşımızdaki kişi eğer kendi davranışından rahatsız olup bunun farkına varırsa kendi istediği takdirde değişim olur. Sana bir soru soracağım ve cevabını kendine samimi bir şekilde vermeni rica ediyorum. Asla değişmese de bu kişi ile ilişkine devam etmeye yetecek kadar onu seviyor musun? Bu sorununun cevabına göre yapman gerekenleri konuşmamız daha sağlıklı olur.
Rumuz: Yalnızlık İlişki durumu: Karmaşık
Kökleri genellikle çocuklukta yatar
Soru: Esra Hanım ben genellikle kendimi yalnız hissediyorum. İlişkim var ama bazen sevilmediğimi düşünüyorum. Böyle olumsuz duygular gelip gidiyor. Neden bunları düşünüyorum. Böyle düşüncelerle zevk alamıyorum yaşadıklarımdan. Lütfen yardımcı olun.
Cevap: Değerli okurum, bugünkü hayatımızda zaman zaman hissettiğimiz terk edilme, sevilmeme hissi gibi olumsuz duyguların kökleri genellikle çocukluk dönemine dayanır. Bu belki bir ebeveynin biz küçükken evden ayrılması, bizle duygusal ya da fiziksel yaklaşımındaki sorunlar olabilir. Kusursuz çocukluk yoktur. Anne babalarımız bizleri ellerinden geldiğince iyi yetiştirmeye çalışırlar. Ancak şartlar bazı duyguları eksik yaşayarak büyümemize neden olabilir. Genellikle terk edilme yarası, ileriki yaşlarda sevilmeme ve yalnızlık duygusunu baskın kılabilir. Terk edilmenin ise birçok çeşidi vardır. Mesela duygusal olarak temas kurulmaması, istenmeme, üzerimizde baskı kurma da bunlar arasındadır. Anne ve babanızla olan çocukluk döneminizdeki ilişkinizi yazarsanız daha sağlıklı bir şekilde ilerleriz.
4