“Bizim stadımızda kimse bizden daha fazla koşamaz”. Fernando Santos’un boşuna konuşmadığını anlayan Beşiktaşlı futbolcular bugüne kadar pek de alışık olmadığımız bir tempoda oynadılar.
Öyle ki Cenk Tosun’un önde basıp rakibini taca çıkana kadar kovaladığı anları hatırlamıyorum ve ilk kez böylesine inatçı bir futbol kişiliği ile mücadele ettiğini görüyorum. Sezon başından bu yana sakatlık veya formsuzluk nedeniyle Rebic ve Ghezzal’ı da Cenk’in yanına koyduğum zaman bir hoca farkındalığını rahatça görebiliyorum. Ayağa pas, hızlı top çevirme, bir o kadar da diğer oyuncuların üstün diyebileceğim mücadele arzusu izlenebilir bir Beşiktaş’ı ortaya çıkartmış. Kenardan oyuncularını sıfır hataya zorlayan Santos tavırlarını da bu güzel Beşiktaş halkasına eklemeliyim. Elbette daha iyi bir Beşiktaş için zaman var.
Santos’un 5-6 maç sonra neler yapmak istediğini daha net anlayacağız. Bunlar ilk dokunuşlar. Futbolcu da her maç daha çok Santos kanunlarına adapte olacak. Şimdilik gözlemler bunlar. Şu iyi oynadı demiyorum. İyi bir Beşiktaş’ı görebiliyorum ve bundan daha iyi bir Beşiktaş’ı izleyeceğim umudu da artmış durumda. Takım olmaya devam ediyorlar. Eyüp 10 puan farkla rakiplerinden önde Süper Lig’e koşuyor. Elenmeleri adına fazla bir üzüntü yaşamıyorlardır. Çünkü “Patron mutlu son” istemişti ve buna çok yakınlar.