13. dakikadan sonra maç yeniden başladı. Kartlar yeniden dağıtıldı. Visca’nın, Rafa’nın aşil tendonuna basışına Ali Şansalan sarı bile veremedi. VAR’dan Özgür Yankaya müdahale edince kırmızı geldi. Ardından serbest atışta uyuyan Beşiktaş savunmasına Okay güzel bir ders verdi.
37. dakikadan sonra Beşiktaş, beklenen sahneyi aldı. 3 pasta golü buldu. Uğurcan devrenin ikinci muazzam kurtarışını yaptı. Ne zaman Mario ile Rashica yer değiştirdi, Beşiktaş’ın da o zaman çehresi değişti. Futbol hayatına Gio ile kale ve golü de katan Gedson’u izlemek gerçekten keyif veriyor. Adam zaten yorulmuyor. Araç kurtarıcısı gibi. Çekme halatı, takoz, vinç operatörlüğü ne ararsan var.
Son yarı Trabzonspor yarı alanında geçti. Sahne yine Uğurcan’ındı. Sürekli bir pas trafiği, kanat kombinasyonları, Beşiktaş beklerinin rakip alana akması, korner üstüne korner kullanılması, Gio’nun kazanma adına yaptığı değişiklikler 10 kişilik Trabzonspor müdafaasını geçemedi. 10 kişi kaldıktan sonra bu beraberlik Şenol Güneş için geçer akçedir. Ancak Beşiktaş, bu maçı kazanmalıydı. Tren kaçtı. Bu kadar baskı 3 puanı getirmeliydi. Svensson ve Gedson’un çıkmasını pek anlayamadım.