İkisi de final odaklı

Paraşütünüzü açmayıp hızla yere doğru geliyorsunuz ya, Beşiktaş’ın ligden kopuşu da öyle oldu. Aylardan ekimdi ve artık lig 2 takıma kalmaya başlamıştı. Beşiktaş hiç alışık olmadığı bir çabuklukta hedefsiz kalınca her yerden ip koptu. Transferler zaten olmamıştı, bir de devre arasında evinde örgü örerken getirilen Santos saçmalığı ve yine kifayetsiz transferler eklenince olan oldu, torba doldu. Sonra Andersen’den masallar. Anlat babacığım, uykum geldi, ben yatıyorum. ‘15 hoca ile konuştuk, Santos’u bulduk.’ Şimdi de 20 hoca ile konuştuğa çıktı aday teknik adamlar. Alanyaspor ile oynamışsın yendin veya yenildin fark etmiyor.

Tribünde Beşiktaş’ı izleyen yeni bir hoca adayı yok. Bu gidişle olmayacak ve bilinen yerli bir teknik adam gelecek takımın başına. Futbolcu zaten bıkmış. Kafasında bir final zenginliği var mı, yok mu, o da belli değil. Ağustos ayında yeni çıkacak bir hayat aşısı olmazsa buyrun cenaze namazına. Trabzonspor’un adına resmi denilen ama antrenman maçını anımsatan İstanbulspor karşılaşması 8 dakikada bitti. Onların da kafasında Beşiktaş’la oynayacakları final var. Üstelik kağıt üzerinde üçüncülüğü de yedeğine almış durumdalar. İki testiden biri 25 Mayıs’ta kırılacak, kupasız takım sadece karalar bağlamayacak, taraftarını da kahredecek.