Opoku, önce Zaynutdinov’un ağzını burnunu kırdı hastanelik etti. Faulü Başakşehir attı! Ardından, Rebic’i paldır-küldür girip indirdi buna da bir şey çalınmadı! Zannedersiniz ki maç hakemsiz oynanıyor. Ancak içerde biri var. Göğsüne de kravat niyetine UEFA kokartı takmışlar.
Arkadaş yapamıyorsan, görüp çalamıyorsan gel ben seni eğlenceli bir yere götüreyim orada çalar oynarız. İyi de oynarım bilen bilir. Bu nasıl olacak her hafta ayrı bir rezillik. TFF hala ortalıkta birşey yok diye geziniyor. Beşiktaş, yener, yenilir. Ama her hafta yüz kızartıcı hakem suçu işlenmesi insanın ağrına gidiyor. Ne demek hakemi de yeneceksin?
Hakem Beşiktaş’ı yenebiliyorsa o zaman sen de gereğini yaparsın. Bak ne güzel maça çıkmadı Beşiktaş. Arkası gelsin mi istiyorsunuz. Neyse, Beşiktaş’ın en iyi tarafı Rebic’in iştahlı ve arzulu oynamasıydı. Forvet yokluğunda Muleka her tarafa koştu. Niyet iyi ama beceri de o kadar işte. Rıza Çalımbay geç de olsa geldi. Elindeki paket bu. Kargoya versen, şirket alıcıya bedava götürür.
İşi zor. Ama mangal gibi yüreği var. Bu geliş 4 maçlık olmaz. Kongreden kim çıkarsa Rıza hoca ile çalışma mecburiyeti vardır. Beşiktaş’ın Ümraniye’de fazla hoca değiştirme ne lüksü ne de zamanı vardır. Bir de rekor kırıldı Beşiktaş’ta. Ghezzal 41. dakikada girdi 5 dakika sonra çıktı. Artık bu kronik sakatlık mı, yoksa başka bir tuhaflık mı?