Santos izleri

İlk yarıdaki topla oynama oranları Ankaragücü 64, Beşiktaş 36. Yani Başkent ekibi attığı şut başta Mert’in kalesinde epey tehlike yarattı. Bu oranlar onu işaret ediyor. Beşiktaş karşı kaleye gitme konusunda neredeyse taksi çağıracak basiretsizlikte. Bunda Serdar Topraktepe’nin bir yanlışı yok. Tam 96 gün Santos’la geçirilen, sistemsiz, mücadele ruhundan uzak, futbolculara Beşiktaş ruhunu unutturan oyun şeklinin izleri vardı. Bunu silip atmak zor. Bunda ‘Üçüncü mü olalım, kupayı mı alalım’ ikileminin içinde yüzerken atılan boşa kulaçların etkisi büyüktüktür. Ghezzal’ın çırpınışından ziyade Rashica’nın isteksizliği, Gedson’un ne yaptığı belli olmayan, Muçi’nin “Acaba çalım mı atıp geçeyim’ ikilemi Beşiktaş’ı Ankaragücü kalesinden uzak tuttu. 2. yarıda o silik görüntüsünü biraz olsun değiştirdi Beşiktaş. Bir ara Necip Uysal’ı takibe aldım. Topla rakibin arasına ayak sokuşu, hava topu üstünlüğü ve daha bir çok akını bertaraf eden çabası... 6 hoca da Beşiktaş’ta Necip’ten vazgeçemedi. Serdar hocayı istemediğiniz, tercih ettiğiniz Santos takımın içini boşalttı. Sonra yine Serdar hocaya sarıldınız. Hala hoca arıyorsunuz. Sokağa atılacak paranız varsa, transfer yapın, makbule geçer. Bir de takımdan ayrılacaklar varmış. Kimi satışa koyacaksınız, kim Beşiktaş’tan oyuncu alacak? Bazen kendime soruyorum bu ligin en kötü oynayan takımı Beşiktaş mıdır? Beni bu takımın hiçbir tarafı cezbetmiyor da... Neyse bağlayalım. 0-0 en tehlikeli sonuçtur. 7 Mayıs’taki rövanşta iki taraf da avantajlıdır.