Hiç birimiz birbirimizi tanımıyoruz aslında. Kimiz biz? Niçin bu dünyadayız.? Yıllarca aynı aile de yaşayıp ta, neden hala birbirimize yabancıyız? Hiç düşündünüz mü aynı sofraya oturmuş dirsek teması yaşadığımız kişilerin gerçek yüzleri ile karşılaştığımız zamanların acı tablosunu. Aslında hepimiz birbirimize yabancısıyız. Garip bir yaşam oyunu. Karşımızdaki kişiyi asla tanımayacağız. Tesadüfen aynı ortamlarda bir araya gelmiş fakat bize benzemeyen insanların arasında salına salına dolaşıyoruz. Belki de bu yüzden aile kavgaları hiç bitmiyor. Belki de bu yüzden tüm yaşam boyunca benzerimizi arıyoruz, hiç bulamayacağımızı bile bile. Dipsiz bir kuyudayız. Tanımadığımız bir gezegende gezinti yapıyoruz. Karşılaştığımız her insanda kendi yansımamızı arıyoruz.. Bize benzediğimizi zannettiğimiz her kişi bizim canımız ciğerimiz oluyor. Baş köşeye oturtuyoruz. Onu allayıp pullayıp hayatımızın merkezi haline getiriyoruz. En sevdiğimiz kişilerin bize yaşattığı hayal kırıklıkları karşısında ihanet duygusunu öğreniyoruz. Tüm bunlar ne işe yarıyor sorusunu cevabı küçücük ama anlamı büyük bir kelime de saklı ‘’OLGUNLUK’ Çok mu lazım bu duygu bize ne faydası var. Nasıl olsa bu dünyadan geçip gideceğiz. Bu kadar karmaşanın içinde kendimize neyi ispat ediyoruz. Kahkahaların faturasını acı çekerek ödemenin ne tür bir deliliktir.
Sosyal hayat karmaşasına sığdırmaya çalıştığımız en önemli duygu. Sevgi kelimesinde gizli. Kilitli duyguların anahtarı. Tüm ilişkilerimizin kayıp şifresi.
Yaşadığımız her anı beynimiz bir yerlerde saklıyor. Kokular sesler bizim arama motorlarımızın logoları. Garip bir insan metabolizması içinde barınıyoruz.
BİZ KİMİZ?
Her insan kendi hayat amacını öğrenmek için gelir dünyaya. Üstünlük yoktur. Ama hep kendini kıyaslama ihtiyacı içinde hisseder. . Bir başkasının yetenekleri, maddiyatı, zevkleri hayat tarzı derken kendi hikayesini kaçırır. Başkalarının hikayelerini dinlerken kendi yaşamını unutur. Ön bahçelerimiz özenlidir, vitrinimizdir. Kendimizi sözde ifade edeceğimiz sanal alanlarımızdır. Ne acıdır ki, kendimizi bile kandırmaya çalıştığımız alanlarda bile mutlu olamadığımızı itiraf etmekten korkarız. En baskın duygu ‘’KORKU’.. Kimsenin bu duyguyu bize hatırlatmasını istemeyiz.. Yalanlarımız bizim en iyi dostumuzdur. Arka bahçemiz karışıktır. Ayrık otların bol olduğu temizlemeyi, sulamayı unuttuğumuz metruk alanlarımızdır.. Her şeyi tepiştirdiğimiz ve kendimizin bile arayıp bulamayacağı çöplüklerimizdir. Ne kendimiz temizleriz, ne de bir başkasının karıştırmasına izin veririz.
Biraz da konumuzun felsefe kısmından bilimsel tarafına geçmek işitiyorum. Çözümsüz kaldığımızda, olayları kontrol edemediğimizde kendi kendimizi avutmaktan, kandırmaktan başka çaremiz yok mu?
Bazen kendinize şunu soruyor olabilirsiniz;
Ben böyle hissetmeme rağmen neden tam aksini söyledim? Neden öyle davrandım? Neden öyle dedim? Neden saçmalıyorum?.
Bazen melankolik şarkılar gibiyizdir. Derinlerde bir yerde anlaşıldığımızı hissederek tuhaf bir haz alırız. Bazılarımız terapiye gider, destek alır, danışmanlık alır, kendini değiştirir, okur, anlar ve
aksiyon alır. Bazı insanlar da kendilerini ikna etmek için de etrafında onlara sürekli evet diyen insanları tutar. Ve kendini kandırmaya devam eder. Kendini kandırmak aslında kişinin kendi kendine yalan söylemesidir. Aklımızın bizimle oyun oynaması da denilebilir. Kendi kendini kandırma, doğru olmadığı halde bir şeyin doğru olduğuna kendimizi bilinçsiz olarak ikna etmektir.
En çok İlişkilerimizde de yapıyoruz bunu. Fazla emek verdiğimiz ya da elde etmek için acılar çektiğimiz, beraber olmak için çok uğraştığımız kişiyi idealleştirerek negatif özelliklerini görmüyoruz.
Seda yıllar sonra sevdiği adamı hiç sevemediğini fark ettiğinde yaşadığı hayal kırıklığına hayret ediyordu. Nermin bir zamanlar en sevdiği arkadaşının kendisinden nefret ettiğini duyduğundaki acıyı hiç unutmayacağı dile getirirken kendi nefretlerini düşündü. Her insan potansiyel bir düğümdür. Yaşamımız boyunca ne kendimizi ne de çevremizi çözeceğiz..
GELİN KENDİMİZLE YENİDEN KARŞILAŞALIM. TANIŞTIĞIMIZA MEMNUN OLDUM. İYİ Kİ VARIZ.. İYİKİ VARSINIZ..