YazarlarSeni anneme söylerim

HABERİ PAYLAŞ

Seni anneme söylerim

Çocukluğumuzda çoğu kez yakındığımız anların sözleridir. . Arkadaşlarımızla, komşu çocuklarıyla oynadığımız oyunlarda kırıldığımızı hakkımızın yenildiğini anlatan en güzel cümledir. Nedense, baba kelimesi çocuklar arasında anne kadar popüler değildir. Canımız yansa başımıza bir şey gelse, korktuğumuz anlarda duygusal acılarımızda en çok bizi üzen ağlatan durumlarda ağzımızdan dökülüverir: Seni anneme söylerim.

Önce o bilmeli o anlamalı. Nasıl olsa babaya uygun bir dille konu yumuşatılarak anlatılacaktır. Büyüyüp kocaman adamlar ve kadınlar olduğumuz zamanlarda bile sığındığımız anne sıcaklığı bizi koruyucu bir kalkan gibi sarıp sarmalar ve haykırışlarımızda istem dışı bu sözcük çıkar: Anneciğim!

Haberin Devamı

Evlilikte kayınvalide sorunu

Türk ailesinde evlilikler malum. Ataerkil bir zümreden geldiğimiz için, iki kişi yuva kurmaya karar verdiği anda karşılıklı ailenin dişi kuşları başrole yerleşiverir. Birinin prenses kızı ile diğerinin paşa oğlunun geleceğinin planlarını bu iki kadın belirleme moduna geçer. Doğal olarak anne olmanın ve çocuk yetiştirmenin ne kadar zor olduğunu bilir bilmelerini de herkes kendi evlatlarının koruyucusu bir hukukla savunma mekanizması içinde hareket etmeyi yeğlerler. "Dışı seni, içi beni yakar" senaryoları devreye anında girer. Türk kadınları evlatlarına karşı daha verici ve fedakardır. Batının çocuk yetiştirme modeli nedense bize ters gelir. Biz çocuklarımızdan kolay kopamayız.

Her anne için çocuğu çok özeldir ve hiç kimse çocuğuna layık değildir. Hemen her toplumda da erkek çocuk; soyadını sürdürecek, ailenin temeli-reisi olma statüsüne erişecek, ailesine bakacak, koruyup kollayacaktır. Kayınvalide sendromu yalnızca erkek annelerine has bir durum değildir. Kız annelerinin de evliliklerin boşanmayla sonuçlanmasında etken olduğunu söyleyebiliriz.
Bazen ortaya atılan anlamsız bir sözcük gereksiz bir tartışmayı başlatır. Her iki taraf da konunun anlamsızlığını bilir fakat karşı tarafla üstünlük savaşı başlatır. Ortada anlaşmak zorunda kaldığınız bir olay varsa; tabii ki tartışmak zorundasınız. Bu tür konuşmalar incelik ister. Ego ve kibir devreye girdiği zaman en basit bir konu bile, dünya savaşına dönüşebilir.

Haberin Devamı

Her iki ailede kendi kültür yapısı ve yetişme tarzına göre kendi çocuğunu koruma içgüdüsü içine girmiştir. Geçmişte kendi kayınvalidesiyle problemler yaşamış kişilerin çocuklarının evlilikleriyle ilgili daha söz sahibi olmaya çalışmaları son derece normal bir psikolojidir. ‘’Benim çektiğimi kızım çekmesin’’ kız annesinin duygusu ile "Oğlumu bu aileye ezdirmem" diyen erkek annesinin tarihsel bir savaşı başlar. Gen kodlarımızdan kurtulmamız mümkün değil. Gerek kırsal ve doğu bölgelerde, gerekse kentsel ve batı bölgelerde, hemen her kültürde Kayınvalide-Kaynana problemi vardır ve çok eski yıllardan beri süregelen bu kaos, insanlık var olduğu sürece de devam edecektir.

Çok yakınlarda kaybettiğimiz rahmetli Doğan Cüceloğlu’nun bir sözü aklımda ve kulaklarımda hep çınlar ‘’ Kadın bedeni çocuğu ortalama dokuz ay on gün taşıdığı için onunla özdeşmiş ve görülmeyen frekans dediğimiz hormonlarla aralarında bir ağ tabakası oluşturmuştur. Doğurduktan sonra bile çocuklarını bedeni organı gibi kabul ettiği için ilişkisini koparamaz. Tıpkı kolu kopan bir kişinin, olmayan kolunun acısını arada bir duyması gibi. İnsan bedeni tuhaf bir organizma ve anne- çocuk arasında bağlantıyı çözmek mümkün değil.

Haberin Devamı

Yaşadığımız bu hayatta cinsiyet gözetmeksizin herkesin bir savaşı ve sorumluluğu var. Önemli olan çözüm için çaba göstermek. Tek kelimeyle özetlersek ilişkilerde eli mahkum "saygı" olmak zorunda. Başka şansımız yok. İyi haftalar.

Cennet anaların ayağı altındadır. - Hz. Muhammed

Sıradaki haber yükleniyor...
holder