Funda DuruCan Temiz: İnsana neşe ve haz veren şeyler yaşamaya değerdir

HABERİ PAYLAŞ

Can Temiz: İnsana neşe ve haz veren şeyler yaşamaya değerdir

Çıkardığı single’ların ardından ilk albümü ‘Ahlaken Alçak’ı bize hediye eden Can Temiz’le buluştuk. Onun içi ‘kapkara bir şenlik’ olan dünyasına girmeden önce albümünü açın. Siz sohbetimizi okurken şarkılarının evrenine ortak olun. Can Temiz’le bindiğimiz roket kalkışa hazır. Seyahatimize katılın. Keyifli okumalar.

Can Temiz: İnsana neşe ve haz veren şeyler yaşamaya değerdir

Bu albümün artık zamanı gelmişti. Nasıl hissediyorsun?

Bu şarkılar aşağı yukarı 2019’un sonundan beri hazırdı. Albümün çıkmasıyla kendimi ferahlamış ve mutlu hissediyorum. Hayal ettiğimden bile daha güzel tepkilerle karşılaştım. Aldığım geri dönüşlerde, şarkıları bestelerken ve kayıttayken geçirmek istediğim hislerin geçtiğini görmek, anlaşılmak benim için çok önemliydi. Bunu başarabildiğimi görmek huzurlu hissettiriyor. Sıkıcılık beni korkutur. Dinleyici olarak da müzisyen olarak da alışılagelmiş şeyleri duymaktan ziyade sürprizlerle karşılaşmayı seviyorum.

Haberin Devamı

Albümdeki tüm söz müzik ve düzenlemeler sana ait. Tek başına orkestra gibisin.

Eyvallah. Prodüksiyonunu Ali Rıza Şahenk’le beraber yaptık ama evet, şarkıların hepsi bana ait. 20 senedir kayıt yapıyorum. Kayıtlarda yapmaya çalıştığım şeylerin gerçeğe dökülme anındaki değişiklikler, kazalar, sürprizler hayal gücünden bile daha ötede bir şey çıkmasına sebep oluyor. Gerçekleşme esnasında ortaya çıkan büyülerin beni daha çok mutlu ettiğini fark ettim.

VAROLUŞUN İÇİNDE DOĞRU VEYA YANLIŞ YOK

Albümün ismi neden ‘Ahlaken Alçak’?

Düşünsene, herkesin içinde yetişerek büyüdüğü doğrular ve yanlışlar, iyiler ve kötüler bütünü var. Herkesin bir ahlak çerçevesi var. Herkes kendi içinde farklı ahlak değerleri taşıyor. Hayatın ne olduğunu bize kimse öğretmiyor. Öğretilen şeylerin hepsi bir fikir aslında. Hepsi bu sonsuz soruya verilmeye çalışılan naçizane bir cevap. Varoluşun içinde doğru veya yanlış olmadığını kabullendiğin zaman bir şeyin yanlış olma ihtimali kalmıyor. ‘Ahlak’ dememin sebebi ise şu; belki ben senin ahlakına göre alçak bir noktadayım ama beni değiştiremezsin ancak beni kabullenebilirsin.

Can Temiz: İnsana neşe ve haz veren şeyler yaşamaya değerdir

ÖLÜMÜ BİR İSTASYON OLARAK GÖRÜYORUM

Haberin Devamı

‘Astral Pilav Günü’ şarkında “Ölüm bir hata değildir, başarısızlık değildir. Ayağınıza küçük gelen bir ayakkabıyı çıkarmaktır” diyor. Bu konudaki fikirlerinin derinine inmek isterim.

Ölüme karşı her zaman farklı bir şey hissediyordum fakat şimdi anlamaya başlıyorum ki ölümle bağım depresif ve karanlık bir yerden değil huzurlu bir yerden. Ölümü bir istasyon olarak görüyorum. Şarkının adının ‘Astral Pilav Günü’ olmasının sebebi bütün ruhların belli aralıklarla birleşip sohbet etmeleri. Şarkıda da dediğim gibi, ölüme hayattan zevk almamızı hatırlatan bir düşman muamelesi yapmamıza gerek yok.

Yine ‘Astral Pilav Günü’nde yukarıda söylediğim sözlerde Google Translate sesi kullanman çok zekice...

Google Translate’in okuduğu kısımlar Ram Dass’ın çok sevdiğim sözleri. Hatta Netflix’te de ‘Going Home’ diye bir belgeseli var. Onun fikirleri beni ölüm hakkında inanılmaz aydınlattı. Ruhani olarak o kadar derin sözler ki tezatı ortaya çıkarabilmek için bunları olabilecek en ruhsuz sese okutmak istedim.

Haberin Devamı

Dünyaya bir kez daha gelmek ister misin?

İşin güzel kısmı bunların hiçbirini hatırlamayacağız. Hatırlayarak tabii ki gelmek istemem. Hâlâ tecrübe etmem gereken şeyler varsa o zaman gelmek isterim. Nasıl bir hayat yaşadığının önemi yok yani. Her ne yaşıyorsan onu tecrübe etmek zorundasın zaten. Senin tecrüben bütün tecrübeler kadar kıymetli ve bütün tecrübeler kadar da önemsiz. Bütün tecrübeler eşsiz. Tek bir değer var o da bütün tecrübelerin sahip olduğu ortak değer aslında. Bize öğretilen, kabul ettirilmeye çalışılan her şey bir fikir aslında. Bunun herkes için aynı olması gerektiği fikri korkusu oluşur çoğu insanda. Var olan her şeyin otomatik olarak doğru olduğunu kabullendiğin zaman yanlış olan hiçbir şey kalmıyor. Belki ben senin ahlakına uymayan birçok şey yapıyorumdur, eminim. Ancak bu konuda yapabileceğim hiçbir şey yok. Bunu kabul etmelisin.

Can Temiz: İnsana neşe ve haz veren şeyler yaşamaya değerdir

Albümün kapak görseli çok iyi. Alt metnini yorumlar mısın?

Kapağı Can Dağlı yaptı. Helenistik felsefenin en önemli düşünürlerinden Epikuros, hayatın temel anlamının neşe ve haz olduğunu savunur. İnsana neşe ve haz veren şeyler yaşamaya değerdir. Dolayısıyla “Hazzın ve neşenin peşinde olmalıyız her zaman” şeklinde bir anlayışları var. Ben de tam olarak böyle düşünüyorum.

Onların sembolü de domuz. Ölülerin bulunduğu yeraltının kapısında bekçilik yapan üç başlı köpek Kerberos’la domuzu birleştirdim. Albümün fonksiyonlarından biri de ahlaksız düşünce yapısının kapısını aralayan kişi olmak olunca ortaya böyle bir görsel çıktı. Domuzların biri punk, biri arabesk, biri de gotik… Üçü de albümdeki şarkıların ruhunu temsil ediyor.

Kuzenim Çağdaş, Eskişehir’deki konserine gitmiş. “Sahnesi efsaneydi” diyor.

Basta ve gitardayken dinleyicilerle sözel bir iletişime geçmediğimden sahne personasına çok rahat girebiliyordum fakat işin içine şarkı söylemek girince dinleyicilerle iletişim kurmak da beraberinde geldi. Bazen bu durum biraz garip geliyor ancak zamanla alışacağım.

ÖFKEMİ SANAT VASITASIYLA SAĞLIKLI BİR ŞEKİLDE DIŞA VURABİLDİĞİM İÇİN ŞANSLIYIM

Şarkıların hepsi birer manifesto gibi… Sözler inanılmaz. Albümü dinlerken şöyle hissettim, bence senin iki yüzün var; incelikli, romantik bir kalbin var ama aynı zamanda içinde öfkeli, asi, isyankar sert biri de yaşıyor. Sence sen nasıl birisin?

Gülmeyi de güldürmeyi de çok seviyorum. Kara bulutlar içinde yaşadığımı hissettiğim anlar da hayatımın hatırı sayılır bir çoğunluğunu oluşturuyor. Hayatı ve insanları duygular aracılığıyla algılayan biriyim. Bu algı beraberinde hassasiyet getiriyor. Kibar biriyim. İnsanları kırmaktan, kötü hissetmelerine sebep olmaktan korkarım. Kibar halim, insanların da öyle olmasını temenni ettiğim halim. Öfkem ise biraz hassasiyetimin suistimal edilmesinden geliyor. Öfkemi sanat vasıtasıyla sağlıklı bir şekilde dışa vurabildiğim için şanslıyım.

‘Anksiyete’ ve ‘Her Şey Yapışkan’ şarkıları sakin sakin gidiyor, bir anda yükseliyor. Hayli sürprizli bir albüm. Bir şarkının içinde farklı dünyalara girebiliyorsun.

Ben o tarz şarkıları dinlemeyi çok seviyorum. Dolayısıyla şarkıları yaparken küçük sürprizler hazırlamayı seviyorum. Bir noktada benim şarkıya imzamı atmam için bir şey olması lazım. Beklenmedik bir yere gitmesi lazım... Hem dinleyici hem müzisyen olarak şarkılarda böyle sürprizleri seviyorum.

Yaşamak için denk geldiğimiz çağ hakkında ne düşünüyorsun?

Tüm bu yaşananlara rağmen insanlığın en huzurlu dönemlerinden birindeyiz. İnsanlık hiçbir zaman sakin bir dönem geçirmedi ki… Savaşlar, kıtlıklar, kölelikler, salgınlar… Şu anda bize zor geliyor olabilir ama aslında insan olarak var olmak çok zor bir şey. 8-9 milyar insan aynı anda dünyada yaşamaya çalışıyor. İşin tuhafı dünyanın ne kadar kalabalık olduğunun farkındayız şu an. Eskiden farkında değildik. Haberlerini alıyoruz, fikirlerini okuyoruz… Bu kadar insanın neler yaşadığını aynı anda görmek çok büyük bir strese yol açıyor. Her olayla yüzleşmek zorunda kalıyoruz. Birçok şey gözümüze giriyor, kaçamıyoruz.

Can Temiz: İnsana neşe ve haz veren şeyler yaşamaya değerdir

BÜTÜN ACININ KAYNAĞI KENDİMİZİ ZİHNİMİZDEN İBARET SANMAMIZ

Evet, genel durum bu. Peki, sen nasıl hissediyorsun?

Dışarıya değil içeriye bakarak nefes almaya çalışıyorum. Dışarıda değiştirebileceğin hiçbir şey yok, değiştirebileceğin her şey kendi içinde. Hiç bitmeyecek bir yol, başı veya sonu da olmayan bir yol. Bakışını içeriye çevirmek başlı başına bir savaş. Kendi içinde verdiğin bir savaş. Küçük adımlarla ilerleyebildiğin, aralayabildiğin bir perde dünyana güneşler doğuruyor.

Beyin bir şeye odaklanmadığı zaman otomatik olarak geçmiş ve gelecek arasında bağ kuruyor. Meditasyonun önemi de burada başlıyor. Yaşadığın anı algılamaktan kopmanı sağlıyor çünkü beyin görevini yerine getiriyor. Zihin sustuğu anda her şeyi anlamaya başlıyorsun ama zihni susturmaya çalışmak da zihinsel bir süreç.

Zihnin benim sadece bir fonksiyonum olduğunu ve zihnim nereye giderse onunla beraber oraya gitmek zorunda olmadığımı fark etmek benim için ilk büyük aydınlanma oldu. Zihnimle arama mesafe koyabileceğimi bilmek o kadar büyük bir lüks ve o kadar hayati bir şey ki keşke herkese bunu anlatabilme imkanım olsaydı. Aslında bütün acının, sıkıntının, stresin kaynağı da kendimizi zihnimizden ibaret sanmamız.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder