Otizmli çocukların fark edilmeye, eşit vatandaşlık haklarından yararlanmaya ihtiyacı var. Tohum Otizm Vakfı, onların eğitimi ve istihdamı için ne gerekiyorsa yapıyor. Tohum Otizm Vakfı Yılbaşı Şenliği de bu faaliyetlerden biri. Şenlik, bu yıl 29-30 Kasım-1 Aralık tarihleri arasında 15. kez düzenlendi ve ilk defa Galataport İstanbul’un Paket Postanesi binasında gerçekleşti. Üç günde 21.500 kişi ziyaret etti. Şenlikten yaratılan kaynağın tamamı ihtiyaç duyan otizmli çocuklara ve yurt çapında eğitim alabilmelerini sağlayacak projelere aktarılıyor. Tohum Otizm Vakfı Genel Müdürü Özgül Gürel ve Galataport İstanbul Pazarlama ve İletişim Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Bali ile bu özel etkinliği konuştuk.
Tohum Otizm Vakfı Yılbaşı Şenliği bu yıl ilk defa Galataport İstanbul Paket Postanesi’nde gerçekleşti. Bu iş birliğine nasıl karar verdiniz?
Mehmet Bali: Burası hayli büyük ve herkese açık bir alan. Din, dil, ırk, ekonomik alım gücü ayrımı olmadan herkes Galataport’a gelsin istiyoruz. Tüm etkinliklerimizde kapsayıcılık ve farklılıkları kucaklamak üzerine bir anlayışımız var. Ücretsiz konserler düzenliyoruz, kamusal alanda sanata yatırım yapıyoruz. Buraya gelen misafirlerimizin deneyimini iyi bir şekilde kurgulamak istiyoruz. Yaptığımız işlerin içine anlam katınca daha özel oluyor. “Yaptığınız işi seviyorsanız hayatınızda bir gün bile çalışmanız gerekmez” denir ya çok doğru.
Özgül Gürel: Bu ülkeye, bu ülkenin insanına fayda yaratmak istiyoruz. TOV, faaliyetlerini yürütürken kaynak yaratmak için 2006 yılından beri Yılbaşı Şenliği’ni düzenliyor. Bu sene Galataport bize mekan sponsorluğu yapmak istedi. Biz de seve seve kabul ettik.
Mehmet Bali: TOV, çok iyi işleyen bir kuruluş. Onlarla yan yana durmak, iş birliği yapmak bizim için bir gururdur. Otizmli çocukların topluma kaynaşması için ve farklılıkların farkında olmak üzerine çok çalışıyorlar. Bizim de Galataport’ta böyle bir misyonumuz olduğu için çok iyi örtüştü. Misafirlerimizin yılbaşı alışverişi yaparken otizmli çocuklara destek olabilmesi muazzam bir durum. Bu özel etkinlik, özel bir yerde olmalıydı. Paket Postanesi de bu fikre hayli uygundu.
Yeri gelmişken Paket Postanesi’nin de tarihini ve özelliklerini konuşmak isterim.
M.B.: Bu rıhtım 1895’te inşa edildi. Paket Postanesi de ilk yolcu salonu olarak 1911’de açılıyor. Gümrük binası olarak İstanbullulara uzun yıllar hizmet veren çok özel ve tarihi bir yapı. Galataport İstanbul’un da en eski binası. Bilirsiniz, Karaköy’ün tarihinde de farklı dinler, diller, ırklar birlikte yaşamış. Özel zanaatkarlar, el işi ustaları Karaköy’e mahsustur. Paket Postanesi’nde onların ruhunu yaşatmaya devam etmek istedik. İçerideki mağazalarda Kapalıçarşı’dan çıkmış dünyaya açılmış özel markalar da var. Karaköy tarihini burada yaşatmaya devam etmek istedik.
Yolu daha önce Tohum Otizm Vakfı Yılbaşı Şenliği’ne düşmeyenler için buradaki konsepti anlatır mısınız?
Ö.G.: Bu şenlikte 120’nin üzerinde seçkin marka var. Antika, giyim, mücevherat… TOV, otizmli çocuklar ve ailelerine hizmet vermek için kurulmuş, kamu yararına çalışan bir sivil toplum kuruluşu olarak 2003 yılından beri Türkiye’de hizmet sunuyor. Bu şenlikten elde edilen kaynaklar otizmli çocukların burs fonuna aktarılıyor. Bu gelirler sayesinde 675 çocuk eğitim imkanına kavuştu, 15 binin üzerinde öğretmen bu konuda eğitildi, Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı olan 157 özel eğitim sınıfına donanım sağladık. hem ailelere eğitimler veriyoruz hem de öğretmenlerin mesleki gelişimine katkı sağlıyoruz. Bu arada mekan sponsorumuz Galataport İstanbul Paket Postanesi’ne, ana sponsorumuz Chakra’ya tekrar çok teşekkür ederim.
M.B.: Stant kuran markaların yanı sıra, hali hazırda Paket Postanesi’nin içinde bulunan markalar da şenlik süresince destekçi oldu. Haliyle bu şenlik, bizler için daha da anlam kazandı.
SESSİZLİĞİN ETKİLEYİCİ SANATI
Mustafa Birdal’ın ürünlerine bayıldım. Hikayesi nedir?
Ö.G.: Mustafa, 10 senedir vakfımızda burslu eğitim alan otizmli bir öğrencimiz. Konuşamıyor fakat elini hiç kaldırmadan çok güzel çizimler yapıyor. Onun çizimlerinden bir ürün gamı yarattık. Etkinlikten sonra da ürünler Damat Tween’in Nişantaşı mağazasında satılmaya devam edecek.
ÜÇ GÜNDE 21.500 MİSAFİR AĞIRLADIK
Bu sene şenlikte ne gibi yenilikler yapıldı?
Ö.G.: Gelen misafirlerimiz şenlik alanına rahat ulaşsın diye Galataport İstanbul içinde buggy seferlerimiz oldu. Kandilli ve Bebek’ten, günde iki sefer tekneyle ücretsiz ulaşım sağladık. Cemiyet hayatının önemli isimleri satış için özel yılbaşı sepetleri hazırladı. Bu şenliği daha önce 14 defa otellerde yapmıştık ve 3 binin üzerinde misafirimiz olmuştu. Bu yıl ilk defa Paket Postanesi’nde yaptık ve sadece üç günde 21.500 misafir ağırladık. Bu da şenliğin amacı için sevindirici bir durum. Kamuya açık, herkesin kolayca ulaşabileceği, tarihi bir mekanda bu şenliği yaptığımız için çok mutluyuz.
OTİZMLİ ÇOCUKLARIN EŞİT VATANDAŞLIK HAKKLARINDAN YARARLANMASI İÇİN MÜCADELE EDİYORUZ
Otizmli çocukların eğitim konusunda yaşadığı zorlukları, zorbalıkları hepimiz biliyoruz. Okul müdürleri, öğretmenler, diğer çocukların aileleri otizmli çocuklara önyargılı davranıyor. Bu algı nasıl kırılacak?
Ö.G.: Öğretmenlerimiz lisans programlarında otizmli çocuklar için yeterince ders almıyorlardı. TOV olarak bakanlıklarla protokollerimiz var. Uzun seneler YÖK’e gittik. Dünyadaki iyi uygulamalar üzerine birçok rapor hazırlıyoruz. Çocuklarımızı hayatın içine hazırlıyoruz. Eşit vatandaşlık haklarından yararlanması için mücadele ediyoruz. ‘www.tohumotizmportali.org’ adresimizde eğitim videolarımız, bilgilendirmelerimiz var. 35 binin üzerinde üye oldu, çoğu da öğretmen. Otizmin tek tedavisi eğitimdir. Türkiye’nin her yerine hizmet veriyoruz. En son Van’a, Hakkari’ye özel eğitim sınıfı açtık. Bu bizim borcumuz.
OTİZM KONUSU KIRMIZI ALARM VERİYOR!
‘Otizme Kırmızı Işık Yak’ hareketinden bahseder misiniz?
Ö.G.: Birleşmiş Milletler, farkındalık yaratmak adına 2 Nisan’ı tüm dünyada ‘Otizm Farkındalık Günü’ ilan etti. Biz de TOV olarak her yıl ikonik binaları mavi ışıkla kaplıyorduk. Fakat 3 Nisan’da her şey normale dönüyor. Otizmliler nitelikli eğitim ortamlarına erişmekte zorluk yaşıyor, iş yerlerinde kabul görmüyor, sosyal hayatın dolayısı yaşamın bir parçası olmak noktasında büyük sorun alanları ile mücadele etmek durumunda kalıyorlar. Otizm konusu kırmızı alarm veriyor! Bu nedenlerle rotamızı otizm farkındalık rengi olan maviden, kabullenmenin dikkat çekici rengi olan kırmızıya çevirdik.