İSTEMEDİĞİMİZ HER ŞEYE ‘HAYIR’ DİYEBİLDİĞİMİZDE HAYAT KARNAVALA DÖNÜŞECEK
Dada-ist Studio’nun kurucusu, sanatçı Deniz Doğruyol’un yeni sergisi ‘Carnival’; kolajlardan oluşturduğu eserlerle hayatı, ‘Evet/Hayır’ arasında verilen cevapların getirdiği sonuçları bir oyun gibi anlatılıyor. Sergi, Kabataş Set Üstü’nde yeni açılan Lucky Loser’ın ev sahipliğinde, Haydar Akdağ’nın küratörlüğünde izleyiciyle buluşmaya hazır. Karanlıkta nefes almaya çalıştığımız şu günlerde dünyanıza biraz renk katmak isterseniz sergiyi mutlaka ziyaret edin ve Deniz Doğruyol’un sözlerine kulak verin.
Bu sergiyle bizleri; hayatı, söyleme cesaretini gösterdiğimiz ‘Evet/Hayır’ların dilinden sorgulatan bir oyuna davet ediyorsun. Senin “Hayır” deme konusunda yeterince cesaretin var mı?
Hayır deme konusunda özgürüm. Kendime “Hayır” deme iznini seneler önce verdim, hayat da bunun karşılığında bana ‘kendim olma’ hediyesini verdi.
Dünyanın durumu ortada… Bu karanlıkta kendimizi nasıl karnavalda hissedeceğiz?
Zor günlerden geçiyoruz ama hiçbir şey kalıcı değildir. Bizler iyiden yana olmaya odaklanmalıyız. Üretmek, daha çok çalışmak, inanmak, adil kalmak, kolektif bilinçte düşünme yetimizi geliştirmek için çaba harcamalıyız. Bu değerleri gerçek anlamda hissedersek, her birimiz kendi karnavalımızı yaratabiliriz.
BU SERGİ ‘HAYIR’LARIN BİR KUTLAMASIDIR
‘Carnival’ sergisi sanatseverlere neler vaat ediyor?
Hayatımızda söyleme cesaretini gösterdiğimiz ‘hayır’ların, hayat sahnesindeki kendimizi ortaya koyma gerçekliğinin yolunu açtığını herkesin bilmesini isterim. İstemediğimiz her şeye “Hayır” dediğimizde hayat karnavala dönüşecek. “Hayır” dediğimizde kendimize kocaman bir “Evet” diyoruz ve kendimize sevgiyle sarılıyoruz. Varoluşumuzun esas amacı, doğanın akışı ve kendimizi yaratma dürtümüzün gücü kendini hayat sahnesinde ortaya koyuyor. Bu sergi ‘hayır’ların bir kutlamasıdır.
HAYATA EN BÜYÜK BORCUMUZ KENDİMİZİ GERÇEKLEŞTİRMEK
Bu eserler nasıl bir kırılma noktasından sonra ortaya çıktı?
Son iki yıldır yaşanan pandemi döneminde varoluşumuzu sorguladık. Tüm dengeler yerinden oynadı, basit rutinlerimiz kısıtlandı hatta yasaklandı. Hayatın renklerinden mahrum kaldığımız sürreal aylar geçirdik. İşte ‘Carnival’ tam da bu günlerde aklımda belirdi. Tüm bu zorunlu kısıtlamaların ardından gerçek özgürlüğün ‘hayır’ kelimesinin içinde gizli olduğun keşfettim. Kendimizi gerçekleştirmek hayata en büyük borcumuz. Bu da ‘hayır’ diyebilmekten geçiyor. Her günümüzü kutlama tadında yaşamamız gerektiğine ithafen bu eserleri hazırladım.
KURBAN ROLÜNDEN ÇIK, KENDİ OYUNUNUN YÖNETMENİ OL
Sanatını nasıl tanımlarsın?
İnsan doğasının yaralarını, yaşamın defolarını ve insan olmanın yük zannettirdiklerini kurcalayan, kucaklayan ve çözümsel metoforik yaklaşımları kullanan bir bakış açım var. Dünyaya ve doğaya çok değer veriyorum. Eserlerimde geri dönüşümü çok önemsiyorum. Hayat bir dualite… Kolay-zor, acı-tatlı bir oyun. Öncelikle bunu kabul etmek gerekiyor. Herkes kendi şansını yaratıyor. Eserlerim, insanların kurban rolünden çıkıp kendini oyunlarının yönetmeni olmalarını söylüyor.
Senin gözünden dünya nasıl bir gezegen?
Tam bir paradoks... Ancak ne olursa olsun bu bizim hayatımız ve en güzel şekilde yaşamalıyız.
CİNSİYET ÜZERİNDEN KATEGORİZE EDİLMEK GERÇEK DIŞI
Eserlerinde kullandığın materyallerin hikayesi neler?
Dünyanın her yerinden topladığım eski fotoğraflar üzerine çalıştığım kolajlar yapıyorum. Bu sergideki kağıt hamuru heykeller de tamamen dönüştürülmüş kağıtlardan ortaya çıkardığım işler. Eserlerim; renkli, özgür, cesur, çok kostümlü ve tüm cinsiyetleri kucaklayan bir tavır içinde. Cinsiyet üzerinden kategorize edildiğimiz bir coğrafyada yaşıyoruz. Bu gerçek dışı, sadece bir bakış açısı. ‘Carnival’ tüm cinsiyetlere kucak açan bir sergi. Sergiyi ziyaret edenler de bunu anlayacaktır.
Karnavallar senin için ne ifade ediyor?
Karnaval benim için; neşe, renk, kostüm, eğlence, özgürlük, dans ve dilediğince yaşadığın bir kutlama şekli. Karnaval birkaç yüz yıl önce Avrupa’da inanç felsefesinin bir parçası olarak dünyaya yayıldı. Dünyevi zevklerden uzaklaşacakların, bu perhiz dönemi öncesinde neşeyle kendilerini ödüllendirdikleri bir kutlama olarak ortaya çıktı. Seneler içinde göçlerle ile birlikte Amerika kıtasına da yayıldı ve kültürel bir etkinlik haline geldi.
‘Carnival’ sergin yeni bir mekan olan Lucky Loser’da sergileniyor. Bu yeni mekan hakkında neler söylersin?
Lucky Loser, Kabataş Set Üstü’nde yeni açıldı. Keyifli bir etkinlik mekanı. Açılışı da benim sergimle yaptılar. İstanbul’a yeni bir soluk getirdi. Özel event’ler için de kiralanabilecek; sergi, özel kutlama, iş yemeği gibi hizmetleri de olacak. Kısacası İstanbul, fonksiyonel ve keyifli bir mekan kazandı.