Birey kendine uygun meslek seçimini işe girdikten sonra değil, özel hayatındaki kesitlerle yetenek ve yetkinliğinin ne olduğunu tespit ederek yapmalı. Aksi takdirde Prof. Dr. Zeynep Aycan’ın da bahsettiği gibi, insan kaynaklarının bir görevi de nereye gitmek istediğini bilmeyen çalışanlara kariyer danışmanlığı/rehberliği yapmak oluyor.
Doğru kariyer seçimi noktasında her birimiz çocukluktan itibaren bilinçli veya bilinçsiz, bir şekilde kendimizi keşfetmekle başlayan bu yolculukta yer alıyoruz. Bu süreçte kendimizi keşfetmek, yetkinliklerimizi doğru analiz etmek, güçlü ve gelişime açık yönlerimizi belirlemek, doğru bir kariyer yaşamı seçmemizi doğrudan etkiliyor.
Abraham Maslow’a göre; ne istediğimizi bilmemiz normal değil. Çok ender ve zor bir psikolojik başarı bu. Kişilerin iş hayatında karşılaştıkları en büyük sıkıntı, yönlendirme yapılmadan, belirlenmeden yaptıkları tercihlerdir. Bunun sonucunda iş hayatında mutsuz topluluklar oluşur. Bu süreçte ne yazık ki sıkça yaşadığımız birçok faktör yer alıyor.
Doğru bir kariyer gelişim planı nasıl oluşturulur?
Alain de Botton, 'Çalışmanın Mutluluğu ve Sıkıntısı' kitabında, bireylerin kariyerlerindeki umutsuzluğunun ve başarısızlığının nedenlerinin geçmişte yaşadıkları olaylardan kaynaklanabileceğinden bahseder ve faktörleri detaylandırır:
- Yol göstermeyen, yardımcı olmayan ebeveynler,
- Olumsuz tavır ve üslup takınan öğretmenler,
- Yıllarca onları eleştirenler,
- Kabiliyetsiz ve gelişime açık olan (eksik) yönlerinin sürekli vurgulanması.
Yukarıdaki faktörler kariyer gelişimi yönetimimizi etkileyen en önemli etkenler diyebiliriz. Daniel Levinson’a göre kariyer yaşamı evrelerini 6 boyutta değerlendirebiliriz. Bu evreleri yukarıdaki olumsuz faktörlerin etkisinde kalmadan, doğru bir analiz süreci yürütüp kendimizi keşfedebilirsek, başarılı bir kariyer yolculuğuna olanak tanımış oluruz.
Bireysel yaşam & kariyer evreleri ve davranışsal boyutları
Kariyer yoluna başlangıç - Aileden ayrılma evresi (16-22 yaş): Aileden uzaklaşarak kısmen bağımsızlığı tattığımız dönem. Bu süreç insanda kendine güven duygusunu destekler. Ufak başarılar motivasyon sağlar. Desteğe en çok ihtiyacımız olan dönemdir. Gerçek hayatı, beklentileri, yetenekleri doğru değerlendirmek gerekir. Bu verilere göre doğru üniversite ve bölüm seçimi yapılarak kariyer yoluyla tanışırız.
Kariyer dünyasına ilk adım evresi (22-29 yaş): Eğitimimizin son bulduğu ve iş hayatına adım attığımız yıllar... Bu süreçte okuduğumuz bölüm, kazandığımız deneyimlere göre uygun bir iş ve meslek seçimi, vereceğimiz en kritik kararlar içerisinde yer alır. Sadece iş hayatına ilgili değil, tüm hayatımıza oyun hamuru gibi şekil verdiğimiz dönemdir. Eş seçimi, hayatın merkezini belirleme, aile kurma gibi yön belirleyecek seçimler yapılır. Hayati riskleri vardır. Yanlış kararlar, dönülmez yollara sokabilir.
Kariyer döneminde geçiş evresi (29-32 yaş): Sorgulama mekanizmasını en çok kullandığımız evredir. Seçimlerimizden tatmin olmadığımızda başa dönme cesaretinin yüksek olduğu dönem olarak da adlandırabiliriz. Buradaki değerlendirmelerimiz doğrultusunda kariyer kırılmaları yaşanabilir. Farklı iş ve mesleklere yöneldiğimiz veya hayatımızın rotasını farklı alanlara çevirebildiğimiz dönemlerdir. Karmaşık duygular içinde bulunabileceğimiz bu süreçte, hayatı sorgulama, anlamlandırma, farklı çaba ve hobiler edinerek yaşamı keyiflendirme gibi faaliyetlere gireriz.
Kariyerde yerleşme evresi (32–39 yaş): Yaşamımızın ortalarına geldiğimizi fark ettiğimiz ve yalnızlaşma, sadeleşme duygularını hissettiğimiz evredir. Kendimizi ileride yaşayacağımız hayat için güvene almak isteriz. Bu nedenle ekstra çaba ve efor sarf ederek bir üst pozisyonları, mevkileri kovalar ve bu fırsatlar için uğraşırız.
Kariyerde potansiyel orta yaş krizi evresi (39–43 yaş): Bu yıllar arasında hayatımızı ikinci kez değerlendiririz. Eğer aldığımız kararlar doğruysa, yaşamdan tat alabiliyorsak, hayata daha da bağlandığımız ve keyfini çıkardığımız dönem olur. Fakat yolun başındaki hayallerimizden, hedeflerimizden ve beklentilerimizden uzak bir noktadaysak, orta yaş krizi kaçınılmazdır. Çünkü bu süreçten sonra kariyerde bir kırılma yakalamak, değişiklikler yapmak, tüm tecrübeleri bir kenara bırakmak ve yola sıfırdan başlamak gerçekten zordur ve bu da ufak çaplı bir depresyon, mutsuzluk hali, hayattan keyif almama gibi sorunlara yol açar, sancılı bir sürece neden olabilir.
Kariyerde yenilenme evresi (43–50 yaş): Orta yaş krizini başarıyla atlatabildiysek, bir yenilenme dönemine gireriz. Daha önce ihmal ettiğimiz sosyal bağlantılarımızı, gelişim evrelerimizi gözden geçirerek telafi çabasına girer ve motivasyonumuzu artırmaya çalışırız. Ancak bu kez farklı bir kriz baş gösterir. Emeklilik… Emeklilik süreci travmatik yankılar yaratabilir ve bu dönem için hazırlık yapmadıysak bir telaş ve kaygı içine düşebiliriz. Emeklilik dönemi için şapkamızı önümüze koyup düşünmek gerekir. Emeklilik sürecinden beklentilerimiz, yeni hedeflerimiz ve yeni anlam arayışlarını belirledikten sonra hızlıca hazırlık aşamalarını tamamlamalıyız.
Yukarıda paylaştığım tüm kariyer evrelerini yaşarken kendimize hatırlatmamız gerekenler:
- Önceliğimiz kendimiz. Kendi değerimizin farkında olmak,
- Hiçbir şey için geç olmadığı gerçeği,
- Asla pes etmememiz gerekliliği,
- Bu sürecin bir gelişim yolu olduğu ve süreklilik gerektirdiği.
Doğru bir kariyer planı, mutsuz çalışanlar topluluğunu yok eder ve dolu dolu bir yaşam dengesi kurmanızı sağlar. Tüm hayatımızı kurguladığımız bu planda doğru kararlar alabilmenin önemini lütfen unutmayalım.