Giriş
Kadın: Yaradılışı gereği daha detaycı çalışan beyniyle, yaşam içerisinde üzerine yüklenen sorumluluklar dolayısıyla aynı anda birden çok iş yapabilme yeteneğine erişmesiyle, düzenli ve planlı organizasyon becerileriyle, kıvrak zekâsıyla, daha anaç ve insancıl yaklaşımıyla ve en önemlisi güçlü duruşuyla en önemli varlık.
Kadının zaman içerisinde karşılaştığı onlarca zorluk söz konusu. Bahsi geçen sorunların bazıları:
- Psikolojik taciz,
- Fiziksel/cinsel taciz,
- İş hayatına 1-0 geriden başlamak,
- İş ve aile rollerinin uyumlaştırılamaması / dengesizliği,
- Cam tavan sendromu,
1- Psikolojik taciz
İşlerin 'erkek işi', 'kadın işi' diye ayrılmasından tutun da, "Sen bu işi yapamazsın", "Kadın aklı ermez" gibi bağnaz tutumlu insanların kadını iş yaşamında barındırmak istememesine, psikolojik açıdan kadını dışlayarak, kadını yenmeye, yermeye çalışması birçoğumuzun üzülerek tanık olduğumuz sorunlardan biri ne yazık ki… Bu da çalışma ortamında adalet anlayışının henüz oturmadığını yüzümüze tokat gibi vuruyor.
İmkansız süre zarflarında büyük işlerin beklenmesi, yetişirse takdir görmemesi, yetişmezse azar işitmesi, yaptığı her işte hata aranması ve yapılan hataların toplum içinde geri bildiriminin verilmesi gibi durumlar kadını toplum içinde küçük düşüren ve kadına yönelik psikolojik tacize verebileceğim örneklerden.
2- Fiziksel/cinsel taciz
Yine yapılan araştırmalara göre üstümüzden, astımızdan çalışma arkadaşımızdan ve müşterilerimizden sözlü veya fiziksel anlamda tacize uğrayanlarımızın çoğunlukla sessiz kalmayı tercih ettiğini belirtiyor ne yazık ki… Çünkü dile getirildiğinde haklı bulunmaktan ziyade suçlanan, hata aranan tarafın kendisi olacağına inanıyor. Yani anlayacağınız tacize maruz kalan da suçlanan da kendisi olabiliyor. Ya da dile getirme cesaretini gösterdiğinde bir bakıyor ki olayların üstü örtülüyor veya daha kötüsü kendini işsiz bulabiliyor.
3- İş görüşmelerine 1-0 geriden başlamak
İş görüşmelerinde sorulması etik olmayan hatta suç sayılan sorulara maruz kalmak ve işi alabilmek için yalan söylemek ya da doğru söylediğinde işe kabul edilememek gibi sorunlara sahip ya da "Bekarsa evlilik planı var mı?", "Evliyse çocuk planı var mı?", "Çocuğu varsa işe yeterli özeni gösterebilecek mi?" kaygılarına maruz kalabiliyor. Bu gibi sorularla iş görüşmelerinde bile 1-0 yenik başlıyor iş yaşamına.
4- İş ve aile rollerinin uyumsuzluğu/dengesizliği
Hala kadının iş yaşamında sosyal bir duruş sergilemesini hazmedemeyen ve eğer kadının çalışacaksa hem evinde/ ailesindeki sorumluluklarını tek başına üstlenmesini hem de burada yaşadığı sıkıntıları iş hayatına asla yansıtmaması bekleniyor. Hâlbuki yasalarla da kadınların çalışma saatleri, çalışma şartları, ücret ve yan haklarının daha büyük atılımlarla güncellenmesi gerek. Çalışan anneler için şirketlerde kreşler bulundurulmalı, süt izinlerinin kanunen belirlenen şartlarda kullandırılması vb. uygulamaların arttırılması gerek.
5- Cam tavan sendromu
Çalışma yaşamındaki kadının sadece cinsiyetinden dolayı kariyer basamaklarını tırmanmasına izin verilmiyor. Öyle ki o pozisyona uygun olmasına rağmen erkek adaylar tercih ediliyor. Üzerlerine tırmanamayacakları camdan bir set örülüyor.
Bu bahsettiğim sorunları yaşayan binlerce kadın var çalışma yaşamında, hatta belki sen dahi bu kadınlardan birisin. Sayılabilecek binlerce sorun var fakat kadınlar binlerce soruna rağmen kendisini her alanda göstermeyi başarmış bir varlık. Bu nedenle kadın ve erkeklerin toplumsal hayattaki yerini araştıran birçok araştırma var.
Yapılan son araştırmalarda kadın ve erkeklerin çağrıştırdığı kelimeler değerlendirildiğinde, erkekler; güven, girişkenlik, bağımsızlık, rasyonalite ve kararlılık gibi temsili karakteristiklerle, kadınlar; başkaları için endişe, hassasiyet, sıcaklık, yardımseverlik ve besleme gibi toplumsal karakteristiklerle tanımlanır. Fakat değerlendirmeler ve gelişmeler sonrasında kadınların karşılaştığı tüm zorluklara rağmen güçlü bir şekilde yola devam edebilmelerinin onların zamanla daha da güçlendiklerini ve birçok noktada tabiri caizse “erkeksileştiğini” belirtir. Kadınsılıklarını kaybetmeden daha kararlı hale geldiği ve güce daha fazla değer verdiği keşfedilmiştir.
Kadınlar için hayat bariyerlerle dolu bir labirente dönüşerek onların daha da güçlenmesini sağladı. Yani kadınlar erkeklere göre daha hassas, yumuşak ve yardımsever olmalarının yanı sıra girişken, bağımsız, kararlı ve rasyonellik noktasında dengeleri sağlayabiliyor.
Bu gelişmeler sonrasında kadınlar birçok alanda liderlik vasfını üstlenerek yeni girişim ve başarılara imza attı. Yenilikçi bakış açısıyla kadınların başa geçtiği birçok girişimde kültür değişiyor, iyileşiyor ve modernleşiyor.
Kadınlar çok farklı alanlarda kendilerini kanıtladı. Artık evde oturan, bir adım geride duran olanla yetinen bir varlıktan ziyade gücün, azmin, dengeli yaşamanın, gerektiğinde gerektiği gibi davranabilmenin kapılarını aşındırarak başarıya ulaşabilecek yolları keşfetti.
Şimdi başımızı kaldırıp çevremize baktığımızda aslında ne kadar güçlü kadınlar olduğumuzun, bulunduğumuz ortamı iyileştirebilecek bir şifaya dönüştüğümüzün, estetik bakış açımızla güzelleştirebildiğimizin bilinciyle ayaklarımızın yere sağlam basması gerektiğini ve daha çok başarmanın vakti olduğunu kendimize hatırlatmalıyız.
Unutmamalıyız ki her başarılı kadının arkasında kendisi vardır ve varlığımız çok güçlü değişimlerin anahtarıdır.
