Giriş
4 gün önce Fatih Bulut'un kaprisinden bahsetmiştim.
Okuyuculardan gelen yorumlar beni şaşırttı. "Röportaj vermeyince kötü mü oldu?" denildi. Hayır.
Sorun röportaj verip, vermemesi değil. Müsait değildir vermez. Canı istemez vermez. Vermezse vermez yani.
Ama "Gazete değilse olmaz. Ben internete röportaj vermem" demek saygısızlıktır.
Asıl konuya gelelim.
Görüntüler 2 gece önce mail yoluyla geldi. Okuyucumu ifşa etmek istemem ama soyadı manidardı.
Muhtemelen başka kişilere de göndermekle meşguldü.
Çünkü sabah uyandığımda çoktan olay patlamıştı.
Dikkatli olun Fatih Bey.
Görüntülere gelince…
Fatih Bulut, sokak ortasında kim var kim yok demeden silahı rastgele ateşliyor.
Tam silahı ateşlerken bir kişi kolundan tutup çekiştiriyor.
Arkadan, "Yapma, yapma" diye bir kadın korkulu sesle bağırıyor.
Ama Fatih Bey'in pek umurunda değil. Bir yandan sıkıyor, bir yandan göbek atıyor.
Neyse ki kimsenin canı yanmadı.
Açıklaması da bir hayli ilginç, "Askerimi cesaretlendirmek için yaptım"
Peki Fatih Bey siz bu cesareti kimden aldınız?
Ekranda, “Olayı tasvip etmiyorum” sosyal medyada, “Medya karalaması”
Kanal D ekranlarında yayınlanan '2. Sayfa' programına bağlanan menajeri "Fatih’in katıldığı kendi öz yeğeninin asker eğlencesiydi. Normalde böyle bir şey yapmaz ama asker eğlencesi olduğu için böyle bir olayla gündeme geldi. Bu durum yeğeni olduğu için normalleşmiyor tabii ki. Fatih Bulut kendini bilen bir insan. Bu konu çok uzatıldı, uzatılmaya da devam edecek. Fatih’in orada ateş ettiği tabanca zaten kuru sıkı. Silah ruhsatlı bir tabanca değil. Orada birinin zorla verdiği bir tabanca. Olayı tasvip etmiyorum” dedi.
Akşam da sosyal medyadan aynen şu cümleleri kullandı,
"Medya karalaması kadar kötü ve nankör bir şey yok. Dizilerde her 5 dakikada bir silah gösteriliyor, adam öldürüyorlar. O ne olacak?"
Valla bravo. Kıyaslama değil 'sıvazlama' olmuş. Dizilerdeki şiddet sahnelerini de tasvip etmiyoruz. Ama illa kıyaslayacaksak en azından kimsenin gerçekten ölme ihtimali yok.
İşte Fatih Bulut'un o görüntüleri:
