Gözde HatunoğluBeethoven 250 yaşında!

HABERİ PAYLAŞ

Beethoven 250 yaşında!

Müzik tarihinin en büyük dehası Ludwig van Beethoven’ın 250. Doğum Yılı Özel Konseri, devlet sanatçısı şef Prof. Dr. Rengim Gökmen yönetiminde, dünyaca ünlü piyanist İdil Biret’in solistliğinde ve Avrasya Filarmoni Orkestrası eşliğinde Zorlu PSM-BKM iş birliğiyle 11 Mart gecesi Turkcell Sahnesi’nde gerçekleşecek. Konserde Beethoven’ın son piyano konçertosu olan 5. Piyano Konçertosu’nun yanı sıra klasikleşmiş 7. Senfonisi ve Leonare Uvertürü No.3 de sahnede hayat bulacak.

‘HEPİMİZİN ELLERİNDE BAŞKASININ KANI VAR’

Haberin Devamı

Uzun yıllardır çevirmenlik ve editörlük yapan Eren Abaka’nın ilk romanı ‘Mahrum’ Epsilon etiketiyle raflarda. “Hepimizin ellerinde başkasının kanı var; yıkılan bir hayalin, heba olan bir geçmişin ve ne yazık ki en sevdiğimizin. Herkesin içinde bir katil var” diyor Eren Abaka. Bu bir solukta okunan romanı gerilim türünü sevenlere.

GÜÇ EN ETKİLİ AFRODİZYAKTIR

A. Yasemin Eren’in A7 Kitap etiketiyle çıkan ilk romanı ‘Güç Mevsimi’, dünyayı yönetenlerin güç ve iktidar savaşı içinde yeşeren bir aşkın hikayesini anlatıyor. Bu sürükleyici roman çoktan 3. baskısını yaptı bile...

ALAÇATI TATİLİNİZE SANAT KATIN

The Stay Warehouse Alaçatı, hafta sonları kurulan tiyatro sahnesinde 14 Mart’ta, Büşra Develi, Hakan Kurtaş, Bedir Bedir ve Toprak Can Adıgüzel’li kadrosu ve sürükleyici senaryosuyla ‘Yak Bunu’ oyununu ağırlıyor. Tatiline sanat katmak isteyenler için... Biletler www.mobilet.com ‘da.

ŞİMDİ CAZ ZAMANI

İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından Garanti BBVA sponsorluğunda gerçekleştirilen 27. İstanbul Caz Festivali, 27 Haziran-14 Temmuz arasında sayıları 250’yi aşan sanatçıyı İstanbul’un 25 farklı mekanında ağırlayacak.

Yerli ve yabancı birçok yeni sanatçıyı ve dünya yıldızlarını karşımıza getirecek festivalde bu yıl Gregory Porter, Foals ve saksofonda Joshua Redman, piyanoda Brad Mehldau, basta Christian Mcbride ve davulda Brian Blade’i bir araya getiren çok özel A Moodswing Reunion bulunuyor. Festivalin biletleri 14 Mart’ta satışta.

‘UYANDIĞIMDA SESİM YOKTU’ KOMA’DA...

Kadıköy’ün en genç ve enerjik sahnelerinden Koma; tiyatro, performans, müzik ve atölyelerle dolu programına hız kesmeden devam ediyor. Hem kendi iç yapımlarını sahneleyen hem de birçok konuk oyuna kapılarını açan Koma Sahnesi’nde mart ayında da harika oyunlarla buluşacaksınız.

Haberin Devamı

Will Eno’nun Pulitzer adayı oyunu ‘Thom Pain’ 12 Mart, Koma yapımı İbsen uyarlaması Rosmersholm 13 Mart, ödüllü oyun ‘Uyandığımda Sesim Yoktu’ 19 Mart ve Pınar Göktaş’ın tek kişilik gösterisi ‘Öyle Şeyler Yalnızca Filmlerde Olur’ 24 Mart’ta Koma Sahnesi’nde. Biletler Biletix’te.

Beethoven 250 yaşında

Haftanın filmi

BİR TAŞRAPORTRESİ

BENİ DİKTİĞİM AĞACIN ALTINA GÖMÜN

Geçen yıl yarıştığı festivallerden önemli ödüllerle dönen ‘Nuh Tepesi’, genç yönetmen Cenk Ertürk’ün senaryosunu da yazdığı ilk filmi. Haluk Bilginer, Ali Atay, Hande Doğandemir, Mehmet Özgür ve Arın Kuşaksızoğlu’undan oluşan oyuncu kadrosundan da güç alan ‘Nuh Tepesi’, aldığı ödüllerin hakkını veriyor.

Karısı ve oğlunu terk edip Fransa’ya giden İbrahim (Haluk Bilginer) ölümcül bir hastalığın pençesine düşünce ölmek ve gömülmek için ülkesine döner. Arasının hiç de iyi olmadığı oğlu Ömer’den (Ali Atay) onu köyüne; yıllar önce kendi diktiği ağacın altına gömmesini istemektedir. Terk edildiği için babasına kızgın büyüyen, üstelik hamile eşinden de boşanmak üzere olan Ömer durumdan hoşnut olmasa da babasının son dileğini kırmaz.

Haberin Devamı

Baba-oğul köylerine döndüklerinde beklemedikleri bir durumla karşılaşırlar. İbrahim’in çocukken diktiğini iddia ettiği ağaç neredeyse bir türbeye dönüşmüştür. İbrahim, kimseyi ağacı kendisinin diktiğine inandıramaz. Ağacın, Nuh Peygamber tarafından dikildiğine ve 4000 yaşında olduğuna inananlar ağacı kutsal bir nesneye dönüştürmüştür. İbrahim, bir yandan oğlu Ömer’le yüzleşirken bir yandan da hurafelere inananları karşısına alır...

Son yıllarda sıkça karşımıza çıkan ‘taşra’ filmlerine örnek gösterebileceğimiz ‘Nuh Tepesi’ baba-oğul çatışması üzerinden erk, iktidar, politik yozlaşma, bağnazlık gibi kavramları ele alıyor. İlk yönetmenlik denemesinde başarılı bir iş çıkaran Cenk Ertürk’ün en büyük avantajlarından biri de sinematografi ve kurgu konusunda dünya çapında tanınan Federico Cesca ve Yorgos Mavropsaridis gibi isimlerle çalışması olmuş.

Tutarlı anlatımı, iyi oyunculukları ve teknik başarısı ülke sineması için hayli sevindirici olan ‘Nuh Tepesi’ odağındaki taşra portresini fazlaca iyimser hatta nahifçe ele alıyor. Ancak yine de haftanın önemli ve izlenmesi gerekli seyirlikleri arasına girmeyi başarıyor.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder