Giriş
Türkiye’de arabesk ve fantezi müziğin öncülerinden Ümit Besen, 26 Aralık’ta yeni nesil şarkıcı – besteci kadınlar Kalben, Selin Sümbültepe ve Melike Şahin ile birlikte sahnede olacak. 20.30’da İş Kuleleri Salonu’nda gerçekleşecek bu konser kaçmaz!
ÜÇ YILARADAN SONRA SAHNEDE
Yedi senedir Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu’yla çalışan Songül Öden, kadına şiddet, mülteciler ve mevsimlik tarım işçisi çocuklarıyla ilgili projelerde yer alıyor. Yetenekli oyuncu, saha çalışmalarında yaşadıklarını tiyatro seyircisiyle paylaşmaya karar verdi ve yedi farklı kadını canlandırdığı ‘Lâl Hayal’ adlı oyunla üç yıl aradan sonra tiyatro sahnesine adım attı. BKM Mutfak organizasyonuyla 22 Aralık Pazar günü, Bostanlı Suat Taşer Sahnesi’nde İzmirli seyircisiyle buluşacak oyunu mutlaka izlemelisiniz.
2019’A TİYATROYLA VEDA EDİN
DasDas, 2019 yılına 26 Aralık akşamı, yenilenen oyuncu kadrosuyla sahnelenecek olan ‘Timsah’ ile veda ediyor. Mert Fırat ile Volkan Yosunlu’nun yönettiği oyunda Alper Baytekin, Berkay Tulumbacı, Naz Çağla Irmak ve Özgün Aydın rol alıyor.
Dostoyevski’nin aynı adlı öyküsünden esinlenilerek kaleme alınan ‘Timsah’, gösteri toplumunun sistemle el sıkışmayı seçen aktörleriyle, bir timsahın karnından hesaplaşıyor. Oyun DasDas’ın Metropol İstanbul’daki sahnesinde, saat 21.00’da.
Yılbaşı heyecanı Üçgen Teras’ta
Konuklarına şehrin göbeğinde alışverişten, yemeğe ve farklı festivallerle birçok keyif yaşatan Akmerkez, yeni yılı Üçgen Teras’taki konserlerle karşılamaya hazırlanıyor. 26 Aralık’ta Yeni Türkü, 27 Aralık’ta Ayşegül Aldinç, 28 Aralık’ta Deniz Sipahi&Tolga Akyıldız ve Karsu’yu güçlü sesleri ve harika şarkılarıyla ücretsiz dinleyebilirsiniz.
Cahide Birgül yeniden bizimle
2009 yılında, çok erken bir vakitte aramızdan ayrılan yazar Cahide Birgül’ün kitapları yeniden bizlerle. 90’ların sonunda kaleme aldığı romanlarla edebiyatımızda önemli bir iz bırakan Cahide Birgül’ün kitapları, Kafka Kitap etiketiyle tekrar okurlarla buluşuyor.
Cahide Birgül’ün 1998’de yazdığı ilk romanı ‘Gölgeler Çekildiğinde’, Yıldırım Türker’in sunuş yazısıyla yayınlandı. Bu harika yazarı tanıma fırsatını kaçırmayın.
HAFTANIN FİLMİ
Efsanenin sonu
Bir kuşağın bilim kurguyla tanışmasını ve çok sevmesini sağlayan efsane, 2019’la birlikte bitiyor: ‘Star Wars’ (Yıldız Savaşları) serisi dokuzuncu filmiyle yarattığı ‘Skywalker’ nesline veda ediyor. Benim gibi ‘Star Wars’a derinden bağlanmış bir izleyici olarak zor bir yazı bu.
Çocukluğum, gençliğim ve yetişkinliğim boyunca kendimi içinde hayal etmekten hiç vazgeçmediğim evrene “Hoşça kal” diyorum. Tüm ‘Star Wars’ filmlerini defalarca daha izleyeceğimi, o çok uzak galaksinin kalbimdeki yerini asla kaybetmeyeceğini de bilerek elbette…
‘Skywalker’ın Yükselişi’, sekizinci film ‘The Last Jedi’ın kaldığı yerden başlıyor. Gücün karanlık tarafı tarafından kurulan ve tüm galaksiye hükmetmeyi hedefleyen First Order (İlk Düzen), hükümdâr Snooke’un yerine geçen Kylo Ren ile varlığını sürdürmeye devam ediyor. Bu diktatörlüğü yıkmak ve galaksiye barış getirmek isteyen asilerimiz ise azalan umutlarına rağmen direniyor. Üstelik en eski ve en güçlü düşmanlarının intikam için döndüğünden habersizce...
Serinin bu son filmini ‘The Last Jedi’ın yönetmeni Rian Johnson’dan devralan J.J. Abrams, maalesef kendinden beklendiği gibi risk almaktan kaçınmış. Ve ‘Star Wars’ hayranlarını memnun etmeye çok odaklanmış. Sonuç: Bu efsaneye yakışmayacak bir final!
Film, ‘Star Wars’ evreninin göbeğinde yer alan Skywalker ailesinin ortadan tamamen kalktığı bir sona bağlanabilmek adına senaryosunu kötü bir çatıyla örerken, bir yandan ‘büyük’ hamleler yapabilmek adına sınırlarını zorluyor. Diğer yandan ise serinin kendisiyle özdeşleşmiş karakterlere bir bir saygı duruşunda bulunmaya çalışıp mantık adına her şeyi yerle bir ediyor.
Bu yetmezmiş gibi bir de mümkün olabilecek en ağdalı finale sahip olabilmek için ‘ucuz’ oyunlara kalkışıyor. Tüm bu olumsuzluklar yüzünden seriye gönül vermiş ve her şeye gözünü kapatmış olanlara da seriye gönül verdiği için beğeni çıtasını yükseltmiş olanlara da kendini sevdiremeyecek hale geliyor.
Her şeye rağmen, hayalperest olmaktan hiç vazgeçmeyenler için sinemanın büyüsünü en çok taşıyan bu efsane son sözünü söyleyip, salonun ışıkları yandığında yüzümde buruk bir gülücükle çıktım salondan. Elveda Luke, Leia, Han, Ben, Rey. Elveda eski dostlarım... Sizinle tanışmış olmak çok güzeldi.
