Güney ÖztürkGüney Amerika'da demokrasi testi

HABERİ PAYLAŞ

Güney Amerika'da demokrasi testi

Peru 5 yılda, 6 devlet başkanı gördü. Geçen ay göreve gelen sonuncusu, ülke çapında gösterileri ateşledi, 53 kişi öldü. Meksika’da Başkan Lopez Obrador, ülkenin bağımsız seçim kurumunu tahakküm altına alırken, ekimdeki seçimi kıl payı kaybeden Brezilya eski Devlet Başkanı Bolsonaro’nun taraftarları ‘Hile yapıldı’ diyerek cumhurbaşkanlığı köşkünü, parlamentoyu ve meclisi basıp yağmaladı.

Latin Amerika genelinde demokrasi, yıllardır olmadığı kadar test ediliyor. Güney Amerikalıların yarıdan fazlası yolsuzluğun arttığı, seçilen kişilerin ve iktidarın çevresindeki belirli bir zümrenin ceplerini doldurduğu kanaatinde... Hemen her ülkede merkezdeki siyasi partiler kan kaybederken, yelpazenin ucunda yer alan düzen karşıtı hareketler yükseliyor.

Haberin Devamı

SİSTEME GÜVEN AZALDI

Latin Amerika’da 1.7 milyon kişinin öldüğü Covid salgınından sonra yoksulluk ve açlık daha da arttı. Kokainden metamfetamine, fentanile kadar kaçakçılık yapan çeteler cirit atıyor. Birkaç yıl önce emekli Amerikalıların ülkelerine yerleşmesiyle övünen Ekvador’da cinayetler 3 yılda yüzde 200 arttı. Ekvadorlu sıradan biri “Açlıktan değil, korkudan ölüyoruz. Markete gitmeye bile korkuyoruz” diyor.

Amerika ise daha iyi bir yaşam arayan rekor sayıda Güney Amerikalı göçmenin akınına uğruyor. Göçmenlere göre, hükümetler insanların iyileştirmek istedikleri hiçbir şeyde ilerleme kaydetmiyor. Ne sağlık hizmeti ne emeklilik maaşı ne adalet ne eğitim sistemi... Şili merkezli Latino Barometro şirketi, bölgedeki 668 milyon kişinin nabzını tutmaya çalışıyor.

Son ankete göre 10 yıl önce Latin Amerikalıların demokrasiye bağlılığı yüzde 63’ken, şimdi yüzde 49’a düşmüş durumda. 2009’da “Demokrasi rejimi benim beklentimi karşılıyor” diyenlerin oranı kıta genelinde yüzde 45’miş. Şimdi ise yüzde 11... Dramatik bir düşüş var. Kıta genelinde halkların yüzde 73’ü ülkelerinin siyasi seçkinlerce yönetildiğini düşünüyor. Hemen herkes 2001 yılına göre çok daha fakir olduğunda hemfikir. BM, Güney Amerika halklarının yüzde 32’sinin yoksul olduğunu söylüyor. Şu anda üç Latin Amerika ülkesinde diktatörlük var.

Haberin Devamı

64 yıllık komünist rejimiyle Küba; ABD ve diğer ülkelerin seçimlere hile karıştırmakla suçladığı Venezuela ve Cumhurbaşkanı Daniel Ortega’nın son seçimlerde kendisine karşı yarışan politikacıları hapse attığı Nikaragua... Ekimden kasıma ABD’nin güney sınırında yakalanan 411 bin göçmenin 4’te 1’inden fazlası da bu üç ülkeden geldi. İnsanlar yalnızca otoriter rejimden değil, yolsuzluğu ve adaletsizliği ödüllendiren sistemden de kaçıyor.

ÜLKELER ÇALKANTILI

Kendisini şaka yollu “dünyanın en havalı diktatörü” olarak tanımlayan El Salvador Başkanı Nayib Bukele mahkemeleri kendisine sadık kişilerle doldurmuş durumda. Geçen marttan aralık sonuna kadar Bukele, çetelerle savaş adı altında çıkarılan acil durum kararnamesiyle 60 bin kişiyi gözaltına aldırdı.

41 yaşındaki Bukele, anayasaya göre yasak olmasına rağmen yeniden seçilmek için aday olmayı planlıyor. Meksika’da Lopez Obrador ülkenin köklü bağımsız kurumlarını kendine bağlamaya uğraşıyor. Ordunun yetki alanını kamusal alana genişletiyor, federal polis kuvvetlerini dağıtıyor.

Haberin Devamı

Peru ise son yıllarda siyasi istikrardan çok uzak. Yoksulluk, adaletsiz gelir dağılımı ve yolsuzluk kurumların her köşesinde kol geziyor. Birçok devlet başkanı görevden alındı, bazıları görevde işledikleri suçlardan cezaevine gönderildi. Ülke 2020’de unutulmaz bir beş günlük süreçte üç ayrı devlet başkanı gördü.

En son 7 Aralık 2002’de eski Devlet Başkanı Pedro Castillo’nun Kongre tarafından görevden alınmasının ardından başlayan kanlı protestolar ise halen sürüyor. Genel görüntü şu ki, Güney Amerika’da krizleri aşamayan ülkelerde, halkın demokrasiye bağlılığı ve demokratik yollarla çözüm olacağına yönelik inancı da sarsılmış.

Ekonomik krizler kronikleştikçe halk kısa vadeli hızlı çözümler vadeden popülist politikacılara prim veriyor. Türbülanstan çıkılamıyor.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder