Ölüyoruz! Büyük bir fırtına kara bulutlar halinde ülkelerin üzerini kaplıyor. Buna kronik açlık deniyor. Kronik astım, kronik kalp yetmezliği gibi hiç iyileşmeyen, her gün ve her gün devam eden akut bir açlık sorunu dünyayı sarmış durumda. 800 milyon kişi güne aç yatıp, aç uyanıyor. Ukrayna ve Rusya ikisi birlikte günde 400 milyon kişiyi besleyebilecek potansiyele sahip. İki ülke, dünya buğday üretiminin üçte birini, arpasının dörtte birini ve ayçiçek yağının dörtte üçünü sağlıyor. Ama savaş nedeniyle tahıl ürünlerinin uluslararası piyasaya ulaşımı tıkalı.
Tahıl fiyatları son birkaç ayda yüzde 69.5, ham petrol fiyatı yüzde 137.5, genel gıda endeksi yüzde 58.5 arttı. 2008’de gıda fiyatlarının çok daha az artmasıyla dahi 40’tan fazla ülkede ayaklanma ve siyasi çalkantılar baş göstermişti.
KİTLESEL AÇLIK GELİYOR
Bu rakamlar size hala bir şey ifade etmiyorsa, daha net söyleyeyim, kitlesel açlık var! Dünya Gıda Programı’na (World Food Programme) göre, iklim değişikliği, pandeminin devam eden etkileri ve Ukrayna’da savaşın alevlendirdiği krizin sonucu olarak, 323 milyon insan şu an açlığa doğru yürüyor, bunların 49 milyonu ise tam anlamıyla kıtlığın eşiğinde… Yani ölüyor, ölüyor. Dünya Gıda Programı çerçevesinde günde 125 milyon insan besleniyor. Bu rakamın geçen birkaç ayki tablo ışığında 150 milyona çıkarılacağı açıklandı. İki rakam arasında 25 milyon aç insan var.
Aç insanların rakamlarındaki artışı birkaç yıl geriden versem belki daha iyi anlaşılır. 2017’de BM’ye göre, dünya genelinde 80 milyon aç vardı. Pandemiden önce 2020’de bu rakam 135 milyona çıktı. Ukrayna savaşı öncesi şubatta ise 276 milyon kişiye ulaştı. Şu anda ise günde 373 milyon aç insana fırlamış durumda. Ve bunların 49 milyonu açlıktan ölmek üzere… 2022 ve 2023 yılları, 2’nci Dünya Savaşı’ndan bu yana yaşanan en büyük insani krize gebe.
The Economist dergisi, Rusya-Ukrayna krizi hariç, küresel tarımın halini şu şekilde özetliyor: En büyük buğday üreticisi Çin, geçen yıl yağmurların ekimi geciktirmesinin ardından, bu mahsulün şimdiye kadarki en kötü mahsul olduğunu söyledi. En büyük ikinci üretici olan Hindistan aşırı sıcaklıklara ek olarak, yağmur eksikliği nedeniyle buğday ihracatını bu yıl yasakladı. Amerika’nın buğday kuşağından, Fransa’nın en verimli tarım alanı Beauce bölgesine kadar bu yıl yağmur yağmadı. Afrika Boynuzu (Somali, Kenya, Etiyopya) son 40 yılın en kötü kuraklığıyla kavruluyor.
RUSYA’NIN TAHIL SİLAHI
Rusya, Ukrayna tahılının kayda değer kısmına el koydu. 100 bin tonunu örneğin kendi malı gibi Suriye’ye yolladı. Rusların geri çekildiği, ülkenin kuzey kesimlerindeki çiftçiler, bu birliklerin topraklarını mayınladığını, binaları yıktığını, traktör ve kamyon gibi teçhizatı ele geçirdiğini söylüyor.
Siloları şu an dolu olduğundan ve mevcut hasat için hazırlık olarak boşaltılması gerektiğinden (20 milyon ton buğday Odessa limanında bekliyor) Ukrayna’nın büyüyen stoklarına yönelik Batı’nın acil çözüm bulması gerekiyor. Bu iş ya kuzeyden Belarus üzerinden demiryolu ile ya da Karadeniz’den olacak, Rusya engellemezse…
Ancak diğer taraftan da ABD yönetimi; Türkiye, Mısır, Libya, Pakistan, Hindistan, Eritre ve Etiyopya’nın bulunduğu ülkeleri ambargoyu delmemeleri konusunda açıkça uyarıyor. Putin ise gıda sevkiyatını özellikle yavaşlatıyor ki, Batı, yaptırımlar konusunda gevşeme göstersin. Diğer taraftan Rusya, gıdada piyasanın altında fiyatlar sunarak cazip koşullarla yeni müşteri tabanı oluşturmaya da çalışıyor. Aynı, ambargo altındaki İran’ın kaçak petrol satması gibi…
Karadeniz’deki mayınların temizlenip, Ukrayna limanlarından tahıl koridoru açılması konusunda henüz bir ilerleme yok. Olsa bile çok mayın var. Bu temizlik aylarca sürecek. Dünya bir tahıl krizi içinde, fiyatlar katlanarak artacak ve bu, Rusya-Ukrayna savaşından bağımsız olarak dahi başlı başına bir sorun.