Enver Yücel Türk iş insanı, eğitimci, girişimci. Türkiye ve yurt dışında eğitim veren Bahçeşehir Uğur Eğitim Kurumları’nın Başkanı. Dünyayı kasıp kavuran Yapay Zekâ’nın okullara nasıl adapte edilmesi gerektiği ile ilgili görüşleri çarpıcı... Bakın neler anlattı.
FABRİKASYON DEĞİL KİŞİYE ÖZEL OLMALI
Karşımda, Türkiye’nin yetiştirdiği önemli filantropist iş insanı Enver Yücel oturuyor. 50 yılı eğitime adanmış bir ömür. Uğur dershanelerinden başlayıp dünyada kendine yer edinen Bahçeşehir eğitim kurumlarına uzanan bir başarı... Yapay zekâ üzerine bu kadar yazıp da, Enver Yücel’in fikrini almasam olmazdı.
Eğitim sistemimiz yapay zekayı nasıl adapte etmeli, diye söze başlıyorum.
-Kişiye özgü eğitim olmalı. Artık buna adım atılmalı, diyor. “Her insanın öğrenme şekli farklı ama biz halen çocukları sınıfa sokup fabrikasyon eğitim veriyoruz. Hoca amfiye dolduruyor öğrencileri, ders anlatıyor. Sonrasında sınav ve geçme değerlendirmesi. Ama öğrencilerin neyi yapamadığı değil, neyi yaptığının ölçülmesi lazım. Yapay zekâ işte bu noktada eğitim sistemine giriyor. İşimizi kolaylaştırıyor.
ÖĞRENCİNİN YETENEĞİ TESPİT EDİLMELİ
O nasıl oluyor?
-Bize hep şöyle denildi. Sizin çocuğunuz matematikten zayıf biraz matematik çalışsın. Nesine çalışsın, neyine çalışsın o belli değil. Yapay zekâ sayesinde, öğrencinin nerede eksik, nerede yetenekli olduğunu tespit etmek mümkün. Okullara yapay zekâyı bu şekilde adapte etmek lazım ki öğrencinin eksiklerini söylesin. Çocuklarımız zaten yapay zekâyı çok çabuk kavrıyor. Yapay zekâyı asıl kavraması gerekenler öğretmenler. Bizim öğretmenleri hazır etmemiz lazım. Öğretmenlere yapay zekâ konusunda bir şeyler öğretebiliyor olmamız lazım ki, onlar da öğrencilerine yapay zekâ araçlarını kullandırarak eğitim verebilsinler. Sınıfta ders anlatmak veya ödev vermenin yerini başka şeyler almalı. Artık Amerika’da ChatGPT gerçeği var. Hocası da öğrencisi de toplumu da bu gerçeği kavramış. Bu yasak değil. Dersi ona göre adapte et.
YARATICILIĞI TEŞVİK EDER, KÖRELTMEZ
-Yücel, dünyada da tartışılan ‘Yapay Zekâ’nın yaratıcılığı öldürüp öldürmeyeceği’ ilgiliyse; ‘Aksine yaratıcılığı teşvik eder. Yapay zekâ şiir, makale yazabiliyor ama sonuçta sen ona neyi nasıl verebileceğini biliyorsan, bu seni de geliştirir” görüşünde. Yani “Yapay zekâ ile iletişim kurmak, onu kullanabilmek, ondan geride kalmamak için insanoğlu da sürekli kendini geliştirmek zorunda kalacak” diyor.
Konuyu uluslararası best-seller olan ‘Meta-Verse: Her Şeyi Nasıl Sil Baştan Değiştirecek’ kitabına getiriyorum. Birkaç yıl içinde sanal gerçeklik gözlükleri takıp, dijital sınıflarda hologramlı eğitim yapılacak. Özellikle de deney gerektiren fizik, kimya gibi derslerde... Sizce okullarda fiziksel eğitim ortadan kalkacak mı Enver Bey?
-Bugünkü varlığı ile devam edemez. Paradigmaların değişmesi lazım. Eğitimde gidilen nokta şu: Öğretimi ister Metaverse’te yaparsın, ister sınıfta... Ama öğrenci ne ders anlatılıyorsa, görerek bakarak içindeymişçesine yaşayacak. Aslolan öğrencinin, öğretilenleri bilfiil fiziksel olarak görmesi, uygulamanın içinde olması... İş insanı bu konuda örnekler de veriyor; “Finlandiya neredeyse sınıf yok. Endonezya’ da Green School’lar (Yeşil Okullar) var. Doğanın her şey olduğunu, doğa ile barışık yaşamamız gerektiğini öğreten dünyanın en mükemmel okulu... Orman okulu, içinde bambu sınıflar, masalar, öğrenciler çıplak ayakla geziyor. Ama eğitim kaliteli ve pahalı. Trend, bu tarz okullara kayıyor. Sınıftan bağımsız hale geliyor. Eğitim dar sınıflardan dışarı taştı. ‘Sınav yaptık, en iyi bilen, en başarılı öğrencidir’ yaklaşımı kalmadı.”
ÜNİVERSİTE EĞİTİMİ YERİNİ BECERİYE BIRAKIYOR
IBM’in eski CEO’su Ginni Romety bir röportajında ‘Gençleri artık eğitimine göre değil, yeteneklerine göre işe alıyorum’ der. ABD’de liseden üniversiteye öğrenci kayıtları giderek azılıyor. Üniversite eğitimi yerini beceriye mi bırakıyor?
Enver Yücel, ‘Kesinlikle’ diye söze başlıyor. “Üniversitesinde 4-5 yıl okumuş üzerine hiçbir beceri elde etmemiş birey olamaz. Karşısında beceriksiz, iş bulamayan bir nesil gören öğrenciler, hayliyle ‘Üniversiteye gitsem ne olacak. O zaman bir beceri elde etsem bana yeter’ diyor. Bill Gates’in New York’ta buna benzer açtığı okullar var. ‘Üniversiteyi daha 5 sene okumayın’ diyor. Üniversitenin yerine geçen, kişiye beceri kazandıran işler olmaya başladı. ‘Ben üniversite mezunuyum, iş istiyorum’ dönemi yıkıldı. ‘Sen neyi biliyorsun, neyi yapıyorsun, becerin ne? Benim şu beceride adama ihtiyacım var.’ İşveren böyle bakıyor. Eskiden diplomasını alan iş bulurdu. Bu kalkacak ve kalkmalıdır. Diploma peşinde koşan gençlik olmamalıdır.”
TOPLUMSAL DÖNÜŞÜMÜ BAŞARMALIYIZ
Enver Yücel’e göre, öğrenciler analitik düşünme becerisine sahip olmalı. Eğitim sistemi analiz-sentez yapacak çocuklar yetiştirebilmeli. Yücel; “Yapay zekâ, farklı bir bilim dalı olarak ele alınmamalı, tüm bölümlerde aynı psikoloji, sosyoloji, felsefe, matematik gibi her öğrencinin alması gereken zorunlu temel derslerle birlikte okutulmalı” görüşünde. Eğer ülkemizi hızla yapay zekâ ile eğitip, dünyaya adapte edemezsek ne olur? O da farkında... “Zor olan teknolojilerin kullanımı değil. Sağlık, hukuk, tarım, özellikle de hizmet sektöründe bireylerin hayatına giren yapay zekâya toplumumuzu hazırlayamazsak, iş gücü istihdamı, kadınların çalışma hayatına katılımı nasıl olacak! Kadınlarımızı çocuk yaştan itibaren nasıl eğitmeliyiz. Buna bakmak lazım” diyor, kaşlarını kaldırıyor ve düşünceli bir ifadeyle sohbetimiz son buluyor.