Günümüzde kâğıda basılı gazete ve dergilerle dijital medya arasında çok ciddi rekabet söz konusu. İnsanların bilgi alıp inceleyebilecekleri mecraların sayısı arttı. Bu süreçte gazete ve dergileri ayakta tutabilecek, etkinliklerini sürdürmesini sağlayacak en temel unsur kaliteli ve doyurucu içerik.
İşte Şalom Gazetesi, formatını, “farklı ve doyurucu içerik” doğrultusunda geliştiren çok önemli bir yayın organı. 29 Ekim 1947’den bu yana basılıyor. Ben, Şalom’un iyi bir okuruyum. Başarılı Genel Yayın Yönetmeni İvo Molinas’ın makalelerini, diğer köşe yazarlarını ve Şalom Dergi’yi uzun yıllardır yakından takip ediyorum.
Şalom bütünüyle Yahudi topluluğuna seslenen, içe dönük bir yayın organı değil. Siyasi, ekonomik ve kültürel yelpazesi hayli geniş. Şalom’un mottosunda “Türk Yahudi basınının tek temsilcisi” ifadesi kullanılsa da aslında çizgisini, etnik bir kimlikle sınırlandırmayan, konuları çok katmanlı ele alan bir yayın organı olarak görüyorum. İsrail-Türkiye ilişkilerine dair pek çok kritik kulis haberini ilk kez Şalom’da okudum.
Bununla sınırlı kalmayıp Suriye, İran ve Rusya’dan ABD ve Avrupa’ya kadar geniş bir alandaki gelişmelere farklı bir bakış getirdiklerini gördüm. Diğer taraftan Türkiye’deki Yahudi toplumunun gelenek görenekleri, bayramları, özel günleri ve önem verdikleri konular doğal olarak gazetede geniş şekilde yer alıyor.
Ülkemizde sayıları azalan ve demografik olarak yaşlanan Yahudi toplumunun kendi kültür dünyalarıyla ilgili iletişimde uzun yıllar boyunca Şalom önemli bir yer tuttu. Bugün özellikle genç kuşaktan insanlar, haber alma, dünyayı izleme noktasında çok farklı araçları eş zamanlı kullansa da Şalom, geleneklerini koruyan, prestijli bir yayın organı olarak hayatını sürdürüyor.
Kurulduğu günden bu yana özgün içeriklerle yayın hayatına devam eden Şalom Gazetesi ve Şalom Dergi, ülkemizin kültür ve düşünce hayatını zenginleştiriyor. Şalom’un bana göre önemli özelliklerinden biri günümüzde kaybolma tehlikesiyle karşı karşıya bulunan Ladino diline sahip çıkması.
Ülkemizde ve yakın coğrafyamızda belli kuşaktan Yahudilerin konuştuğu bu dil, farklı kültürlerin kaynaştığı bir bilgi ve kelime dağarcığına sahip. Gazetenin içinde daha çok kültür ve sanat içerikli bir bölüm Ladino dilinde yayınlanıyor.
Bunun dışında gazetenin yayın dili Türkçe. Şalom’un ana gazetesinin sayfalarında ekonomi, dış politika analizlerinin yanı sıra basketbol, sinema, resim, fotoğrafçılık gibi çok farklı alanlara dair çok güzel yazı ve makaleler karşıma çıkıyor. Aynı zamanda Türkiye entelektüel dünyasının tanınmış bazı isimlerinden oluşan yazar-çizer kadrosu, gazeteye farklı bir tat ve enerji getiriyor.
İlginç isimlerle yaptıkları röportajlar çok başarılı. Şalom’un 75. yıl sayısı dün dağıtıma çıktı. Bu özel nüshada benim de bir yazım var. Şalom’u, Avrupa’nın sayılı köklü gazetelerinden biri olarak yaşatan İvo Molinas ve ekip arkadaşlarını kutluyorum. Umarım daha uzun yıllar yayınlarına devam ederler.
Ülkemizdeki Ermeni ve Rum toplumunun köklü yayın organları Jamanak, Agos, Apoyevmatini, İHO gibi gazetelerin varlığını da Türkiye’deki basın özgürlüğü, demokrasi ve çeşitlilik açısından çok değerli görüyorum.