ABD’nin New York şehrine Birleşmiş Milletler marjındaki toplantılar için giden Mevlüt Çavuşoğlu ile Türkevi’nde görüşme fırsatı bulduk. Bakan Çavuşoğlu, ABD ile ilişkiler ağırlıklı olmak üzere sorularımızı yanıtladı. Washington yönetiminin çeşitli gerekçelerin arkasına sığınarak PKK ve uzantılarıyla çok yakın bir ilişki içinde olmaya devam ettiğini söyledi. Bakan sorularımıza şu yanıtları verdi:
Geçen hafta Pentagon Sözcüsü’ne Suriye’nin kuzeydoğusundan kalkan, Kuzey Irak’ta düşen, PKK’lıları taşıyan helikopter hakkında bilginiz var mı diye sorulduğunda, “Biz dahil değildik” dedi. Peki, bilginiz var mı denildiğinde “Dahil değildik diyorum, cümlelerimi dikkatli seçiyorum” dedi. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin nazarında ABD bu işe dahil miydi?
Çünkü son MGK bildirisinde de YPG/ PKK/KCK’ya helikopter dahil teçhizat verenler, yani bildirmeden, gizli bir özne var orada. Sizin nazarınızda devlet olarak ABD bu işe dahil miydi? ABD’nin Suriye’de YPG/PKK’ya her türlü silah, teçhizat ve eğitim desteği verdiği açık, aşikâr. Bunu da zaten saklamıyorlar. Bir kılıfları da var, o da “DEAŞ’la mücadele”. “DEAŞ’la ne mücadele var?” diye sıkıştırınca, “Hapishanelerde DEAŞ’lılar var, onlar nezaret ediyor, dolayısıyla o önemli” diyorlar. Biz de, orayı boşaltalım, hepsini ülkesine gönderelim, sırf bunun için terör örgütü desteklenir mi diyoruz. Tabii bu helikopterlerin kime ait olduğu önemli. Kim satın almış, kim tahsis etmiş, kime kullandırtmış?
Suriye’nin kuzeydoğusundan kalkan helikopterlerden Amerika’nın haberi olmaması mümkün mü?
Esas bu kısmı önemli: Bu helikopterleri kim kimden satın aldı ve ondan sonra kime kullandırttı? Helikopteri kullanmak için nasıl eğitim verdiler teröristlere? Ama sonuçta o bölgenin hava sahası kimin kontrolünde? Amerika’nın. Dolayısıyla hava sahası benim kontrolümdeyse, bir drone da geçse, bir kuş da uçsa benim bilgim dahilindedir. Hava sahasını kontrol eden otoriteden izin almadan bir helikopterin kalkması mümkün değil.
Yani helikopterleri onlar vermemişse bile bir göz yumma mı var bizim nazarımızda?
Var tabii, taziye de yayınladılar. Yani bırakın göz yummayı, taziye yayınladılar.
ABD’nin Ankara Büyükelçisi Jeffry Flake 2-2.5 hafta önce Suriye’nin kuzeydoğusuna, Amerikan üssüne ziyaretten dolayı, Dışişleri Bakanlığı’na çağrılmıştı. Sizce burada PKK-YPG’lilerle bir görüşme oldu mu? Çünkü PKK’ya yakın medya Mazlum Abdi’yle görüştü derken, Amerikalılar görüşmedi diyor.
Esas Amerikan askerleri orada ne için var? Mesele o. Bir Genelkurmay Başkanı kendi askerleriyle her yerde görüşebilir. Ama bizim için önemli olan Suriye’de bulunma sebebi. Oraya onun gidip gitmemesi önemli değil. Diğerleriyle görüşüp görüşmediğini, biz Büyükelçiyi çağırdık sorduk. Tabii kesinlikle görüşmedik dediler. Hem Washington’da bunu söylediler hem Ankara’da bunu söylediler. Görüştüğüne dair de bir şey yok ortada. Bir fotoğraf ya da bir belge yok. Normal şartlarda böyle bir görüşme olduktan sonra özellikle YPG’liler bu fırsatı kaçırmazlar. Kendilerini meşrulaştırmak için bunu yayınlarlar, sızdırırlar. Kesinlikle gizli kalmaz. Amerikan askerleri burada ne iş yapıyor, ne için var? ABD Genelkurmay Başkanı buraya ne için geliyor? Amerikan askerleri burada YPG/PKK’yı desteklemek için var. Sonuçta Genelkurmay Başkanının onlarla görüşüp görüşmediği önemli değil. Teröristleri, PKK’lıları eğiten askerlerini ziyaret ediyor.
ABD ile F-16 sürecine dair bir tıkanıklık mı var ya da seçimler mi bekleniyor Amerika tarafından?
Aslında tam bir tıkanıklık yok. Yönetimin samimi gayret sarf ettiğini biliyoruz. Türkiye’ye F-16 verme konusunda ya da mevcut uçakların modernizasyonu için gerekli kitleri verme hususunda kararlılar. Kongre’de de karşı olanlar var, ama yönetimin karşı olanlara yönelik de çaba sarf ettiğini biliyoruz. Olumlu neticeler olabileceğini de tahmin ediyoruz. Bu arada Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu Rusya’nın ev sahipliği ve kolaylaştırıcılığında, Suriye’yle bir angajman süreci başladığını hatırlatarak “Biliyorsunuz. Daha sonra İran da bu sürece dahil oldu. Bakan Yardımcısı düzeyinde dörtlü toplantı bugün ve yarın Moskova’da gerçekleşecek” değerlendirmesini yaptı. Bakan, Suriye ile bir taraftan siyasi süreç, diğer taraftan göçmenlerin durumu ve depremden ötürü insani yardımların artırılması gibi konular olduğunu söyledi.