POSTA Gazetesi’ndeki köşe yazılarımda ve CNN Türk’teki televizyon programlarımda anlatmaya çalıştığım şey işte buydu: Topyekün bir hamleyle afetlere hazır bir toplum olmak zorundayız. Türkiye topraklarının neredeyse tamamı depremsellik riski taşıyor. Nitekim sadece büyük depremlerin beklendiği Marmara’da değil, Doğu Anadolu ve Güneydoğu’daki deprem felaketlerinin acısını yaşamaya devam ediyoruz. 50 binden fazla vatandaşımızı kaybettik, en az 105 milyar dolarlık bir ekonomik kayba uğradık. İstanbul ve çevresinde 7 ve üzerinde bir büyüklükte deprem olma olasılığı çok yüksek, hatta an meselesi olarak değerlendiriliyor. Bu konu üzerinde yerbilimle uğraşan bilim insanları hemfikir. Diğer taraftan iklim krizinin son yıllarda ulaştığı boyut, var olan tehlikeleri daha da artırıyor. Türkiye bu krizden en fazla etkilenen ülkelerin başında geliyor. Önümüzdeki süreçte daha fazla olağanüstü hava olaylarının yaşanacağına kesin gözüyle bakılıyor. Atılması gereken adımların bir tarafında bakanlıklar, diğer tarafında afetlere müdahale için yetkilendirilmiş AFAD var. Yerel yönetimlerin rolü ise çok önemli. Hatay merkezli depremler, belediyeler düzeyinde yapılması gereken hazırlıkların ne kadar hayati olduğunu ortaya koydu.
Riskin çok yüksek olduğu Marmara bölgesinde şimdi bazı belediyeler hazırlıklarını hızlandırıyor ve eksiklikleri dikkatle gözden geçiriyor. Bunlardan biri de Sultanbeyli Belediyesi. Yapımı ve hazırlıkları tamamlanan Sultanbeyli Afet Koordinasyon ve Eğitim Merkezi’nin açılışına davetliydim. 14 bin metrekare alan üzerine, çok fonksiyonlu şekilde kurulan bu merkezde seminer salonu, mutfak, erzak depoları, Arama Kurtarma Timi malzeme depoları, Turgut Cansever Kütüphanesi, revir ve müşahede odası bulunuyor. Üstelik soğuk görünen bir yapı değil. Şık peyzaj düzenlemesiyle de insanların ilgisini ve dikkatini çekebilecek nitelikte bir yer oluşturulmuş. Merkezin bahçesinde çocuk oyun alanı, koşu pisti yer alıyor. 4 bin 400 metrekare yeşil alan ve her biri dörder kişilik konaklama alanlarına dönüştürülebilir kamelyalar da yer alıyor. Ayrıca buraya ilerleyen günlerde geçici sığınma evleri de ilave edilecek. 1000 m² kapalı eğitim alanında ise ilçe sakinlerine ve binlerce gence afet eğitimi verilecek. Bunun için oluşturulan özel alanda; sanal gerçeklik teknolojisi kullanılarak yangın ve sellere yönelik afet bilinci programları, sanal oda, son teknoloji ile donatılmış ilk yardım pratiği alanı, interaktif söndürme cihazlarının kullanılacağı yangın simülasyonu, 2 eksenli deprem simülatörü, 5D sinema salonu, dumanlı alanlardan kaçış koridoru ve bir deprem sonrası oluşacak yıkımı gözlemleyebilmek için hazırlanan enkaz koridoru bulunuyor. Bu istasyonlarda afet durumlarında neler yapılması gerektiği hakkında vatandaşlara bilgiler verilecek. Bahçesinde bulunan ve gündelik yaşamda piknik alanı olarak hizmet verecek olan kamelyalar ise olası bir afet durumunda hızlı ve pratik şekilde dörder kişilik konaklama alanına dönüşerek, şehir dışından yardıma gelecek ekipler için konaklama alanı ihtiyacını karşılayacak. Sultanbeyli Belediye Başkanı Hüseyin Keskin ve afet merkezinin yapımında emeği geçenleri kutluyorum.