Giriş
Amerika Birleşik Devletleri artık bildiğimiz gibi bir ülke değil.
ABD uzun yıllar boyunca “Soft Power” yani “Yumuşak Güç” kullanan bir ülkeydi. Bu sayede uluslararası arenada etki ve sempati yaratıyordu.
Kültür ikonu olarak Coca Cola, Starbucks ve McDonalds’ın ardından son dönemde Amazon, Google, IBM, Microsoft, Tesla gibi şirketler birer başarı öyküsü olarak karşımıza çıktı.
Son 50 yılda Amerika kökenli araştırma ve sivil toplum kuruluşları, think thank’ler birçok sektöre yön verdi.
Hollywood ve pop yıldızları Amerikan rüyasının parıltılı yanını temsil etti. ABD daima yaşanacak ve ziyaret edilecek ülkeler listesinde zirvede yer aldı.
Donald Trump’ın ABD Başkanı olmasıyla bu ülkenin yönetiminde, uluslararası ilişkilerdeki pozisyonunda ve genel olarak Amerika algısında köklü değişiklikler yaşanıyor.
ABD Trump ile birlikte “Hard Power” ile sahneye döndü. Buna bir anlamda kaba kuvvet diyebiliriz. ★
Peki neler yaptı Trump yönetimi? Müslüman ülkelerin vatandaşlarının ABD’ye girişi sınırlandı.
Türkiye’deki ABD diplomatik temsilcilikleri Türk vatandaşlarına uzun süre vize vermedi.
İstanbul kalkışlı Amerika uçuşlarında kabin içine elektronik yasağı getirildi. THY’yi Avrupalı rakipleri karşısında haksız rekabete sokan ve mağdur duruma düşüren bu uygulama nedeniyle yolcular uzun süre bilgisayarlarını yanlarına alamadan seyahat etti.
Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Hakan Atilla tutuklandı ve çıkarıldığı mahkeme tarafından suçlu bulundu.
Kuzey Kore’yi vurmakla tehdit etti. Katar’ı teröre destek vermekle suçladı. Tek taraflı bir kararla ABD’nin Tel Aviv’deki büyükelçiliğini Kudüs’e taşımaya karar verdi.
Dışişleri Bakanı Rex Tillerson’ı Twitter’dan paylaştığı mesajla kovdu, FBI Başkanı James Comey’i benzer şekilde görevinden uzaklaştırdı.
Dünyanın en önemli haber kanallarından CNN International’ı sürekli yalan haber yapmakla suçladı ve “fake news” benzetmesini kullanmaya başladı.
Almanya’yı Rusya’dan enerji almaması için tehdit etti, Londra’nın Müslüman belediye başkanı ile tartıştı.
İngiltere Başbakanı Theresa May’i zor durumda bıraktı.
NATO’nun Avrupalı üyelerini açıkça tehdit etti.
Meksika sınırına duvar öreceğini faturasını da Meksika’ya keseceğini ilan etti.
Kanada Başbakanı’nı küçümseyen ifadeler kullandı.
Liste böyle uzayıp gidiyor. İşin özeti şu, Amerika artık çok farklı bir ülke, daha sert, daha az dinliyor, sadece çıkarlarının peşinde koşuyor ve hedeflerini gerçekleştirmek için her yola başvuruyor.
Bu ortamda Rahip Brunson meselesi aşılsa bile en fazla zorlanan ülke korkarım Türkiye olacak.
