Hakan ÇelikAnkara'da doğdum Türkçeyi sokakta futbol oynarken öğrendim

HABERİ PAYLAŞ

Ankara'da doğdum Türkçeyi sokakta futbol oynarken öğrendim

Türkiye’deki görev süresi sona eren ve yakında ayrılmaya hazırlanan Fransa’nın Ankara Büyükelçisi Herve Magro ile özel bir görüşme gerçekleştirdim. Magro, sonbahardan itibaren Fransa’nın Beyrut Büyükelçisi olarak görevine devam edecek. Babasının o dönemde çalışmak için bulunduğu Ankara’da 1960 yılında doğan Büyükelçi Magro, mükemmel seviyede Türkçe konuşuyor. Büyükelçi ile Türkiye-Fransa ilişkilerinin tarihinden günümüzdeki olaylara kadar bir dizi konu hakkında konuştuk. Ayrıca ticari ilişkilerin geleceğini, kültürel bağları ve çok şikâyet konusu olan vize meselesini de ele aldık.

Haberin Devamı

Ankara, Türkiye ve aile bağlarınızdan bahseder misiniz?

Babam muhasebeciydi, görevi gereği Ankara’da doğdum. Daha sonra ikinci kez geldiğimizde yine Ankara’da 7-13 yaşlarım arasında, burada büyüdüm. Türkçeyi sokakta, futbol oynarken öğrendim; Fransa’da üniversiteye giderken Oryantal Diller bölümüne girdim ve orada geliştirdim.

Türkçe öğrenirken çok zorlandınız mı?

Cümlenin tarzı çok değişik. Bazı kelimeler çok uzun. Mesela bakın gerçek-leş-tire-bilirmisiniz? gibi uzun cümleleri söylerken o kadar zorlandım ki.

Ankarada doğdum Türkçeyi sokakta futbol oynarken öğrendim

 

Türkiye’de kaç yıldır varlık gösteriyor Fransa?

1535’te geldi ilk büyükelçimiz Türkiye’ye. 12 yıl sonra 500. yılımızı kutlayacağız. Sürekli tarihe takılıp kalmak doğru değil elbette ama bu derinliği iyi anlamak lazım. Bizim problemlerimiz biraz aile sorunları gibi. Biz çok köklü ilişkileri olan bir aile gibiyiz. Çok yakın olduk, biraz uzaklaştığımız dönemler oldu. Bakın Osmanlı’nın geçmişinde Fransa, bizim geçmişimizde Osmanlı ve modern Türkiye çok önemli rol oynadı. Eğitim modeli Fransa’dan alındı. Kanuni Sultan Süleyman ile yakınlığımız başladı. Napolyon döneminde bir Fransız general İstanbul’u İngilizlerden korumuştu. 19. yüzyılda birlikte çok şey yaptık. Bunun en büyük örneği Kırım Savaşı. İstanbul’da bugün Feriköy’e giderseniz, bu topraklarda hayatını kaybetmiş 20 bin Fransız askerine ithafen yapılmış anıtı görebilirsiniz.

Ankara’daki büyükelçilik binası ne zamandan beri faaliyette?

Bu binayı 1937’de açtık. Eylül ayında büyükelçiliği ziyarete açacağız. Burayı görmek isteyen sınırlı sayıda ziyaretçi, randevu alarak gelebilecek.

Haberin Devamı

Ankara sizin için ne ifade ediyor?

Doğduğum şehirde büyükelçilik görevinde bulundum, oldukça sıra dışı bir durum. Burada unutulmaz hatıralarım ve duygusal bağlarım var. Kendimi hiçbir zaman yabancı hissetmedim. Bildiğiniz gibi 2009-2013 döneminde İstanbul’da başkonsolosluk görevini yürütmüştüm.

Türkiye’de görev yaparken sizi en fazla etkileyen olay ne oldu?

Depremler. Bende büyük bir şok etkisi yarattı. Deprem bölgesine dört defa gittim. Fransa olarak yardım için seferber olduk. Adıyaman yakınlarında Gölbaşı’nda sahra hastanesi kurduk. Devlet olarak yaptığımız yardımların yanında tamamen gönüllü insanlarımızın seferber olması çok etkileyiciydi. Yardım köpeklerini ve malzemelerini kapıp, uçağa atlayarak geldiler.

Fransa’daki Türkler iki ülke ilişkilerine yeterince güçlü katkı verebiliyor mu?

Bakın bazen buna benzer konularda, sosyoekonomik meseleler gibi olumsuz unsurlar öne çıkarılıyor. Halbuki ben daima olumlu yönlerine konsantre olmayı tercih ederim. Bu insanların çoğu gayet güzel entegre oldu. Fransa Dışişleri Bakanlığı’nda Türkiye kökenli, Türkçe konuşan insanlar var.

Haberin Devamı

Fransa ile çok siyasi ve diplomatik kriz yaşandı. Bunun sebebi nedir size göre?

Bir ailede bu tartışma ve kavgalar doğaldır. İki ülkenin yakınlığından kaynaklanan görüş ayrılıkları bunlar. Tarihi birlikte yaşadık. Ama görüyorum ki ilişkilerin temelleri sağlam olduğu için toparlanma çok çabuk oluyor. Avrupa’nın iki ucunda çok kritik rollerimiz var. Bir yerde mecburen anlaşmamız gerekiyor. Aslında birçok konuda aynı görüşü paylaşıyoruz.

Vize başlığı Türk vatandaşları için büyük sıkıntı olmaya devam ediyor. Türkler çok zorlanıyor ve çok fazla ret cevabı alıyorlar. Bu mesele neden çözülemiyor?

Türkiye’ye karşı özel bir politikamız yok, burada Avrupa Birliği’nin kuralları var. COVID döneminde seyahatler neredeyse tamamen durmuştu, sonra büyük bir vize talebiyle karşı karşıya kaldık. Personel sayılarımız yeterli değildi. Konsolosluk ekiplerimize yenilerini ekledik. Bütün dünyada büyük bir sıkışıklık yaşandı. Fransa Başkonsolosluğumuzda yılda 100 bin vize veriyorduk. Yine bu sayılara yaklaşıyoruz. Türkiye’den çok büyük sayıda başvuru alıyoruz. Ekonomik şartların da etkisi olduğunu anladık. Açık söyleyeyim bazı başvuruların vize kriterlerini hiç karşılamadığını görüyoruz.

Toplumdaki genel kanaat vize zorluklarının politik gerekçelerden kaynaklandığı yönünde.

Bu algı yanlış. Bu sene Pandemi öncesindeki vize rakamlarımıza dönüyoruz. Ama giden insan sayısı artıyor.

Oyak Renault ülkemizdeki en başarılı şirketlerden biri durumunda. Ticari ilişkilerimiz genel olarak ne durumda?

İki ülkenin ticaret hacmi 20 milyar euroya yaklaştı. İlk defa bu seviyeye ulaştık. 2023’te bunu aşacağız diye düşünüyorum. Türkiye’de 450’den fazla Fransız şirketi bulunuyor. Fransa’nın en büyük 40 kuruluşundan 35’i Türkiye’de faaliyette. Fransız şirketlerinin yatırımları dolaylı olarak 350 bin istihdam yaratıyor.

Gelecekte hangi sektörlerde daha fazla işbirliği imkânı görüyorsunuz?

İki yeni alan görüyorum. Biri start-up’lar, yani yeni teknolojiler. İkincisi de iklim konusu. Birlikte çok şey yapabiliriz. Fransız Kalkınma Ajansı 2004’ten beri burada, belediyeler ve İller Bankası ile çok proje yapıyorlar. Ekonomiyi yeşilleştirmeye katkıda bulunuyorlar.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder