Galatasaray Üniversitesi, ülkemizin gurur kaynağı, çok önemli kurumlardan bir tanesi. 541 yıllık Galatasaray Lisesi geleneğinden köklerini alan ve bunu yüksek öğrenimin modern çizgisinde üst sıralara taşıyan bir üniversite. Galatasaray Üniversitesi, kuruluşuna dayanak teşkil eden milletlerarası antlaşmanın 30. yılını bir dizi etkinlikle kutluyor. Kutlama kapsamında gerçekleşen ilk etkinliğe ben de katıldım.
Galatasaray Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ertuğrul Karsak, Galatasaray Spor Kulübü Başkanı Dursun Özbek, hocalar ve mezunlarla sohbet etme fırsatı buldum. Üniversitenin ilk mezunlarından oluşan Müzikal ve Drama Kulübü (1996-2005), Çelik Kasapoğlu’nun müzik direktörlüğünde ve Osman Ergül’ün koordinatörlüğünde Galatasaray Üniversitesi Saray Binası’ndaki Süslü Salon’da enfes bir konser verdi.
Bu ekip, müziğe mutlaka devam etmeli ve daha çok sanatseverle buluşmalı. Belki İş Sanat’ta veya Cemal Reşit Rey gibi bir mekânda daha geniş bir izleyici kitlesine seslenmeli. Etkinlik, Galatasaray Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. E. Ertuğrul Karsak ve Mezunlar Derneği Başkanı Elif Uzuner’in ev sahipliğinde ve NAOS’un ana sponsorluğunda gerçekleşti. Galatasaray Kulübü eski Başkanı Faruk Süren, NAOS Batı Avrupa Bölge Direktörü ve Türkiye Ülke Müdürü Bayram Kaymak da geceye katıldı.
Rektör Karsak, Galatasaray Üniversitesi’ni, 1481’de Sultan II. Bayezid tarafından kurulan Enderun okulu ve 1868 yılında Sultan Abdülaziz’in emriyle kurulan Mekteb-i Sultani ile birlikte 500 yılı aşan bir eğitim-öğretim geleneğinin son aşaması olarak nitelendirdi. Etkinliklerin dünkü bölümüne ise Fransa Yükseköğretim ve Araştırma Bakanı Sylvie Retailleau, Fransa eski Başbakanı Alain Juppé, Yükseköğretim Kurulu Başkanı (YÖK) Prof. Dr. Erol Özvar ve Akademik Konsorsiyum Koordinatörü Paris 1 Panthéon- Sorbonne Üniversitesi Rektörü’nün de katılacağı panellerle devam edildi. Galatasaray Kulübü Başkanı Dursun Özbek, 2013 yılında çıkan yangında büyük zarar gören binanın Mimar Sinan Genim tarafından yürütülen hayli maliyetli onarımı için katkı sağlayan iş insanlarından biri olmuştu.
ÜSTÜN BAŞARI SEVİYESİ
Kurumsal statüsünün tam olarak anlaşılması için şu net bilgiyi vermek istiyorum: Galatasaray Üniversitesi Fransızca eğitim yapan bir Türk devlet üniversitesi. Kamuoyunda, bazı kesimlerde üniversitenin her şeyine sanki Fransız hükümetleri karar veriyor, mezunlar da doğrudan Fransa ile ilgili alanlarda faaliyet gösteriyor gibi hatalı bir algı var.
2022 yılı itibarıyla, 12 lisans ve 42 yüksek lisans ve doktora programında öğrenim gören yaklaşık 4.500 öğrenci bulunuyor. Öğrencilerin yüzde 35’i lisans üstü programlara devam ediyor. Şimdiye kadar mezun olanların sayısı 15 bin. 3 milyonu aşan adayın katıldığı 2022 Yükseköğretim Kurumları Sınavı (2022-YKS) yerleştirme sonuçlarına göre, eşit ağırlık puan türünde ilk 100’de yer alan 23 aday Galatasaray Üniversitesi’ni tercih etmiş.
ÖSYM’nin Akademik Personel ve Lisansüstü Eğitimi Giriş Sınavı (ALES) değerlendirme verilerine göre Galatasaray Üniversitesi, sözel ve eşit ağırlıkta ilk sırada, sayısal alanda 3’üncü sırada. Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi’nin verilerine göre mezunlar; Türkiye’deki tüm üniversiteler arasında “İş Bulma Süresi” ve “İstihdam Oranı” sıralamasında 1’inci ve “Başlangıc Ücreti” sıralamasında 4’üncü sırada.
Bu kadar büyük başarılara karşın, sınırlı imkânlar nedeniyle Galatasaray Üniversitesi, öğrenci yurdu bulunmayan İstanbul’daki tek devlet üniversitesi. İlgili bütün kişi ve kurumların katkısıyla bu sorunun da çözüleceğine inanıyorum. Üniversitede büyük emeği bulunan merhum Coşkun Kırca ve Selahattin Beyazıt’ı, dönemin Fransa Cumhurbaşkanı François Mittearrand ile kuruluş anlaşmasına imza atan 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ı da saygı ve rahmetle anıyorum.