İngiltere’nin Essex şehrinde bir TIR’ın içinde 39 kişinin cesedi bulundu. Avrupa’nın ortasında dehşet verici bir görüntü. Ölenlerin sığınmacı olduğu tahmin ediliyor. İngiltere bir süredir “Brexit” adı verilen Avrupa Birliği’nden ayrılma sürecine kilitlenmiş durumda.
Brexit’i destekleyenler, İngiltere’nin AB’den çıkmasının daha iyi olacağını, uzun vadede refahın artacağını, ülkeye yönelik yabancı akınının duracağını savunuyorlardı. Ben aynı fikirde değilim. Avrupa’nın büyük meseleleri var ve bunlar ancak beraber çalışmakla çözülür.
Bulgaristan sınırına duvar örmek, İngiltere’yi birlikten koparmak ya da Schengen anlaşmasını askıya almak hiçbir işe yaramaz. Ortadoğu’da, Afrika’da, yoksullukla mücadele eden Asya ülkelerindeki derin insani uçurumu kapatmadan Avrupa güven ve huzur içinde olamayacak.
Yaşadıkları coğrafyada acı, savaş, kan ve gözyaşı içinde kalan, diktatörlerin yönetiminde ezilen insanlar, yaşamak için bir yolunu bulup mutlaka Batı’ya kaçacak. Türkiye bu kaçışları önlemek için bugüne kadar çok çalıştı. Ankara bir yandan terörle mücadele ediyor, diğer taraftan 4 milyon sığınmacının her türlü ihtiyacını karşılıyor.
Türkiye’yi iki konuda da yalnız bırakan, tam tersine tehdit eden ve yaptırım uygulayan Avrupa, bu tutumunu sürdürdüğü müddetçe göç ve insan kaçakçılığı sorunlarıyla da tek başına mücadele vermek zorunda kalacak.
Barış Pınarı Harekâtı’nın bütünüyle tamamlanmasının ardından kaldığımız yerden devam etmemiz gereken bir mesele var: Deprem! Su Politikaları Derneği “Depremde Su Temini ve Çevre Sağlığı” başlıklı bir rapor hazırlamış. Milliyet’ten Mert İnan’ın haberine göre İstanbul’da 7’den büyük deprem olması hâlinde içme suyu şebekesinin çökmesiyle birlikte 8.7 milyon kişiye ‘acil su ve gıda arzı’ gerekecek.
Devlet Su İşleri (DSİ) eski yöneticilerinden Dursun Yıldız’ın öncülüğünde yapılan çalışmada özellikle Avrupa yakasında Marmara Denizi kıyısındaki ve yakınındaki ilçelerin su ve kanalizasyon şebekesinde büyük hasar olacağı vurgulandı. Rapordaki bir başka çarpıcı uyarı da acil durum planıyla ilgili.
Depremden sonraki ilk 3 gün 8.7 milyon kişiye acil olarak su ve yiyecek temin etmek gerekecek. Daha sonra 1-2 hafta içinde çadır kentlere ve tuvaletlere ihtiyaç var. Bugünkü hazırlık seviyesiyle Türkiye’nin bu ölçekte bir afetle başa çıkabilmesini çok zor görüyorum.
Depremde haberleşme ve iletişim konusunu kısa süre önce televizyon programımda başarılı radyocu Adem Metan ile konuşmuştuk. Aynı zamanda sosyal medya haber platformu Biz10 TV’nin kurucusu olan Adem Metan, Best FM’den ayrılıp Türkiye’nin en köklü yayın kuruluşlarından Radyo D’ye transfer oldu. 28 Ekim Pazartesi akşamı 22.00’de yayınlarına başlayacak. Orada da çok ses getiren işlere imza atacağını düşünüyorum.