Türkiye ile Amerika Birleşik Devletleri arasında politik ve askeri konularda bir dizi ciddi görüş ayrılığı sürüyor. Ticari ilişkiler ise sanıldığının aksine bu olumsuz havadan etkilenmiyor. Hatta Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu-Türk Amerikan İş Konseyi (DEİK-TAİK) verilerine göre ABD, Türkiye’nin en fazla ihracat yaptığı ikinci ülke haline geldi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan önceki ABD Başkanı Donald Trump ile 100 milyar dolarlık ticaret hedefi koymuştu.
Erdoğan’ın New York’taki temasları sırasında Cipriani Restaurant’taki yemekte ABD Ticaret Bakanı Wilbur Ross’la bu yolda atılması gereken adımları konuşmuştum. Erdoğan’ın geçen ay Birleşmiş Milletler marjındaki New York seyahatinde de aynı hedef tekrarlandı.
Joe Biden yönetimi, Ankara konusunda mesafeli bir pozisyon alsa da Erdoğan’ın oturduğu ana masada yemeğe katılan güçlü Amerikan kuruluşları bu doğrultuda çalışma sözü verdiler. Kuşkusuz büyük ölçekli ihracatın koruma duvarlarına takılmaması için iki devletin siyasi iradesinin ne yönde gelişeceği önemli.
Dünyanın en büyük şirketlerinden biri olan, teknoloji devi Apple’ın İstanbul’daki üçüncü mağazasının açılışında bu süreci düşündüm. Apple’ın Zorlu ve Akasya AVM’lerden sonra yeni mağazasını şehrin en gözde yerlerinden Bağdat Caddesi’nde açmasında, ekonomik ilişkilerdeki olumlu beklentilerin de etkisi var.
Hiç kuşku yok ki Apple böyle bir yatırım yaparken Türkiye’nin dinamizmini ve genç nüfusun teknoloji ürünlerine yönelik yükselen talebini de hesaba katmıştır. Zira Avrupa’da ve yakın coğrafyamızda birçok ülkede Apple Store bulunmuyorken sadece İstanbul’da üçüncü Apple satış ve hizmet noktası açılmış oldu.
Apple dahil büyük teknoloji şirketlerinin ve farklı sektörlerdeki küresel devlerin, içinden geçtiğimiz günlerin zorlukları ne olursa olsun Türkiye’nin geleceğine inandıklarını görüyorum. Nitekim Erdoğan da gerek İstanbul’daki gerekse ABD’deki iş dünyası buluşmalarında “Yatırımların teşviki yönünde ne gerekiyorsa yapmaya hazırız” mesajını vermişti.
Ben her zaman İstanbul’un bir yönetim merkezi olarak Dubai’den çok daha elverişli bir nokta olduğu görüşümü güçlü şekilde koruyorum. Nitekim Vodafone’dan Novo Nordisk’e, Unilever’den Bosch’a kadar bir dizi önemli şirket, bölgesel operasyonlarını Türkiye’den yürütüyor. Gelelim Bağdat Caddesi’ndeki Apple Store ile ilgili izlenimlerime: Çok şık bir cadde mağazası olmuş.
Modern ve sade bir tasarım anlayışıyla inşa edilmiş. Duvarda kullanılan traverten ve zemindeki granit, Denizli ve Aksaray illerinden temin edilmiş. Tavanda kaliteli ahşap da Türkiye’den. Yerli malzeme kullanılmasına özen gösterilmiş. Aksaray Valisi Hamza Aydoğdu kısa süre önceki görüşmemizde Aksaray’dan çıkan yapı ürünlerinin Türkiye ve dünya çapında ilgi gördüğünü anlatmıştı.
11 metrelik yüksek güvenlikli cam bloklar ise Apple standartlarında yurt dışında özel olarak üretilmiş. Apple Store Direktörü Meltem Güner, mağazada yaklaşık 130 kişinin istihdam edildiğini, bunların 20 farklı meslekten kişiler olduğunu ve toplam 14 farklı dili konuşabildiğini anlattı. İşte doğrudan yatırımlar ve bu tip girişimler, nitelikli iş gücüne yeni imkânlar yaratması bakımından çok değerli.