Afetler, salgınlar, bozulan iklimler ve doğal denge nedeniyle zorlaşan hayat şartları… Hepsi yeni bir meydan okuma şeklinde karşımızda. Yaşanan olayların da etkisiyle tıp ve mühendislik eğitiminin öneminin çok iyi anlaşıldığı günlerden geçiyoruz. Ülkelerin sadece kaliteli altyapıya sahip olması yeterli değil, asıl fark iyi eğitilmiş ve yetişmiş insan gücüyle ortaya çıkıyor.
Cumhuriyet döneminde temelleri atılan ya da daha önce kurulsalar da bu dönemde yeni bir vizyonla modernleşen saygın kurumlarımız Türkiye’nin sigortası olmaya devam ediyor. Çapa, Cerrahpaşa, Hacettepe, GATA “İyi ki varlar” dediğimiz markalarımız olarak bir kez daha yıldız gibi parladı. Anadolu’da Akdeniz Üniversitesi ve İnönü Üniversitesi uzmanlaşmış tıp alanlarında ciddi fark yaratmaya devam etti.
ODTÜ, Boğaziçi ve İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) dünya çapında mühendis ve yönetici yetiştirmeye devam ediyor. Sadece Türkiye’de değil onlarca ülkede başarılı şirket yöneticileri arasında buradan mezunlarımız var. Son yıllarda kurulan üniversitelerimizin kalitesini artırmak ve bu potaya yaklaştırmak için çok çalışmaya ihtiyacımız var.
Bu kalite artışının nasıl sağlanabileceğini, üniversitelerin bu dönemde hangi katma değerli çalışmalar yaptıklarını Türkiye’nin ve Avrupa’nın en prestijli üniversitelerinden İTÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karaca ile bu sabah 10.15’te CNN Türk’te konuşacağız
Deprem unutuldu mu?
İTÜ, Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ile birlikte Türkiye’de deprem araştırmaları konusunda da öne çıkan bir kurum. Bugüne kadar İTÜ’den birçok hocayla canlı yayınlar gerçekleştirdim ve kamuoyunun bilgilenmesine önemli bir katkı sağladık.
Deprem, binlerce yıldır bizim coğrafyamızın bir gerçeği olmasına karşın şaşırtıcı derecede hızla unutulan bir konu. Bundan 5-6 ay öncesine kadar Türkiye gündeminde en fazla ele aldığımız başlıklardan biriyken şimdilerde neredeyse depremden hiç bahsedilmiyor. Sadece sarsıldığımız zaman aklımıza gelen bir konu olarak rafta duruyor. Deprem konusunu en fazla gündeme getiren insanlardan biri olduğumu düşünüyorum. Unutulmamasını sağlamayı önemli bir sorumluluk olarak görüyorum.
Yakından takip ettiğim bu alanda önemli bir gelişme yaşandı. Başakşehir Belediyesi şimdiye kadar köprüler gibi stratejik projelerde kullanılan “deprem izolatörlerini” ilk kez bir konut projesine taşıdı. Öncü nitelikteki bu adımı İstanbul için hayati bir girişim olarak değerlendirmek gerekir. Daha önce büyük ölçekteki birçok konut uygulamasında bu teknoloji, maliyet veya başka gerekçelerle kullanılmamıştı.
Oysa hiçbir maliyet, yıkımın yaratacaklarından daha fazla olamaz. Güvenlik kadar bina sakinlerinin konforu açısından da fark yaratması beklenen Türkiye’nin deprem izolatörlü ilk konut projesi İTÜ’den Prof. Dr. Fatih Sütçü ve Japon bilim insanı Prof. Dr. Akira Wada’nın teknik desteğiyle hayata geçiriliyor. Bu girişimden ötürü Başakşehir Belediye Başkanı Yasin Kartoğlu’nu kutluyorum, bu adımın diğer projeler için de örnek teşkil etmesini diliyorum.