Giriş
Deprem gerçeğiyle burun buruna gelen bir ülkede yaşamamıza rağmen depremlerin oluş şekli konusunda bile birçok hurafenin yayıldığını görüyoruz. Üstelik aslı astarı olmayan söylentilerin peşine “eğitimli” varsaydığımız insanlar bile takılabiliyor. “Son dönemde ülkemizde meydana gelen yıkıcı depremlerle Amerika donanmasına ait bir savaş gemisinin İstanbul Boğazı’na gelmesi arasında bağlantı kurulması” bunun en şaşırtıcı örneğiydi. Bu nedenle doğru bilgilerin aktarılmasını, ciddi bilim insanlarının görüşlerinin paylaşılmasını çok önemli buluyorum. Sadece depremlerin/afetlerin olduğu dönemlerde değil, yarın büyük bir afet olacakmış gibi hazırlanmak ve dirençli bir toplum oluşturmak zorundayız.
CNN Türk’te cumartesi sabah Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener ve Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) İnşaat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şükrü Ersoy ile bir canlı yayın yaptım. Her iki isim de kamuoyunu bilinçlendirmek, ilgili makamları uyarmak için uzun yıllardır çaba içinde. Bağlı bulundukları üniversitelerde ülkemizin geleceğine ışık tutacak nitelikte saygın bilimsel araştırmalar yürütülüyor. Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tamer Yılmaz, 6 Şubat sonrasında akademik kadrosu ile seferber olmasının yanında önemli oranda ayni yardım sağlanmasına da öncülük etmişti.
YTÜ Yıldız Teknopark Genel Müdürü Orhan Tanışman ve Genel Müdür Yardımcısı İsa Turgut İnci, deprem bölgesindeki gençlerin ve öğrencilerin eğitim imkânlarına daha fazla erişebilmesi için psikolojik, teknoloji odaklı projelere devam ediyor. Canlı yayında Prof. Dr. Şükrü Ersoy, “Türkiye’nin yüzde 92’si deprem bölgesi ifadesi yanıltıcı, bundan ötürü herkes yüzde 8’lik kısımda olduğunu sanıyor. Ülkemizin yüzde 100’ünün deprem riskiyle karşı karşıya bulunduğunu düşünerek hareket edelim” dedi. Prof. Dr. Haluk Özener, Kandilli Rasathanesi olarak tsunami riskleri üzerinde de çalışmalar yaptıklarını, Dışişleri Bakanlığı ve belediyeler dâhil birçok kurumu sürekli bilgilendirdiklerini ifade etti. “İstanbul’u terk etme” konusundaki tartışmalar için de konuştu. Bu söylemlerin yanlış anlaşılabileceğini, yapılarımızı/şehirlerimizi depremlere dayanıklı hâle getirmek için çok çaba harcamak gerektiğini söyledi.
TUZLA’DA YOĞUN ÇALIŞMA
Deprem hazırlıklarının önemli cephesini yerel yönetimler oluşturuyor. Ülkemizdeki belediyelerin maalesef çoğu şu ana kadar dişe dokunur bir şey yapamadı. Türkiye’deki ilçeler arasında en yoğun çalışanlar arasında Tuzla Belediyesi var. Şimdiye kadar 9 bin 414 bağımsız bölümün dönüşümünü gerçekleştirmişler. Bu çerçevede yıkımlar devam ediyor. Tuzla Belediye Başkanı Dr. Şadi Yazıcı geçen hafta iş makinesinin kumanda kabinine geçerek bu çalışmaları bizzat yönetti. Başkan Yazıcı ile konuştum, çalışmaların hızlanarak devam edeceğini, vatandaşların endişelerini ortadan kaldırmak için gereken her şeyi yapacaklarını söyledi.
