Giriş
Katılım oranının yüksek olması, Türk demokrasisinin canlılığını; sakin ve neredeyse olaysız bir seçim olması, demokrasimizin olgunluğunu gösteriyor. Bir bakıma katılımın yüksekliği Türkiye’nin aşırı kutuplaşmasının da bir belirtisi. İki ana ekseni destekleyen vatandaşlar, bu seçimin çok hayati olduğu görüşüne sahip çıktıkları için etkilerini hissettirmek için sandık başına gitti.
Vatandaşlarımızın feraseti ve saygın bir şekilde bu süreci götürmeleri takdire şayan. Diğer taraftan bir hususun altını çizmek istiyorum; oy kullandığım yerde ve birçok noktada çok uzun kuyruklar gördüm. Ayakta beklemekten yoruldukları için evlerine dönen insanlar vardı, oy kullanmaları için öncelik tanınsa da yaşlılar, hastalar ve engelliler de zorlandı.
Oy pusulasının uzunluğu ve karmaşıklığının oy vermeyi teknik olarak zorlaştırdığı görüşündeyim. Yüksek Seçim Kurulu’nun, il ve ilçe seçim kurullarının, bütün bu parametreleri neden hesaba katmadığını ve neden buna uygun bir planlama yapamadığını merak ediyorum. Türkiye içinde ve dışında bazı çevrelerde “14 Mayıs günü dışarı çıkmayın, Türkiye’ye gitmeyin” gibi kara bir propaganda yapılıyordu.
Sorunsuz şekilde 14 Mayıs’ın geride kalması Türkiye’den dünyaya verilen güzel bir mesaj oldu. Siyasi düzeyde çok sert tartışmalar ve kamplaşmalar yaşansa da farklı görüşlerden vatandaşlar, aynı sandıkların başına sağduyu ile giderek oylarını kullandı.
ŞAŞIRTICI İLK SONUÇLAR
Bu yazıyı yazdığım dakikalarda Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimiyle ilgili sonuçlar henüz netleşmemişti ancak ikinci tur olasılığı güçlenmişti ve ilk gelen bazı veriler dikkat çekiciydi. Cumhurbaşkanı adaylarından Sinan Oğan tahminlerden daha yüksek bir performans gösterdi.
Ana akım medyada kendisini çok anlatma fırsatı bulamayan ve görece olarak yarışa gerilerden katılan Oğan’ın bu derece yüksek oy alması, kararsızlardan da destek aldığını gösteriyor. Muharrem İnce’nin adaylıktan çekilmesine rağmen oy atanların sayısı da az değil. Kimi seçmenler İnce’nin çekildiğinden haberdar olmamış gibi görünüyor, bazıları da bilgi sahibi olsalar da destekledikleri adayın karşılaştığı durum nedeniyle dayanışma amacıyla oy vermiş olabilirler.
Türkiye’nin seçimlerine dünyanın ilgisi çok büyük oldu, uluslararası basın da geniş yer verdi. Türkiye’nin büyük ve bulunduğu coğrafyada belirleyici bir ülke olması nedeniyle bu seçimin nasıl sonuçlanacağı dikkatle takip edildi. Ankara’nın küresel siyasete etkisi düşünülecek olursa seçim sonucu birçok ülkeyi yakından ilgilendiriyor.
Deprem bölgelerinde AK Parti’nin ciddi oy alması, afetten sonra atılan adımlarla ilgili görünüyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla birçok bakan, yıkımın yaşandığı illere gitmiş ve uzun süre orada kalmıştı. Özellikle Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, çalışmaların hızlandırılması için yoğun çaba harcadı.
TBMM üyelikleri için yapılan seçimde de AK Parti’nin güçlü bir oy oranına kavuşmasına Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu dahil partinin ağır toplarının bu dönemde milletvekili adayı gösterilmesi etki etmiş gibi görünüyor.
Bu hafta sonuçları detaylı şekilde analiz etmeye devam edeceğim.
