Amerika Birleşik Devletleri muazzam bir kutuplaşma içinde. Siyasi tansiyon çok yüksek. Seçmenler tamamen bölünmüş durumda. Demokrat Parti ve Cumhuriyetçi Parti iki ana ekseni oluşturuyor. Her iki kampın tarafında yayınlar yapan farklı yayın organları ve düşünce kuruluşları var. Bu kesimler özellikle medya üzerinden birbirlerini ihanetle suçluyorlar. Özellikle son birkaç seçimde bu kamplaşma çok sert kırılmalara yol açtı. Bu atmosferde ABD, kasım ayında başkanlık seçimlerine hazırlanıyor. İşte tam da siyasi gerginliklerin tırmandığı bu ortamda ABD eski Başkanı Donald Trump, Pensilvanya eyaletinin Butler isimli yerleşim biriminde halkın önünde miting yaptığı sırada vuruldu. Trump mutlak bir ölümden döndü. Kulağını sıyırıp geçen merminin Trump’ın kafatasını parçalamaması mucize olarak gösteriliyor. Thomas Matthew Crooks isimli saldırganın ateşlediği silah, mitingi takip eden bir kişinin ölümüne, iki kişinin de ağır yaralanmasına neden oldu.
AKIL ALMAZ HATALAR
Amerikan filmlerini hatırlayın. Bir tarafta federaller (FBI), gözlüklü ajanlar, diğer tarafta eyalet ve şehir polisleri, siyah limuzinler, 8 silindirli dev arazi araçları. Emrinde uçak, helikopter, deniz aracı olan güvenlik güçleri. Hollywood bize yıllarca bu yapının ne kadar yenilmez olduğunu, her zorluğun üstesinden gelebildiğini anlattı. Trump’a yönelik saldırı ise bu sistemin müthiş bir çöküşü olarak kayda geçti. Tıpkı dünyanın en büyük uçak üreticisi Boeing’in, rakipsiz kaldığı dönemde para kazanma hırsına bürünüp Airbus gibi dişli bir rakiple karşılaşınca da çuvallaması gibi. Dünyanın en büyük ordusuna, en zengin araç gereç ve mühimmata sahip Amerikan güvenlik güçleri yeri geldiğinde kendi başkanlarını bile koruyacak kapasiteyi ortaya koyamıyor.
Üstelik bu sadece Donald Trump ile de sınırlı değil. Bugüne kadar dört Amerikan başkanı görevleri sırasında suikasta kurban gitti. Trump’a yönelik saldırıdaki kolektif hatalar Amerikan güvenlik sisteminin sorgulanmasına yol açacak, hatta belki başta Secret Service olmak üzere bazı birimler lağvedilecek ya da köklü reformdan geçirilecek. Asıl görevi başkanları, ailelerini, ülkeye gelen yüksek profilli ve yabancı heyetleri korumak olan Secret Service ağır şekilde çuvalladı. İç güvenlikten sorumlu olan Federal Soruşturma Bürosu (FBI) ve yerel polis de öyle. Koordine ve hazırlıklı değillerdi. Trump’a saldırının gerçekleştiği an ise “Bir koruma görevi nasıl yapılmaz” derslerinde okutulacak nitelikte hatalarla doluydu. Çatılardan seke seke gelen ve uzak bir mesafeden atış yapan saldırgan nasıl fark edilmedi? İddia edildiği gibi silahını ateşlemeden üç dakika önce görüldüyse neden keskin nişancı tarafından vurulamadı.
NATO ZİRVESİNDEKİ FİYASKOLAR
Eklemek istediğim bir husus daha var. Washington’daki NATO zirvesi için haftalar öncesinde akreditasyonlarını tamamlayan bazı Türk basın mensupları, NATO giriş kartları olduğu halde “Pasaport bilgisi yanlış girildi” gibi gerekçelerle zirvenin yapıldığı binanın önünden geri çevrildiler. Secret Service ajanları da gazetecileri “Madem buraya ait değilsiniz gidin buradan” diye kaba bir şekilde caddenin diğer tarafına gönderdi. Olay üzerine Türkiye’nin NATO Nezdinde Daimi Temsilcisi Büyükelçi Levent Gümrükçü devreye girdi. Şikâyetçi olacaklarını ve bu durumu takip edeceklerini ifade etti. Bakalım NATO ve Secret Service ne cevap verecek?