Birçok ülkede first ladyler kamuoyuyla pek ilgisi olmayan özel faaliyetlerde zaman tüketirken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Türkiye’deki can alıcı sorunların çözümüne samimi bir katkı sağlıyor.
Emine Erdoğan, kadına yönelik şiddetin engellenmesi, hayvan hakları ve çevrenin korunması gibi başlıklarda ciddi çalışmalara öncülük ediyor.
Zira sözünü ettiğim konular o kadar büyük boyutta ki bazıları Türkiye’nin sosyolojik geri kalmışlığından da besleniyor.
Sorunları aşabilmek, topyekûn seferberlik gerektiriyor. Siyaset kurumu kadar sivil toplumun çabası da belirleyici. Meseleler, devletin zirvesi tarafından ele alınıp gündemde tutulunca farkındalık artıyor.
Millî Eğitim Bakanlığı ve UNICEF işbirliğiyle başlatılan “Haydi Kızlar Okula” kampanyası Emine Erdoğan’ın da yoğun çabasıyla Türkiye’nin en uzun soluklu ve yararlı projelerinden biri olarak tarihe geçti.
Özellikle kadınlara, gençlere ve çocuklara ulaşıp doğru mesajların verilmesi çok önemli. Bunun en somut örneğini “Sıfır Atık” projesinde gördük.
Emine Erdoğan’ın sahiplendiği konu, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın kritik desteğiyle Türkiye’de ciddi ilgi gördü.
Ülke çapında birçok kurum, atıkların kontrolü, değerlendirilmesi ve verimlilik konusunda yol haritası belirledi. Bu arada Emine Hanım’la birlikte arka planda harıl harıl çalışan genç ve profesyonel isimler var.
Dünyayı yakından takip eden, iyi derecede yabancı dil konuşan Elif Esen, Hümeyra Şahin ve Sümeyra Merve Kılınç ekipteki isimler arasında.
Salda Gölü ile ilgili tartışmalar tırmanınca Emine Hanım da “Göl çevresinde kalıcı bir zarar oluşmaması için” konuyu daha yakından takip etmeye başlamıştı.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un yapılanları yerinde görmesi için Emine Erdoğan’ı da bölgeye davet etmesiyle Salda Gölü bir kez daha kamuoyunun gündemine yerleşti.
Çevre Bakanlığı’nın geçmişle bugünü mukayese eden Salda görüntülerini Ankara’dan Burdur’a uçarken inceleme fırsatı bulduk.
Murat Kurum’un anlattıklarından şunu anladım: “Bugüne kadar kontrolsüz şekilde gölü tahrip eden yapılara ve ziyaretçilere bundan böyle izin verilmeyecek.
Daha düzenli, planlı ve doğaya zararı dokunmayacak birtakım unsurlarla Salda Gölü korunacak”.
Ben, iyi niyetli bütün gayretlere rağmen ziyaretçi sayısının aşırı yüksek boyutlara varması hâlinde gölde ciddi bir kirlenme yaşanmasından endişe ediyorum. Bunun önüne geçmek için ziyaretçi sayısını kontrol altında tutmak, hatta gölde yüzmeyi sınırlandırmak da iyi bir fikir olabilir.
Emine Erdoğan uçuş güzergâhımız boyunca gördüğümüz göller ve sulak alanlar için de bakanlığın titiz bir çalışma yapması ricasında bulundu. Hayvan haklarıyla ilgili düzenlemelerin de geciktirilmeden tamamlanması konusundaki arzusunu iletti.