Kemal Atatürk’ün armağanı olan 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, en özel ve anlamlı günlerimizden biri. Aynı zamanda Cumhuriyet tarihimizin kritik bir dönüm noktasını kutluyoruz. 23 Nisan’da çocukların devlet makamlarına oturması gibi bir geleneğimiz var. Onların, ülkenin geleceğinde en kritik yerlere yükseleceklerini vurgulamak istediğimiz sembolik bir girişim bu. Eğitimde yüksek kalite, fırsat eşitliği ve küresel standartları yakaladığımızda çabalarımızın çok daha anlamlı hâle geleceğini düşünüyorum. Devletin ve kurumların somut adımlarını yakından takip ediyorum.
Çocukların geleceğine inanıp güzel projelere imza atan kurumlarımız var. Türkiye çapındaki dev yatırımlarla tanınan Cengiz Holding de bu kurumlarımız arasına katıldı. Cengiz Holding’in “Ay Yıldızın Çocukları” isimli projesi, matematik, satranç, yüzme ve müzik gibi kategorilerde olağanüstü başarıların ödüllendirilmesini hedefliyor. Çeşitli kategorilerde uluslararası düzeyde başarı gösteren çocuklara koşulsuz eğitim desteği verilecek.
Uluslararası Caribou Matematik Yarışması’nda dünya birinciliği elde eden Elanur Akıncı, Dünya Okullar Satranç Şampiyonası’nda birincilik kürsüsüne çıkan Arda Çamlar, yüzmede onlarca madalya sahibi görme engelli Cemre Ateş, Dinu Lipatti ve İtalya Apulia Metropolitan Müzik Yarışması’nda birincilik elde eden Nisan Öksüz, projenin ilk Ay Yıldızlı Çocukları oldular. Televizyonlar için hazırlanan “Ay Yıldızın Çocukları” isimli projenin tanıtım filminde başarı hikâyeleri çok güzel özetlenmiş.
Cengiz Holding’in gazete ilanları ve sosyal medya iletişimiyle bu faaliyetin geniş kitleler tarafından duyulmasını sağlayacağını tahmin ediyorum. Peki, bundan sonra proje ne şekilde devam edecek? Uluslararası arenada ödül sahibi her çocuk, projeye dâhil olabilecek, koşulsuz eğitim desteğinden faydalanabilecek. Herhangi bir kategori ve zaman sınırı olmaksızın başvuru yapılabilecek.
Üstün başarı gösteren çocukların her birinin hikâyesi çok etkileyici. Azmin önünde hiçbir zorluğun duramayacağını göstermesi bakımından Cemre Ateş’in gayretlerinin altını çizmek istiyorum. Bugün 13 yaşında olan Cemre, ikiz kardeşiyle Kayseri’deki doğumu sırasında kuvözde kaldığı süre içinde maalesef gözlerini kaybetmiş. Hobi olarak tanıştığı yüzme, zamanla tutkusu hâline gelmiş.
Öğretmenlerinin motivasyonuyla katıldığı şampiyonalardan 22 altın madalya ile dönmüş. Bundan yıllar önce, İstanbul Boğazı’nı yüzerek geçen Down sendromlu sporcu Caner Ekin’i televizyon programıma konuk etmiştim. O sırada sohbeti izleyen dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan sürpriz yaparak telefonla yayınımıza katılmıştı. Daha sonra Caner’in Emine Erdoğan tarafından da desteklenen sporculardan biri olduğunu öğrendim.
Küçük bir dokunuş çocukların, gençlerin hayatında büyük fark yaratıyor. Bu alanlarda katkı veren bütün birey ve kurumları kutluyor; desteklerinin artarak devam etmesini bekliyorum. Yeni proje ve başarı hikâyelerini buradan paylaşmaya devam edeceğim.