Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile pazar günü İstanbul’dan İngiltere’ye uçtuk. Uçağımız Reading şehri yakınında Brize Norton askeri havalimanına teker koydu. Hassasiyet seviyesi yüksek bir alanın Türk heyetine açılması da iki başkent arasındaki güven seviyesini gösteriyor.
Türkiye ve İngiltere, Avrupa’nın en uç noktasında yer alan ve AB ile farklı statüde ilişki geliştiren çok önemli iki ülke. Londra hükümetleri diğer AB yönetimlerinden farklı olarak daima Türkiye konusunu stratejik olarak ele aldılar. Farklı nedenlerden ötürü zorluklar yaşadığımız dönemlerde bile İngiltere diyalog kanallarını açık tuttu, Ankara’yı dışlamadı.
İşte, bugün bu uzun soluklu ve güçlü vizyonlu ilişkinin olumlu meyveleri alınıyor. Ekonomik, askeri, siyasi ve kültürel alanların toplamına bakıldığında Türkiye’nin Avrupa’daki en güçlü ortağı İngiltere. Terörle mücadele konusunda da Türkiye’yi en iyi anlayan ve yardımlaşan ülke durumunda. Kısa süre öncesine kadar Ankara’da büyükelçilik görevinde bulunan, nisan ayında ise Birleşik Krallık Politika Direktörlüğü’ne getirilen Richard Moore ikili ilişkileri güçlendirmek için çaba gösteren isimlerden biri.
Neredeyse her konuda görüş birliğine sahip iki müttefik ve dost ülkenin liderlerinin temasları şu ana kadar çok olumlu geçti. Erdoğan da İngiliz basınına verdiği demeçlerde, Tatlı Dil Konferansı ve Chatham House’da çok yapıcı mesajlar paylaştı.
Erdoğan, dün Londra’da Bloomberg Yatırımcılarıyla Yuvarlak Masa Toplantısı’na katıldı. Erdoğan’a Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci ve Yatırım Ajansı Başkanı Arda Ermut eşlik etti.
Toplantıda temsil edilen dev şirketler arasında HSBC, ING, JP Morgan, BAE Systems, Morgan Stanley, Credit Suisse de vardı. Tatlı Dil konferanslarının Türkiye bacağını organize eden Reha Denemeç’e şu ana kadar ne gibi somut sonuçlar elde edildiğini sordum. İngiltere’nin elinde muazzam bir finans gücü ve mühendislik bilgisi olduğunu, Türkiye’nin girişimcilik, hızlı proje yapma ve bütün coğrafyalarda yer alabilme kabiliyetinden yararlanmak istediklerini söyledi.
Özetle; iki ülke birbirlerini çok başarılı şekilde tamamlama kapasitesine sahip.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın programında bugün İngiltere Başbakanı Theresa May ile görüşme ve Kraliçe Elizabeth ile buluşma var. Kraliçe Londra’ya gelen her ülke lideriyle otomatik olarak bir araya gelmiyor. Kraliçe’nin Erdoğan ile görüşme arzusu İngiltere’nin geleneksel olarak Türkiye’ye verdiği önemin de göstergesi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan da çok önce planlanmış bu ziyaretini erken seçim kararına rağmen değiştirmeyerek İngiltere’ye verdiği önemi göstermiş oldu. Bugünkü görüşmelerde Erdoğan’ın hem Theresa May hem de Kraliçe’den İsrail’e karşı nüfuzlarını kullanmasını isteyeceğini tahmin ediyorum.
Uluslararası sistemin önemli bir ülkesi olan ve BM Güvenlik Konseyi’nin 5 daimi üyesi arasında bulunan İngiltere, Ortadoğu dengelerine etki edebilecek durumda. Zira İngiltere, Fransa ve Almanya gibi Avrupa ülkeleri ağırlığını koymazsa ABD tek taraflı olarak Ortadoğu’yu iyice ateşe sürükleyecek.