Giriş
Başlıkta kullandığım bu ifade Türk Yoğun Bakım Derneği Başkanı Prof. Dr. İsmail Cinel’e ait. Aynı zamanda Marmara Üniversitesi öğretim üyesi, anesteziyoloji ve reanimasyon alanlarında uzman hekim olan Prof. Cinel ile dün akşam kapsamlı bir görüşme gerçekleştirdim ve pandemi sürecinde geldiğimiz son durumu sordum. Özetle aramızda şu konuşma geçti:
Hasta sayılarımız ne kadar?
Bu hafta içinde vaka sayımız 10 binin altına yaklaştı. Vakalarımızın 60 binlerden 10 binlere inmesi ciddi düşüş anlamına geliyor.
Yoğun bakımlarımız ne durumda?
Yoğun bakımda zirvemiz 3 bin 549 idi. Bu hafta ise 2 bin 190, dün 2 bin 41’e indik. Bu hafta 2 binlerde tamamlanır. 1700’e gelirse yüzde 50 azalma olur. Şu an yüzde 40’lık azalma söz konusu. Genellikle ramazan ayları sonrasında COVID dışı insanların hastanelere sağlık talebinde artışla yüz yüze kalırız. Bu sene de öyle oluyor. Virüs dışındaki sorunlarla hastanelere gelen insan sayısı artacağı için, yükün azalması ve denge sağlanması bakımından son derece önemli. Halen yoğun bakımlarda 40’lı yaşlarında çok hastamız var.
Aşı olanlar yoğun bakıma düşmüyor, düşseler bile daha hafif organ bozukluklarıyla geliyorlar. Aşı, bağışıklık sisteminin harap olmasını engelliyor. Bitmiş vaziyette gelen kişiler gördük, aşırı zorlu günler geçirdik. Vefat sayıları bir ara hızlı tırmandı. Bakın, 26 Nisan günü 355 insan kaybettik. Sayıların arttığı dönemlerde ikincil enfeksiyonların da etkisiyle hastalar yoğun bakım yataklarında 30-40 gün yatmaya başladı ve “yarım insan” vaziyetinde taburcu oldular.
Ciddi sağlık sorunlarıyla çıkmak durumunda kaldılar. Taburcu olduktan sonra doğru dürüst yemek yiyemeyenler var. Kullanılan ilaçlar nedeniyle yutma refleksinde sorunlar yaşayan insanlar görüyoruz. Haftada bir akciğer enfeksiyonları alevleniyor. O nedenle aşının fonksiyonları koruması yaşamsal anlamda değerli.
Virüsün güç kaybetmesi gibi bir ihtimal de var mı?
Evet kesinlikle ben virüsün kendi kendisini tüketmesi aşamasına tanık olacağımızı düşünüyorum. Evrim bize kesin olarak bunu söylüyor. Bizim zaman kazanmamız ve çok hızlı önlemler almamız gerekiyor. Ataklara karşı da hazırlıklı olmalıyız. Örneğin Hindistan’daki salgının da belli yere geldiğini görmeliyiz.
Rahatlamak için hangi vaka sayılarına gelmemiz gerekiyor?
Gerçek gevşeme ne zaman olabilir? Ağır hasta sayımızı binli sayılara getirmeliyiz. Vaka sayısı açısından ise 5 binli rakamları daha iyi yönetiriz. “Aşı geldi geliyor” mesajlarının yerini “Aşı geldi” almalı. 17 Mayıs-17 Haziran arasında Türkiye’nin aşılamada dünya birincisi olması gerekiyor. Hedefimiz bu olmalı. Aşılama kapasitemiz çok iyi ama elimizde aşı olmalı. BioNTech şirketi Kurucu Başkanı Prof. Dr. Uğur Şahin’in konuşması bize umut verdi.
ERDOĞAN’IN MESAJI
Bu arada Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan dün Küresel Sağlık Zirvesi’ne bir mesaj gönderdi ve “Sağlık ayrıcalık değil herkes için haktır” mesajını verdi. COVID-19’un bir an önce bitirilmesi ve gelecekte yaşanabilecek salgınlara karşı Erdoğan’ın altını çizdiği G-20 ülkelerinin güçlerini birleştirmesi şart. Her ülke sadece kendi başının çaresine bakmaya devam eder ve dünyada ne olup bittiğini umursamazsa COVID-19’la mücadele 1-2 yıl daha uzayabilir ve bundan son
