Giriş
Dünya Etnospor Konfederasyonu Başkanı Bilal Erdoğan, Best FM programcısı ve Biz10 TV haber platformu kurucusu Adem Metan’ın radyo programına konuk oldu.
Sadece bu hafta sonu düzenlenen etkinliklerle ilgili değil, özel hayatıyla da ilgili renkli bilgiler paylaştı, hatta Türkçe ve İtalyanca şarkılara eşlik etti. Geçen sene de Bilal Erdoğan’ı programına konuk etmişti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu kimliğiyle de Türkiye’de en merak edilen isimlerden olan Bilal Erdoğan’la ilk programı yapmak Adem Metan’ın önemli bir başarısı. Adem Metan ses getiren bir röportaja daha imza atarak radyo mecrasının önemini hatırlatmış oldu.
Bilal Erdoğan kamuoyunun radarında bulunmasına karşın az tanınıyor. Kendisi öne çıkmamak ve yanlış anlaşılmamak için medyaya mesafeli duruyordu.
Son dönemde yayınlanan röportajlarından sonra esprili, kendisiyle barışık, iyi eğitim almış ve dünyaya açık bir insan özelliğiyle öne çıktı.
Bilal Erdoğan bazı kesimler tarafından sürekli eleştirilen ve hedef alınan isimlerden biri olmuştu. Bu nedenle televizyon ve radyo programlarına katılması bence iyi fikir. Zira birinci ağızdan, doğru bilgiler paylaşılıyor olması yanlış yerleşen algıların ortadan kaldırılmasına fayda sağlayabilir.
ABD ve İtalya’da okuyan, bir dönem Dünya Bankası’nda görev alan Bilal Erdoğan’ın evde yemek yapıyor olmasını, okçuluğa ilgisini ve Batı müziği şarkıları da seslendirmesi gibi az bilinen yönlerini bu sayede ilk kez öğrendik.
Röportajlarda Bilal Erdoğan’ın çoğunlukla babası, Cumhurbaşkanı Erdoğan arasındaki ilişkiye dair başlıklar gündeme geliyor.
Oysa bugünlere gelmesinde annesi Emine Erdoğan’ın da kuşkusuz büyük katkısı var. Emine Hanım ile ilgili sorular yönetilse eminim çok ilginç yeni detayları öğrenme fırsatımız olacaktı.
Bilal Erdoğan’ın öncülük ettiği festival bu yıl 4. kez 3-6 Ekim arasında düzenleniyor. Atatürk Havalimanı’ndaki Etnospor buluşmasını yaklaşık 1 milyon kişinin ziyaret etmesi bekleniyor. Bilal Erdoğan’ın bu konulara öncülük etmesinin çok iyi bir fikir olduğunu düşünüyorum.
Tarihimizde önemli yeri bulunan ancak türlü nedenlerle zaman içinde yok olmaya yüz tutan birçok oyun ve spor dalı bu sayede tekrar hayata döndü. Bazı kesimlerde geleneksel Türk sporları “geçmişte kalmış konular” olarak değerlendiriliyor fakat ben bu yoruma katılmıyorum.
Dünyada bilim, teknoloji ve ekonomide ileri gitmiş bütün ülkelerin ortak özelliği, kültürlerine ve tarihlerine sahip çıkmalarıdır.
Britanya Kraliçesi konuklarını atlı arabayla karşılıyor; Japonya’yı ziyaret eden devlet adamları çay seremonisi ve davul dinletisi ile ağırlanıyor; Yunanistan’da Evzones ismi verilen sıra dışı üniformalı askerler Atina’da Parlamento önünde nöbet tutuyor.
Hindistan’dan Hollanda’ya kadar buna benzer yüzlerce örnek var. Biz neden kültürümüzde iz bırakmış unsurları öne çıkarmayalım?
