Giriş
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu görevine çok hızlı bir başlangıç yaptı. Daha ilk günlerden Bakanlığın sorumluluk alanındaki bir dizi projenin gecikmeden tamamlanabilmesi için kolları sıvadı.
Kendisiyle haziran ayında “Ulaştırma ve Altyapıda Dijital Gelecek Zirvesi”nde bir araya gelmiştik. THY, TCDD ve PTT üst düzey yöneticilerinin de katıldığı geniş kapsamlı zirveden çok önemli sonuçlar çıkmıştı.
Cuma günü de İstanbul’daki tarihî Sirkeci Garı’nda “Mikro Hareketlilik Ortak Akıl Toplantısı”nda fikir alışverişi yapma imkânımız oldu. Etkinlikte, Ulaştırma Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkanı Dr. Yunus Emre Ayözen, bu kapsamlı konunun anlaşılması için çok güzel bir sunum yaptı.
Ulaşım alternatiflerinin geliştirilmesi ve buna demiryollarının entegre edilmesi için Muhammed Atilla Sevim gibi çok donanımlı uzmanlarla birlikte çalışıyorlar. Nitekim TCDD, “Çuf Çuf” markasıyla Mikro Hareketlilik hamlesine katılma kararı aldı ve “Büyüyen pazarda ben de varım” dedi. Konuyu biraz açayım:
Günlük hayatta kullandığımız bisiklet, e-scooter, e-bisiklet, motorlu scooter, paten ve kaykay gibi araçların tamamı “Mikro Hareketlilik” kavramının içine giriyor. Bu araçlar, ulaşıma katkı vermelerinin yanı sıra karbon emisyonunu düşürmeye, yani çevrenin korunmasına yardımcı oluyor. Kuzey Avrupa ülkeleri ve Çin, bisikleti teşvik etme yoluna gitmişlerdi. Gerçekten bisiklet önemli bir alternatif olarak desteklenmeyi bekliyor.
Türkiye’de “bisiklet” dendiğinde benim aklıma önce Salcano Yönetim Kurulu Başkanı Bayram Akgül geliyor. Sadece üretim ve ihracat alanında değil, bisiklet kültürünün geliştirilmesi için gayret gösteriyor.
Pazar büyüyor
Bireysel kullanıcılar son dönemde elektrikli Scooter’lara yoğun ilgi göstermeye başladı. Hatta özellikle katlanabilen versiyonlarını satın alıp araçlarının bagajına koyanlar var.
Geçenlerde kiralık elektrikli scooter pazarının en büyük şirketi Martı’nın Kurucusu ve CEO’su Oğuz Alper Öktem ile buluştuk ve gelişmeleri konuştuk.
Öktem’in ilk adımlarını attığı Martı, bugün dünyanın en önemli oyuncuları arasında. Görüşmemizde, “Düzenlemeler yapılırken serbest pazar dinamikleri mutlaka korunsun” talebini paylaştı. Öktem, bu ortamın sağlanması hâlinde Türkiye’nin önemli bir yatırım çekebileceği görüşünde. Yerli yazılımı da en az bunun kadar önemli bulduğunu, kritik ve stratejik nitelikteki kullanıcı bilgisinin ülke içinde kalmasının önemine işaret etti.
Alper Öktem, Martı olarak yurtdışına açılmak üzere kolları sıvadıklarını Fransa’nın başkenti Paris’te lisans yenileme sürecini yakından takip ettiklerini anlattı. Her şey yolunda giderse Martı, 2022’den itibaren Parisliler tarafından da kullanılacak.
