Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Birleşik Arap Emirlikleri ve Mısır’ı kapsayan ikili ziyareti birçok açıdan çok kritik. Bölgede de dikkatle takip edilen boyutlara sahip. Erdoğan’ın özellikle Mısır’da gerçekleştireceği temaslar büyük merak uyandırıyor.
Mısır ve Türkiye’nin ilişkileri geçmişte de inişli çıkışlı olmuştu ancak Libya, Suriye, Doğu Akdeniz konuları ve Ankara’nın Ortadoğu’daki belli gruplarla proaktif ilişkisi nedeniyle Ankara ve Kahire arasında uzun süreli bir kopuş yaşandı. Türkiye’nin Mısır’daki insan hakları ihlalleri konusunda tavizsiz bir tutum takınması ve Müslüman Kardeşler örgütüne yönelik desteği mevcut yönetim ile ilişki kurulmasını engelledi.
Ankara bölge ülkelerindeki demokratik dönüşümün büyük oranda Müslüman Kardeşler üzerinden sağlanabileceğini değerlendiriyordu. Bu süreçte Abdulfettah El Sisi de Libya konusu dahil olmak üzere bir dizi cephede Türkiye karşıtı bir çizgi izlemişti. Ağırlıklı olarak Türkiye ile ilgili başlıklarda Yunanistan, Kıbrıs Rum Kesimi ve İsrail ile güçlü ilişkiler kurma yoluna gitmişti.
Türkiye Libya’da BM tarafından tanınan hükümeti, Mısır ise Fransa ve Yunanistan gibi ülkelerle birlikte isyancıları desteklemişti. Hayli sorunlu bir dönemin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ziyareti iki ülkenin de çıkarına olacak şekilde ilişkilerin yeniden inşa edilmesi için bir fırsat yaratacak. Bir anlamda Arap dünyasına ve Afrika’ya açılan kapı Mısır ile birçok coğrafyada etkinlik gösteren Türkiye’nin yakınlaşması bölgesel ve küresel sorunların çözümüne ciddi katkı sağlar.
Diğer taraftan Ankara Libya’da sakinleşen ortamın katkısıyla ülkenin doğusundaki güçlerle de temas kurmaya başladı. Bu adım Mısır’la ilişkilerin düzelmesini hızlandırabilir. Cumhurbaşkanı Erdoğan, yarın gerçekleştireceği Mısır ziyaretinden önce, Abdulfettah El Sisi ile çeşitli uluslararası etkinliklerde birkaç kez bir araya gelmişi. Bu süreçte gerek MİT gerekse Dışişleri Bakanlığı, Erdoğan’ın Kahire ziyaretinin verimli geçmesi için ciddi bir ön hazırlık yaptı.
BAE TEMASLARI
2013’ten bu yana düzenlenen “Dünya Hükümetler Zirvesi” 120’den fazla ülkeden çok sayıda devlet ve hükümet başkanı, uluslararası kuruluş temsilcileri ve özel sektörden önde gelen isimlerin yer aldığı kapsamlı bir forum. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin onur konuğu olarak katıldığı 2024 Zirvesi’nde ana konuşmacı olarak bir hitapta bulunacak. Son üç yılda ilişkilerin güçlü bir ivme kazandığı Birleşik Arap Emirlikleri’yle çeşitli alanlarda 40’tan fazla anlaşma imzalandı.
İlişkiler, 2023 Temmuz’da “Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey” seviyesine taşındı. BAE, hem Körfez İşbirliği Konseyi ile Türkiye’nin ilişkilerinin ilerletilmesi hem de yakın coğrafyamızda cereyan eden sorunlara karşı uluslararası işbirliğinin geliştirilmesi bakımından dikkate alınması gereken bir aktör. Kısa süre önce DEİK Başkanı Nail Olpak ile gerçekleştirdiğimiz sohbet toplantısında bu iki ülke ile ticaretin gelişimini de konuşmuştuk. Olpak, Mısır ile geçmişte yaşanan siyasi aksaklıklara karşın ticaretin belli bir istikrar çizgisinde devam ettiğini söylemişti. Zira çok sayıda Türk iş insanının ve şirketlerimizin Mısır’da büyük yatırımları bulunuyor.
Orta Doğu’da Türkiye’nin en büyük ticaret ortağı olan Birleşik Arap Emirlikleri ile ticaret hacmimiz de geçen yıl bir önceki yıla kıyasla yüzde 112 gibi rekor bir artışla 20 milyar dolara ulaştı. İki ülke arasında, enerji, savunma sanayii ve yeni teknoloji alanlarında işbirliğimiz daha da derinleşebilir.