Birkaç gün önce İsrail Türkiye ilişkilerini ilgilendiren önemli bir iddia ortaya atıldı. İsrail’de yayın yapan Channel 12 isimli kanal, Mossad Direktörü Yossi Cohen’e dayanarak bir not paylaştı. The Jerusalem Post’un sayfalarına taşıdığı bu bilgi hızla yayıldı.
İddia şöyle: İsrail Ordusu ve istihbarat kuruluşları son 3 yıl içinde 20 ülkede DEAŞ terör örgütünün 50 olası saldırısını önledi. Terör eylemlerinin önlendiği ülkeler arasında Türkiye de bulunuyor. Bu iddia doğruysa İsrail istihbarat kurumu Mossad ile Millî İstihbarat Teşkilatı (MİT) arasında belli düzeyde işbirliği yapıldığı anlamına gelir.
Türkiye’de planlanan bir saldırı durdurulduysa bu ancak İçişleri Bakanlığı’na bağlı emniyet birimlerinin devreye girmesiyle sağlanabilir. İsrail’in ulaştığı bilgi de Türkiye’ye MİT aracılığıyla veya diplomatik kanallardan ulaştırılmış olmalı.
Gelelim konunun siyasi tarafına. “One Minute” ve “Mavi Marmara” olaylarından sonra Ankara-Tel Aviv ilişkileri oldukça düşük bir seviyeye gerilemişti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İsrail’i çok sert eleştirdiğini biliyoruz. Türkiye’nin tepkisi çoğunlukla İsrail hükümetinin Filistin politikaları, Gazze’deki operasyonlar ve Kudüs’ün başkent olarak tanınmasından kaynaklanıyor. İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu’nun Türkiye’ye bakışı da oldukça sert bir çizgide.
İsrail’in Mavi Marmara olayında tazminat ödemeyi kabul etmesine rağmen ilişkiler beklenen seviyeye çıkmadı.
İsrail, Türkiye’yi, Hamas ve İran’ı desteklemekle suçluyor; ayrıca Ankara’nın Kudüs ve Filistin konularında dünyayı harekete geçirmesinden rahatsızlık duyuyor.
Türkiye ise İsrail’in operasyonlarının sivillerin yaşam hakkını yok ettiğini vurguluyor. Filistin ve Kudüs konularında tavizsiz bir politika izliyor.
Öteden beri dile getirilen İsrail’in PKK uzantılarına destek verdiği ve “Büyük Kürdistan” fikrini teşvik ettiği iddiaları da iki ülke arasında güvensizlik yaratan başlıklar arasında.
Peki, iki ülke arasındaki her türlü güvensizlik ve zorluğa rağmen böyle bir işbirliği yapılmış olabilir mi? Bunun yanıtı “evet”.
Geçmişte oldukça üst düzeyde yakınlık içinde bulunan Mossad ve MİT bugün belli konularda karşılıklı iletişim veya yardımlaşma içine girmiş olabilir.
Hatta bu konular, iddia edildiği boyutta ciddi terör eylemlerinin önlenmesi noktasında gelişmişse siyasi liderlere belli konularda yapıcı adım atmak için fırsat da yaratabilir.
Mevcut sorunların ağırlığı nedeniyle Tel Aviv-Ankara arasında hızlı bir normalleşme beklemek güç; ancak Doğu Akdeniz’deki gelişmeler, enerji ve güvenlik gibi alanlarda sahada yaşananlar belli ölçekte işbirliklerinin kapısını aralayabilir.